Şendiller, Pazar günü kentte yapılan 'Maraş Olayları'nı Anma Etkinliği' ve daha sonra Ülkü Ocakları'nın irtibat bürosunun önünde kendisini eleştirdiği basın açıklamasıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Geniş güvenlik tedbirlerinin alındığı miting devam ederken, daha çok gençlerden oluşan bir grubun mitingi ve mitinge izin verilmesini protesto ettiğini hatırlatan Şendiller, gençleri dağıtmak için Emniyet Müdürü'nün yanı sıra MHP il ve ilçe başkanlarının gayret gösterdiğini kaydetti. 32 yıl sonra ilde ilk defa düzenlenen mitingin, sağduyunun ve Kahramanmaraş ve Kahramanmaraşlının gösterdiği olgunlukla sona erdiğini aktaran Şendiller, "Böylece kanlı bir karışıklık bekleyen malum zihniyetin beklentisi ise boşa çıkmıştır." ifadelerini kullandı.
Pazartesi günü de Ülkü Ocakları tarafından irtibat bürosu önünde düzenlenen basın açıklamasını, 'akıl, izan ve ahlak dışı saçmalıklarla dolu ihanet bildirisi' olarak niteleyen Şendiller şöyle konuştu:
"Kendi içinde bile bütünlüğü olmayan, ne demek istediği dahi anlaşılmayan bu saçmalıklar düz bir kâğıttan okunurken, ne dediğinden habersiz güruh ise 'Ökkeş provokatörler defol' gibi sloganlar atmıştır. Bizim balkondan olayları izlediğimizi görüp, olaylara müdahale etmemizi isteyen zihniyet, bizi provokatörlükle suçluyor. Biz, tanımadığımız, sokakta toplanmış gruba nasıl müdahale edebiliriz? Biz güvenlik gücü müyüz? Böyle bir görevimiz mi var? Bu nasıl bir mantık? Olayları balkondan seyretmenin provokatörlük olduğu nerede görülmüştür? Provokatörlük sokakta olur. Varsa, bunları güvenlik güçleri tespit edecektir. Siz önce bu zırvalamaların ve telaşınızın izahını yapmalısınız. Hamd olsun, bu kutsal mücadelemizde, ne kullanıldık, ne de bir tek Ülkücü' nün kullanılması gibi aşağılık bir harekete müsaade ettik. Son zamanlarda bu 'kullanılma' tabiri maalesef bir kısım aşağılık ve döneklerin sloganı olmuştur."
"BU EYLEM HERKESİ ÜZMÜŞTÜR"
Yapılan eylemin kendilerini üzdüğü kadar, kardeşlik, iman, izan ve dava birliğine saygısı olan herkesi üzdüğünü aktaran Şendiller, açıklamasına şöyle sürdürdü: "Provokatörlük, adi ve alçakça bir saldırıdır. İftiracılar, iddialarını ispatlamazsa, şerefsiz ve müfteridir. Büromuzun önünde yapılan bu adi saldırıyı 'cahil cesareti' olarak değerlendirmemiz beklenmemelidir. Esas provokasyon olarak görülmesi gereken, bu eylemin adıdır. İhanetin adı bu değilse nedir? Bu adi tertibi ülkücü hareketin iman pınarından bir tas su içmiş olanların yapamayacağına inancımız tamdır. Ancak, bu alçaklığı yapan sorumlulardan yukarıdaki yetkililerin hesap sormasını bekleme hakkımızın olduğunu hatırlatmak istiyoruz."
