Altın ve Para Piyasası Uzmanı Mehmet Ali Yıldırımtürk, doların ateşinin artmasının Kapalıçarşı'ya olumsuz yansıdığına işaret ederek, altına talebin daralmasından dert yandı. Yıldırımtürk, konuyla ilgili olarak Cihan'a yaptığı açıklamada, "Fiyat soran, fakat alım için bekleyen, almayı aklından geçirmeyen hatta fiyat yükselirse altını satmak isteyen müşterilerimizin sayısı çok. Sonuç itibari ile altın sektörü durgun bir seyir izliyor. Bunu darphaneye bastırılan cumhuriyet altını rakamlarından, İstanbul altın borsasının seanslardaki altın miktarından anlıyoruz. Fiziki talep zayıf." ifadelerini kullandı.
Uluslararası piyasalarda fon hareketleriyle altın fiyatları yükseltildiğinin altını çizen Yıldırımtürk, 2011'de Çin'in faiz artırımına gitmesiyle yuanın değerini artabileceğini buna karşılık emtia fiyatlarının dolayısıyla altının fiyatlarını gerileyebileceğini dile getirdi.
Kapalıçarşı esnafı da doların değer artışının sebepleri ve altına olan talebin daralması noktasında Mehmet Ali Yıldırımtürk gibi düşünüyor. Çarşıda faaliyet gösteren Yolaç Kardeşler Toptan Perakende Kuyumculuk çalışanı Cemal Şenbaş, Avrupa ekonomisinin durgunluğunun ve Kore'de suların ısınmasının dolar ile euorunun değerini artırdığını kaydetti. Şenbaş, doların ateşinin yükselmesinin altına talebi daralttığını, dolayısıyla Kapalıçarşı esnafının bu durumdan mutsuz olduğunu söyledi
Çarşı esnafından Savaş Yılmaz ise altın piyasasının durulmasının uzun sürmeyeceğini belirtti. Yılmaz, "Dolara bağlı olarak altın fiyatları yükseliyor. Alım gücü düşük olunca altın fiyatlarını yükseltince insanlar altın almaya yönelmiyor. Gayri ihtiyarı işe yansıyor. Durgun olan piyasada buna bağlı olarak hareketsizlik devam ediyor. Dolara bağlı olarak altına talepleri daraltıyor."
"SENE BAŞINDA 1,50'YE ÇEKİLEBİLİR"
Doların ateşinin yükselmesinde Merkez Bankası'nın yarım puanlık faiz indirimi, Portekiz özelinde Avrupa ekonomisi ile ilgili beklentilerdeki olumsuzluk, G.Kore ile K. Kore arasındaki gergin havanın etkili olduğu ifade ediliyor. Altın ve para piyasası uzmanı Mehmet Ali Yıldırımtürk, bu konuda şöyle bir değerlendirme yaptı:
"Euro Bölgesi'nde hala tedirginlikler söz konusu. Geçtiğimiz hafta ekonomik bunalımın önlenmesi adına Euro Bölgesi Liderler Zirvesi'nden net sonuç alınamadı. Bu arada malum İrlanda da ödeme güçlüğü içine girdi. Kredi derecelendirme kuruluşları ülkenin 5 kademe kredisini indirdi. Diğer yandan Asya'da Güney Kore ile Kuzey Kore arasında gerilim tırmandı. ABD'den gelen veriler de doları destekler konumda. İçeride, Merkez Bankası'nın önceki hafta yaptığı faiz indirimlerinin de doların değer artışında önemli bir payı oldu. Para Politikası Kurulu, politika faizini 50 baz puan indirdi. Munzam karşılıklar artırıldı. Merkez, yabancı yatırımcıya 'Kısa vadeli gelecekseniz gelmeyin, uzun vadeli hatta doğrudan yatırım için gelin' dedi. Yerliden de ayağını yorganına göre uzatmasını istedi.
Ekonomiyi soğutmak adına bazı ek tedbirler de alındı. Kredi kartı kullanıcılarına sınırlar getirildi. Kredi kartı kullanıcılarına 'Faizlerde gerileme olduğu için kredi kartına yönelmeyin.' iletisini gönderdi. Bu önlemler piyasada yeni yeni algılanmaya başladı. Doların değerinin artması bu faktörlerle de izah edilebilir. Fakat bugün böyle bir temayül olsa bile yabancı yatırımcının Türkiye'ye ilgisi artacaktır. Ülkemiz güvenli liman olması dolayısıyla tercih edilecek. Bu çerçevede sene başında doların 1,50 seviyelerine çekilmesi söz konusu olabilir."
Malum 2011 şubat ayında yeni Merkez Bankası Başkanı seçilecek. Bunun bir an evvel ortaya belirtilmesi piyasaların istikrarı bakımından önemli olacak. Bir de seçimden sonra AK Parti iktidarının devam edeceği beklentisi var. Böyle olursa seçim sonrası kredi notumuz itibari ile yatırım yapılabilir ülke konumuna geleceğiz, yabancı yatırımcının ilgisi artacak. Bugüne kadar Türkiye'ye gelmemiş yabancı yatırımcı gelecek. Merkez, yazın sert inişler olmaması adına önlem alıyor. Dövizdeki geri çekilme devam ederse yeni faiz indirimleri olur."
