Dolar

34,8722

Euro

36,7414

Altın

3.038,21

Bist

10.058,47

Şenol Güneş: Bursaspor'un 5 puan, Fenerbahçe'nin 9 puan gerisindeymişiz gibi çalışacağız

Trabzonspor Teknik Direktörü Şenol Güneş, sezonun ikinci yarısında 5 puan önde olan bir takım olarak değil, "Biz Bursaspor'un 5 puan, Fene

15 Yıl Önce Güncellendi

2010-12-20 15:55:00

Şenol Güneş: Bursaspor'un 5 puan, Fenerbahçe'nin 9 puan gerisindeymişiz gibi çalışacağız
Trabzonspor Teknik Direktörü Şenol Güneş, sezonun ikinci yarısında 5 puan önde olan bir takım olarak değil, "Biz Bursaspor'un 5 puan, Fenerbahçe'nin 9 puan gerisindeymişiz gibi çalışacağız." dedi.

Güneş, eser tamamlanmadan sonuç alınamayacağını kaydederek bir takım eksikliklere rağmen hızla hedefe doğru ilerlediklerini söyledi.

Oyuncularının takımı ve kulübü sahiplenme konusunda önemli bir mesafe kaydettiğini belirten Güneş, "Rakibi baskı altına alan bir takım olmak istediğimizi, her oyuncunun değerli ancak vazgeçilmez olmadığını söylemiştik. Duman çıkaran değil kıvılcım çıkaran futbolcu istemiştik. Bireyselliğin önemine dikkat çekmiştik. Nereden geldiğimizi, nerede olduğumuzu ve nereye gideceğimizi biliyoruz. Şu anda eseri tamamlamak için sadece yolun yarısına geldik." dedi.

Trabzonspor Teknik Direktörü Şenol Güneş, Mehmet Ali Yılmaz Tesisleri'nde düzenlediği basın toplantısında çok çarpıcı açıklamalar yaptı. Güneş, sezonun ilk yarısında oynadıkları futbol ve aldıkları sonuçların kendisini mutlu ettiğini belirtti.

"Göreve geldiğimizde şehrin önde gelenlerinin bir araya geldiği günden bugüne attığımız her adımın doğru olduğunu görüyoruz. Farklı olan, fark yaratan ve kazanan takım olmak istiyoruz." diyen Güneş, şöyle devam etti:

"Taraftarımızın bu kulübün sembolü olduğunu söylemiştik. Bunu gösterdik. Örnek bir taraftara sahibiz. Bunu bir kez daha gösterdik. Bu taraftarın sadece Trabzon kentine ait olmadığını gösterdik. Kökleri burada ancak dalları dünyanın her yerinde olan bir kulübüz. Toprağı verimli, güneşi bol olan bir takım olacağız."

Güneş, oyuncularının takımı ve kulübü sahiplenme konusunda mesafe kaydetmesinin kendisini son derece mutlu ettiğini söyledi. "Duman çıkaran değil kıvılcım çıkaran futbolcu istemiştik. Bireyselliğin önemine dikkat çekmiştik. Nereden geldiğimizi, nerede olduğumuzu ve nereye gideceğimizi biliyoruz. Şu anda eseri tamamlamak için sadece yolun yarısına geldik. Eser tamamlanmadan sonuç alınamaz. Bu nedenle konuşmalar bugüne kadar yapılanlarla ilgili olmalı." Açıklamasını yapan Güneş, bir takım sorunlarının bulunmasına rağmen sadece A takım değil, pilot takım, gençlik geliştirme, izleme komitesi olarak bir takım olmaları gerektiğinin altını çizdi.

Güneş, "Bu koordine yeterli değil. Bunun için adımlar attık, yeterli değil. Uzun vadeli işler. Bugün yarışan bir takım olarak nerede olduğumuzu işlemeye çalışıyoruz. Zamanımız ve gücümüz diğerlerine yetmiyor." şeklinde konuştu.

BİZE ATILAN ÇAMURLARDA TÜRK FUTBOLU ZARAR GÖRÜR

Yeni yönetime de başarı dileklerinde bulunan Güneş, seçilen yeni yönetimin camiaya hayırlı olması temennisinde bulundu. Güneş, "Geçmişte birlikte çalıştığımız değerli arkadaşlarımıza da teşekkür ediyoruz. Bunlar unutulmayacaktır.' derken, şöyle devam etti:

'İçeride ve dışarıda yapılan katkıların araştırılması gerek. Sadece yarışan değil fikir olarak öne çıkan bir takım olmalıyız. Türkiye'ye karşı sorumluluklarımız var. Türkiye'nin iyi bir birlikteliğe ihtiyacı var. İyi bir Trabzonspor'a ihtiyacı var. Bize atılan çamurlarda Türk futbolu zarar görür. Uzun süredir mesleğin içindeyim. Ülke futboluna zarar verecek hiçbir eylemin içinde olmadım. Önceliğimiz sonuç almaktır. Ancak sonuç almak için her yol mübah değildir. Bize yapılan eleştiriye saygı duyarız, hakaretlere cevap vermesini biliriz."

BİZ 96'DA, FENERBAHÇE DE GEÇEN YIL HİÇBİR YAN YOLA BAŞVURMADIK

Güneş, şikayet etmek için değil, sorun çözmek için geldiğini de vurguladı. "Değiştiğim söyleniyor. Siz kendinizi değiştirirseniz, herkesin değiştiğini ve geliştiğini göreceksiniz. Vizyonu ve projesi olmayan, geleceğiyle ilgili planı olmayan insanların, kaptansız gemi gibi nereye toslayacağı belli olmaz. Vizyonumuzu belirleyip bunu en iyi şekilde kullanmak durumundayız." diye konuşan Güneş, bir anlık iyi sonuçlar almak için çeşitli yollara başvurmanın, kurumlara ve kişilere faydası olmayacağına dikkat çekerek şunları söyledi:

"Biz 1996'da şampiyonluğu kaybederken hiçbir yan yola sapmadık. Fenerbahçe de geçen sene şampiyonluğu kaybederken hiçbir yan yola sapmadı. Fenerbahçe ile oynadığımız kupa maçındaki güzellikler az işlendi." diyen Güneş, şöyle konuştu:

"Bundan şikayetçiyim. Şiddetin daha çok işlendiği bir ülkede, olumlulukların işlenmemesi bu tür olumsuzlukların gelişmesine zemin hazırlar. Bu anlayıştan beslenen antrenör ve yöneticilerin dışta kalması için buna ihtiyaç var."

4 BÜYÜKLER FUTBOLUN OLMAZSA, OLMAZI

Güneş, düşüncelerini net olarak aktardığını da ifade ederek, "Algı siyah ya da, beyaz şeklinde ortaya çıkmaz. Kolay değil bu. Karşılığını görmek süreç alabilir.' şeklinde konuştu.

Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonspor gibi büyük camiaların futbolun lokomotifi olduğunu da belirten Güneş, 'Bunlar Türk futbolunun olmazsa olmazlarıdır. Son yıllarda bunlara Bursaspor katılmıştır. Dört büyüklerin yeri, camia, taraftar, geçmişi, ve projeleriyle farklıdır. Bazı yorumcuların eleştiri yaparken, bunun dozunu kaçırdıkları oluyor ancak hakaret içermediği sürece haklarıdır. Eksiğimizi söylesinler mutluluk duyarım. Ama saldırılar onları daha iyi duruma getirmez. Medyadan ricam, biz bu kavga içinde olmayacağız. Hakemle ilgili bir söylemim olmuştu. Futbol oynarken zaman geçirmeye çalışan, ya da sertlikle puan kazanma yoluna giden takımı koruyan bir hakem üzerinde bir mesaj vermiştim. Bunu tek bir hakem üzerinden yaptığım için rahatsızlık duymuştum." şeklinde konuştu.

AYKUT KOCAMAN'IN ANLAYIŞI FENERBAHÇE BAŞKANI VE TARAFTARIYLA ZIT DÜŞÜYOR

Fenerbahçe'nin Gaziantepspor'a kaybettiği maçın ardından medyada bazı olumsuz ifadeler yer aldığına dikkat çeken Güneş şöyle konuştu:

"Ben başarı istiyorsam bunu hakem veya rakip üzerinden değil, kendim işimi yapabildiğim için başarmalıyımdır. Fenerbahçe'nin başarısı benim başarısızlığım üzerinden yorumlanıyorsa o zaman Fenerbahçe bitmiş demektir. Fenerbahçe'nin başarısı kendi işini iyi yapmaktan geçmelidir. Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım hala çok heyecanlı, taraftar hala takıma sahip çıkıyor. Fenerbahçe, Gaziantepspor'a yenildi ama taraftar anlamında bir olumsuzluk yok. Ama Fenerbahçe Teknik Direktörü'nün tam tersi zıt bir anlayışı var. O zaman ya bu kişisel bir çıkış, ya da kulüp politikası. Kulübün böyle bir politikası olacağını sanmam. Aziz bey en kötü dönemde bile kulübün kurumsal kimliği için çok çalıştı. Maça gittiğimde benim takımıma şampiyonluğu kaybeden taraftardan saygı gördüm. Fenerbahçe taraftarının böyle güzel olgunluğu var. Ama aynı rakip takımın antrenörü böyle bir beyanat yapıyorsa ya antrenörde bir yanlışlık var, ya da bu düzende yanlışlık var. Fırsatçılık kimsede olmamalı. Fenerbahçe'nin büyüklüğü, genç bir antrenörün geleceğini karanlığa atma adına, günü kurtarmak için yaptığı ifadeler üzerinden olmamalı. Fenerbahçe'nin o ifadelerle büyümeyeceğini o da bilmeli. Benim bir büyük olarak tavsiyem, biraz daha dikkatli konuşsunlar. O açıklamalar ülke futboluna zarar verir. Onun geleceği kararır, benim geleceğim yok zaten. Ben futbolu kapatacağım." dedi.

JAJA İZİN İSTEDİ ANCAK VERMEDİM O DA İZİNSİZ GİTTİ

Teofilo ve Jaja'nın durumlarının farklı olduğunu da ifade eden tecrübeli teknik adam, "Jaja izin istedi ancak vermedim. O da gitti. Bunun doğru veya yanlış olup olmadığını tartışmıyorum. 'Çok acilse şimdi gitmen gerek' dedim. Maçtan sonra gitmek istedi. Böyle olunca inandırıcı gelmedi. Kendisine de bunu söyledim. Ama o kendini şartlandırmıştı. Oyuncuların sorumluluklarını sahiplenmelisiniz. Maçtan sonra tekrar izin istedi. Vermeyeceğimi söyledim. Tavır olarak görüyorum. Cezası vardır.' diyerek şöyle devam etti:

'Bir de işin diğer boyutu var. Teofilo da gitti. Bu konunun FIFA nezdinde tartışılması gerek. Dünya futbolunun gelişmesi için bunlar irdelenmeli. Bosman kanunlarının giderek futbolu batırdığını düşünüyorum. Kulüpler giderek borçlanıyorlar. Yan değerler kulüpleri ayakta tutuyorlar. Oyuncular üç yıllık geliyorlar bir yıl sonra gidiyorlar. FIFA devreye girmeli. Yatırım yapıyorum, karşılığını almalıyım. Peşinatı al, sonra git. Böyle bir şey var mı? Futbolcu haklarını korurken onları futbol oynamamaya itiyor. İlk sene uyum dönemi. İkinci sene iyiyse paramı artır. Son sene zaten transfer dönemi. Böyle bir şey yok. Jaja'nın uyumu iyiydi. Takım arkadaşları da sevmişti. Gidince üzüldük. Çocuğunun hasta olduğunu düşünüyorum. Ondan ayrılamadığını düşünüyorum. Gelince değerlendireceğiz. Ben oyuncuma inanırım. Cezası neyse öder takımda katılır."

SON VİDEO HABER

Kassam, İsrail askerlerini araçlarıyla birlikte imha etti

Haber Ara