CHP'nin son kurultayında ibretlik tablolar yaşandığını ifade eden Kemal Karataş, Genel Kılıçdaroğlu'nun ilk defa genel başkan olarak bir kurultaya gittiğini, eksik olan en önemli unsurunsa geçmişte partiye büyük hizmetleri geçmiş, partiyi başarıyla temsil etmiş Baykal'ın takdim edilmemesi olduğunu kaydetti. Karataş, "Bu kurultayda Sayın Deniz Baykal anons bile edilmedi. Oysa kendisi, yıllarca partiye büyük hizmetleri geçmiş bir insan. Kemal Kılıçdaroğlu'nun, bizzat Sayın Deniz Baykal'ı anons ederek delegelere takdim etmesi gerekirdi. Baykal, o salondan sessizce gitmemeliydi." şeklinde konuştu.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun, kurultayda yaptığı konuşmada 41 vaatte bulunduğunu hatırlatan Karataş, bunları "önemli ve büyük" olarak nitelendirdi. Konuşmasının sonunda da parti örgütünü ayağa kaldırarak ant içirdiğini belirten Kemal Karataş, "Şimdi örgütün, gece gündüz çalışarak bu vaatleri halka anlatması ve partiyi iktidara hazırlaması gerekir. Yoksa hantal bir yapıyla bu vaatler anlatılamazsa parti, seçimde hiçbirimizin istemediği bir sonuçla karşılaşabilir." dedi.
Kılıçdaroğlu ile Baykal arasında yaklaşım ve yönetim tarzı açısından büyük farklar bulunduğunu söyleyen Karataş, "Sayın Deniz Baykal, cumhuriyet ilkelerinden ve laik rejimden ödün vermez tavrıyla belki CHP'yi iktidar yapmamış olabilir ama Mustafa Kemal'in kurduğu devletin bütünlüğünden, üniter yapısından taviz vermemiştir." diye konuştu.