Askerler sobelendiler...
Senarist Meral Okay, TRT Haber’de Nuriye Akman’ın sunduğu Akılda Kalan programına konuk oldu. Silivri’de görüşülmeye başlanan Balyoz davasını yakından takip etmeye çalıştığını söyleyen Okay, dava ile ilgili düşüncelerini açıkladı ve yeni dizisi “Muhteşem Yüzyıl” üzerine ilginç değerlendirmelerde bulundu.
15 Yıl Önce Güncellendi
2010-12-20 12:37:20
Nuriye Akman’ın “Darbe planları yayınlandığında ne hissettiniz?” sorusuna “Askerler sobelendi” şeklinde yanıt veren Okay, “Ondan evvel Şemdinli’de de sobelenmişlerdi. Ama o dönemki süreç soruşturulmayı, gerçeklerin ortaya çıkmasını engellemişti. Bugün askerin de hesap verebilir bir durumda olmasından memnuniyet duyuyorum. Ama aynı şekilde siyasilerin de hesap verebilir durumda olması gerekir. Bu sadece orduya yönelik bir şey değildir” dedi. Meral Okay, gerçek demokrasinin ancak siyasetçinin de askerin de normal vatandaşlarla aynı sürecin içinden geçmesiyle mümkün olabileceğini sözlerine ekledi.
Osmanlı Balyoz’u…
Meral Okay: “Muhteşem Yüzyıl için, Wikileaks’e benzeyen bazı balyoz raporlarının çevirisini yaptırdık.”
Yazdığı yeni dizisi “Muhteşem Yüzyıl” için zorlu bir araştırma sürecinden geçtiğini söyleyen Okay, iki yıl çok çalışmak zorunda kaldığını ve başta konunun kendisine bu kadar ağır geleceğini tahmin etmediğini söyledi. Dizi için tarih danışmanları ile çalıştığını açıklayan Okay, ilginç bir benzetme yaptı:
“O zamanın İstanbul’unda resmi elçiliği olan iki tane devlet var: Venedik, Lehistan. Venedik Sarayı ve büyükelçiler var. Bu büyükelçilerin sarayla ilişkileri var. Biraz Wikileaks aslında. Bunların o dönemin imparatorluğu, saray ve gündelik hayatla ilgili Venedik Cumhuriyeti’ne, krallığa yolladıkları raporlar var. Bunlara balyoz raporları deniyor. O raporlar yurtdışında yayınlandı. Ama Türkçeye de çevrilenler var. Hatta tarih danışmanlarımdan biri olan Doç. Dr. Erhan Afyoncu sayesinde bazı belgeleri biz yeniden çevirttik. Oradan da bir tarih okuması yapıyoruz. Bir taraftan onların tarih içerisinde aldıkları pozisyonlara bakıyorsun. Bildiğimiz resmi tarihin dışında da bir tarih var tabii ki… Belgelerle ortaya çıkan, daha asık yüzlü bir tarih… Ama öbür tarafta o tarihi yapan, o tarihi şekillendiren insanların bir de kendi hayatları, kimlikleri var”
Tarihi erkekler yazdığı için, erkeklerle ilgili daha fazla şey bilindiğini vurgulayan Okay, haremin kapalı bir kapalı kutu olduğunu belirtti ve “ Harem ancak oryantalistlerin ‘olsa olsa böyledir’ diyerek yazdıkları bir şey. Bir diğer danışmanım sanat tarihçisi Doktor Deniz Esemenli, 22 yıl Topkapı’da çalışmış. Onun aktardığı ve getirdiği belgelerde ve arşiv çalışmalarında da müthiş bir zenginlik ortaya çıktı. Dizideki kadın dünyasını kurarken bu çalışmalardan da yola çıktık” dedi.
“Her idealist gibi Kanuni de büyük bir romantik”
Akılda Kalan’da, Kanuni’nin müthiş bir şair olduğunu ve 3500 tane şiirinin bulunduğunu söyleyen Okay, dizide Kanuni’nin şiirlerine de yer verileceğini belirtti. Kanuni’nin Muhibbi mahlasıyla yazdığı şiirlerin dizide birebir yer alacağını söyleyen Okay, bazı şiirlerin de kendi kaleminden çıktığını söyledi. Çalışırken Kanuni’nin çok farklı yetenekleriyle karşılaştığını belirten Okay şunları söyledi: “Kanuni aynı zamanda bir mücevher tasarımcısı. Olağanüstü bir tasarımcı aslında… Dizide de göreceğiz, müthiş bir zümrüt yüzük yapıyor. Kolyeler yapıyor. Çizime çok meraklı… Çok yetenekli olan adamlar bunlar. Ve okudukça görüyorsun, çocukluktan itibaren o kadar iyi eğitilmişler ki, çok iyi hocaların elinden geçmişler. Dil biliyorlar, dünyayı biliyorlar, felsefe biliyorlar. Eski Yunanca, Latince biliyorlar. Müthiş bir entelektüel aynı zamanda… Etrafındaki kadrolara da baktığınızda onların da çok iyi eğitilmiş insanlar olduğunu görüyoruz. Sadece savaşçı değiller.”
SON VİDEO HABER
Haber Ara