Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Kuruluşunun 23. yıldönümünde Hamas

İslami Direniş Hareketi (Hamas), cadde ve sokakları hareketin yeşil sancağıyla donanan Gazze'nin El-Ketibe meydanını dolduran binlerce Filistinliyle birlikte 23. kuruluş yıldönümü etkinliklerini başlattı.

15 Yıl Önce Güncellendi

2010-12-19 20:59:25

Kuruluşunun 23. yıldönümünde Hamas

Hamas Hareketi, 23. kuruluş yıldönümü münasebetiyle yayınladığı bildiride ilkelerinden ve Filistin halkının hak ve hukukundan ödün vermeyeceğine ve Filistin birliğini sağlama konusunda çaba harcayacağına dair Allah’a, Filistin halkına ve İslam ümmetine verdiği söze bağlı kalacağını yineledi.

Hamas, kuruluşundan kısa bir süre sonra dost-düşman herkesin gözünde Filistin denkleminin en önemli parçası olmayı başardı. Yirmi yılı aşan süreçte yaşadıkları ve edindiği zengin deneyim araştırmacıların ilgisini çekti.

Gazze Üniversitesi öğretim görevlilerinden İyad El-Gara, Hamas Hareketi'nin 23 yıl boyunca diğer hareketlerle ilişkiler konusunda eşsiz bir örnek ortaya koyduğunu, hareketin çıkarlarıyla ulusal çıkarların gereklerini birlikte yerine getirmeyi başardığını, çoğu aşamada Filistin halkının birlik ve bütünlüğü için kendi görüşünden vazgeçtiğini söyledi.

El-Gara, Hamas'ın kendi başına gerçekleştirme gücüne sahip olduğu halde birçok direniş eylemini Fetih Hareketi de dahil olmak üzere diğer Filistinli gruplarla birlikte gerçekleştirerek direniş hareketlerinin birliğine verdiği önemi ispat ettiğini kaydetti.

Hamas'ın tarihindeki önemli virajlar

Hamas Hareketi'nin direniş tarihinde önemli aşamalardan ve virajlardan geçerek Vietnam ve Güney Amerika'daki direniş gruplarını geride bıraktığını belirten El-Gara, Hamas'ın dört önemli aşamadan geçtiğini söyleyerek bu aşamaları şu şekilde sıraladı:

Birincisi: 1996 yılında Şarmu'ş-Şeyh'te "terörle mücadele" ve "terörün kökünü kazıma" konferansı düzenlendi. Ardından Hamas kuşatmaya maruz kaldı ve dışarıda birçok yerde üyelerinin peşine düşülürken içeride de baskılara uğradı. Bu da, hareketin örgütsel yapısını büyük ölçüde etkiledi.

İkincisi: El-Aksa İntifadası. Hamas, bu intifada sırasında şehadet eylemleri ve direnişe liderliği sayesinde örgütsel yapısını yeniden şekillendirdi ve düşmana büyük kayıplar verdirdi.

Üçüncüsü: Hamas, 2005 yılında Siyonist işgalciye karşı büyük bir zafer kazandı ve onu Gazze'den ve Batı Yaka'dan çekilmeye zorladı. Bu dönemde çok büyük fedakarlıklarda bulundu, kurucularından ve liderlerinden birçoğu şehit oldu.

Dördüncüsü: Hamas'ın milletvekili seçimlerini kazanarak geniş bir halk desteğine nail olması.

Hamas'ın tarihindeki en tehlikeli dönemin Gazze'ye açılan ve hareketi bitirmeyi hedefleyen savaş olduğunu söyleyen El-Gara, bütün bunlara rağmen Hamas'ın büyük bir sabırla ve kararlılıkla ayakta kalmayı başardığını ifade etti.

Zengin bir tecrübe

Araştırmacı Hasan Abdo ise, tüm dünyanın dikkatini çeken Hamas deneyiminin gözardı edilemeyeceğini söyledi.

Abdo, Filistin Enformasyon Merkezi'ne yaptığı açıklamada, "Hamas Hareketi'nin kuruluşunun ilan edildiği 14 Aralık 1987 günü, Filistin İslami hareketinin tarihinde dönüm noktasıdır" dedi.

Doksanlı yıllarda hareketin askeri kanadı İzzeddin El-Kassam Tugayları'nın yıldızının parlamasıyla sadece Hamas Hareketi'nin değil, tüm Filistin halkının hayatında yeni bir dönem başlamıştı. İzzeddin El-Kassam Tugayları sayesinde Hamas, Filistin direniş tarihinde iz bırakacak büyük eylemler gerçekleştirdi.

Özellikle Oslo Anlaşması sonrasının eylemler açısından önemli bir dönem olduğuna işaret eden Hasan Abdo, Hamas Hareketi'nin bu dönemde birçok nitelikli eylem gerçekleştirerek Siyonist işgalciye ağır darbeler vurduğunu ve intifadadan yeni bir direniş aşamasına geçmeyi başardığını söyledi.

Hamas Hareketi, işgal güçlerinden ve Fetih yönetiminden arka arkaya yediği darbelerin ardından gelmesine rağmen 2000 yılındaki El-Aksa İntifadası'nda parlak bir iz bıraktı. Oysa 1996 ile 2000 yılları arasında hareket tarihinin en zor dönemlerinden birini yaşamış ve birçok kimse artık hareketin sonunun geldiğine inanmaya başlamıştı.

El-Aksa İntifadası sırasında İzzeddin El-Kassam Tugayları'nın gerçekleştirdiği eylemler ve Siyonist işgal devletiyle korku dengesi oluşmasına yol açan Kassam füzelerinin yapımı, askeri alanda hareketin büyük bir sıçrama gerçekleştirmesine neden oldu.

Sosyal ve kurumsal faaliyetler alanında da büyük başarılara imza atan Hamas Hareketi'nde başarı sırası siyasi alana gelmişti. 2006 yılında milletvekili seçimlerine katılan hareket, o güne kadar verdiği mücadelenin ve fedakarlığının meyvesini alarak seçimlerden büyük bir başarıyla çıktı.

Araştırmacı Hasan Abdo, Hamas Hareketi'nin seçimleri kazanmasının ve onuncu hükümeti kurmasının ardından siyasi faaliyetler alanında yeni bir dönemin açıldığını belirterek, bu dönemde birçok önemli icraat gerçekleştirildiğini ve bunların en başında yönetimi Hamas'a teslim etmeme çabalarının başarısız olmasının geldiğini söyledi.

Hamas Hareketi'nin karşı karşıya kaldığı ablukanın ve savaşın görmezden gelinemeyeceğini ifade eden Abdo, bütün bunların amacının Hamas'ı işgalciyle müzakereyi kabule mecbur bırakmak olduğunu fakat Hamas'ın direniş ve sabiteleri koruma savaşını kazandığını kaydetti.

Filistin'deki siyasi gelişmeleri yakından izleyen gözlemciler, hareketin köklerinin Filistin'in ve Arap dünyasının derinliklerinde olduğu ve Hamas'ın net bir program ve kararlı adımlarla Filistin'i özgürlüğüne kavuşturma ve Filistin topraklarında İslami bir yönetim kurma yolunda ilerlediği görüşünde müttefiktirler.

Hamas ve Gazze

İslami Direniş Hareketi (Hamas) ve liderleriyle Gazze arasındaki köklü ilişki ve derin bağ, halkla bütünleşmenin en güzel örneğini ortaya koymuş ve Siyonist işgalciyle işbirlikçilerini kaygılandırmıştır.

Gazze Şeridi'ndeki Müslüman Kardeşler liderlerinden altısının önerisiyle ve Filistin'deki İslami uyanışın bir yansıması olarak 14 Aralık 1987'de kurulan Hamas Hareketi, insanların kalplerine çok çabuk ulaşmada zorluk çekmedi. Gazze halkı, camilerden yola çıkan bu hareketin önderlerinin samimiyetine inanmıştı.

Eski esirlerden Cihad El-Ağa, Hamas'ın çekirdek kadrosunun parmakla gösterilecek sayıda olduğuna işaret ederek, o insanların bilinçleri, dindarlıkları, samimiyetleri ve fedakarlıklarıyla halkın güvenini kazandıklarını söyledi.

Hamas'ın çekirdek kadrosunun insanları kendilerine çekmeyi başardığını ve bu şekilde Hamas'ı kurduğunu ifade eden El-Ağa, Hamas Hareketi'nin kısa bir sürede kökleri derinlerde ve dalları göğe doğru yükselen koca bir ağaca dönüştüğünü belirtti.

Üye sayısı yüzlerle ifade edilen ve medyanın bahsetmeye dahi gerek duymadığı küçük bir hareketten seçim sandıklarının da şahitliğiyle Filistin sahasının en büyük hareketi haline gelen Hamas, işgal güçleriyle direnişe öncülük ettiği gibi Filistin Parlamentosu'nda çoğunluğu elde ederek ve hükümet kurmayı başararak Filistin siyasetinin liderliğine de sahip oldu.

Hamas Hareketi sözcüsü Sami Ebu Zuhri, Filistin Enformasyon Merkezi'ne verdiği demeçte, Hamas'ın direnişle siyaseti bir arada yürüterek herkese kendini kabul ettirdiğine işaret ederek, Hamas'ın projesinin doğruluğunu Gazze'de ortaya koyduğu örnekle gösterdiğini söyledi.

Gazze Şeridi'nin küçük bir alan olmasına rağmen büyük devletleri ve hükümetleri bile devirebilecek boğucu bir kuşatmaya ve savaşa maruz kaldığını kaydeden Ebu Zuhri, Hamas Hareketi'nin öncelikle Allah'ın yardımıyla, sonrasında da Gazze halkının hareketin etrafında kenetlenmesiyle ayakta kaldığını ve her türlü zorluğa göğüs gerdiğini bildirdi.

Hamas'ın bir Filistinli hareket olmasına rağmen Arap dünyasında ve İslam ülkelerinde geniş bir taraftar kitlesinin olduğunu belirten Ebu Zuhri, "Çünkü Hamas'ın taşıdığı dava, tüm ümmetin davasıdır" dedi.

Hamas'ın öncülüğündeki Filistin direnişi, El-Aksa İntifadası'nı Siyonist işgalciler ve Siyonist gaspçılar için kabusa dönüştürmeyi başardı. Sonuçta Eylül 2005'te Gazze'deki Yahudi yerleşkelerini tamamen boşaltıp Gazze'yi terk etmek zorunda kaldılar. Oysa Gazze'deki "Netzarim" Yahudi yerleşkesi, o dönemin Siyonist başbakanı Ariel Şaron'a göre Tel Aviv kenti gibiydi.

Hamas Hareketi, hareketi siyasi arenadan tamamen silmek amacıyla uygulanan abluka savaşında ve 2008-2009'daki "Furkan Savaşı"nda da büyük bir direniş ve sebat göstererek Siyonist işgalcinin tüm planlarını boşa çıkardı.

Gazze ve Hamas, işgalci için olduğu kadar onuncu Filistin hükümetini düşürmek için ellerinden geleni artlarına koymayan işbirlikçileri için de oldukça zor bir düşmandı. Hamas'ın kazandığı seçim sonuçlarını iptal ettiremeyen işbirlikçiler, Haziran 2007'den itibaren halkı Hamas'a karşı kışkırtmak için hazırladıkları planları uygulamaya koydular. Fakat onların bu planları ters tepti. Hamas Hareketi –gözlemcilerin de itiraf ettiği gibi- gücünü kat kat artırdı. Kurduğu hükümet aracılığıyla ablukaya rağmen halkın beklentilerine cevap verebilmek için adalet ve şeffaflıkta yeni bir örnek sundu.

Gövde gösterisi ve gönülden bağlılık

Hamas Hareketi'nin 23. kuruluş yıldönümü münasebetiyle Gazze'nin El-Ketibe Meydanı'nda düzenlediği miting, Siyonist işgalciye ve yandaşlarına karşı gövde gösterisine dönüştü.

"Doğrusu mitingin bu kadar başarılı olacağını beklemiyordum" diyen Rami Salih, bu yıl toplanan kalabalığın geçen iki yıla oranla çok daha büyük olduğunu söyledi.

Tekerlekli arabasıyla uzun bir mesafeyi tek başına kat ederek mitinge katılan Ethem Süleyman ise, "Bu mitinge katılacağıma dair Allah'ın adına yemin etmiştim. Çünkü ben Hamas'a gönülden bağlıyım. Her faaliyetinde hareketimin bana ihtiyacı olduğunu düşünürüm" dedi.

63 yaşındaki Hacı Meryem Şahhade, başına yeşil Hamas şapkası giymiş, boynuna Hamas atkısı takmış ve elinde Hamas'ın tevhid bayrağıyla kuruluş yıldönümü mitingine katılmıştı.

Filistinli yaşlı kadın "Hepimiz İslam'a fedayız. Ben ve çocuklarım hepimiz Hamas'ız. Bugün buraya kuruluş yıldönümünü kutlamaya geldik. Siyonist düşmanı ve Amerikalıları kızdırmak için geldik. Onlara, "Hamas'ı ne kadar yıkmaya çalışsanız da işte Hamas dimdik ayakta" demek için buraya geldik" diyordu.

Hamas'ın kuruluş yıldönümü etkinlikleri kapsamında El-Ketibe Meydanı'nda gerçekleştirdiği mitingin verdiği mesaj gayet açık ve netti. Filistin halkı seçimini direnişten yana yapmıştı.

İslami Cihad Hareketi liderlerinden Dr. Muhammed El-Hindi, Hamas’ın 23. kuruluş yıldönümü mitinginde Filistin’deki direniş hareketleri adına yaptığı konuşmada bu noktaya dikkat çekerek “El-Ketibe Meydanı'nda toplanın bu halk, Filistin halkının direniş seçeneği etrafından kenetlendiğinin işaretidir” dedi.

Hamas’ın kuruluş yıldönümü münasebetiyle bir tebrik mesajı yayınlayan Filistin Özgürler Hareketi ise, Hamas'ın Filistin’deki direnişin öncülüğünü yaptığını ve kuruluşuyla Filistin davasını tekrar İslami köklerine döndürdüğünü söyledi.

Müfekkirler: Hamas, Filistin davasını kurtardı

Tunuslu düşünür ve En-Nahda Hareketi lideri Raşid El-Ğannuşi, İslami Direniş Hareketi (Hamas)'ın başarılarına övgüde bulunarak, Hamas'ın direnişinin Filistin Kurtuluş Örgütü'nün müzakere tüneline girmesiyle kaybolma tehlikesiyle karşı karşıya kalan Filistin davasını kurtardığını söyledi.

Raşid El-Ğannuşi, Quds Press'e yaptığı açıklamada Hamas'ın direnişinin İslam ümmetine yeniden ümit kazandırdığını ve İslami harekete meşruiyet kazandırdığını ifade ederek, Hamas'ın en şerefli sancağı, Filistin'i ve Mescid-i Aksa'yı özgürlüğüne kavuşturma sancağını taşıdığını belirtti.

Hamas'ın başarısının İslami hareketin ılımlı kanadının zaferi olduğuna işaret eden El-Ğannuşi, "Hamas başarısız olsaydı alternatifi El-Kaide olacaktı" dedi. El-Ğannuşi, İslami düşüncenin radikaller tarafından çalınmasının Hamas tarafından engellendiğini söyledi.

Hamas Hareketi ile Arap rejimleri arasındaki ilişkinin karşılıklı kuşatma olduğunu belirten El-Ğannuşi, halkların Filistin davası etrafında kenetlenmesinden çekinen ve uluslararası dostlarının gazabından korkan Arap rejimlerinin Hamas'ı kuşattığını, Hamas'ın da bu rejimleri özgürlük projesine inanan halklarla kuşattığını dile getirdi.

Müslüman Kardeşler Cemaati İrşad Bürosu üyelerinden Dr. Isam Aryan ise Hamas Hareketi'nin Mısır siyasi sahasına nitelikli katkılarda bulunduğunu kaydederek, Hamas liderlerinin Suriye ve İran'da değil Mısır'da bulunmaları gerektiğini ifade etti.

Kahire'nin Hamas ile ilişkilerinde benimsediği düşmanlığı eleştiren El-Aryan, Mısır rejiminin bu davranışını siyasi sorumsuzluk olarak niteleyerek bu durumun kabul edilemez olduğunu bildirdi.

Hamas'ın Mısır'a düşman olamayacağını söyleyen El-Aryan, "Mısır'ın tek bir düşmanı var, o da İsrail işgalidir" dedi.

Heniyye: Baskılara boyun eğmeyeceğiz

Hamas'ın kuruluş yıldönümü mitinginde yapılan konuşmaların en önemlisi hiç şüphesiz Filistin Başbakanı İsmail Heniyye'nin yaptığı konuşmaydı.

Filistin halkının haklarını ve ilkelerini savunmanın, kuşatmayı kaldırmanın, Filistin'de birliği sağlamanın, direniş ve cihad projesini korumanın hareketin öncelikli hedefleri olduğunu söyleyen Heniyye, Hamas Hareketi'nin birçok tarafla ilişkisi olduğunun fakat kararlarını bağımsız olarak aldığının altını çizdi.

Batı Yaka'da Hamas üyelerine ve direniş taraftarlarına yapılan baskıların gerçeği hiçbir zaman değiştiremeyeceğine işaret eden Heniyye, şeffaf ve nezih bir seçim yapılması halinde Hamas Hareketi'nin Gazze'de olduğu gibi Batı Yaka'da da sandıktan birinci olarak çıkacağını bildirdi.

FEM

Haber Ara