Politis gazetesinin, "Ercan'a Takıldı... Kıbrıs'la İlgili Belçika-Türkiye Gizli Görüşmelerinin Perde Gerisi" başlıklı haberinde, AB dönem başkanı Belçika'nın Türkiye'nin AB üyelik müzakerelerini kurtarmak için haftalardır çaba harcamasına rağmen Erdoğan hükümetinin, Ek Protokol'ü hayata geçirmek için Ercan Havaalanı'nın uluslararası uçuşlara açılması şartını koştuğunu yazdı.
Belçika'nın önerdiği pakette, 2006'da Finlandiya tarafından önerilen pakette yer alan Maraş'a yer verilmediğini kaydeden gazete, Türkiye'nin Ercan Havaalanı'na ilişkin ısrarının, havaalanının BM kontrolünde işleyecek olmasına rağmen Rum yönetimi tarafından kabul edilemeyeceğini yazdı.
Türkiye ve KKTC makamlarının FIR'daki kontrolü sorguladıklarına da işaret edilen haberde, "Ankara'nın önerdiği formül kabul edilse bu şimdi de AB'nin mührü ile meşrulaşacak" kaygısına vurgu yapıldı.
Gazete "gizli görüşmelerin perde gerisini" okurlarına özetle, "Dönem başkanı Belçika, sonbahar ortalarında Türkiye'ye Ek Protokol'ün uygulanmasına dair önerilerle yaklaştı. Brüksel'in önerdiği ilk pakette Türk hava ve deniz limanlarının aşamalı olarak açılması, bunun karşılığında AB'nin ilk aşamada Eğitim, Rekabet ve Kamu Tedarikleri başlıklarının açılmasını kabul etmesi, ardından da protokolün uygulanması nispetinde Kıbrıs sorunu nedeniyle dondurulmuş olan başlıkların tedricen açılması vardı. Bu formüle Kıbrıs Cumhuriyeti karşı çıkmadı. Ancak Ankara tarafından kabul edilmedi. Ankara 7 Aralık'ta İzmir Limanı'nın açılması, üç başlığının süratle müzakereye açılması ve Kıbrıs Cumhuriyeti'nin Ercan'ın BM'nin kontrolüne verilmesini ve uluslararası uçuşların başlamasını kabul etmesi karşı önerisinde bulundu. Bu ikinci pakette Mart ayına kadar Türkiye'nin bütün hava ve deniz limanlarını Kıbrıs Cumhuriyeti'ne açacağı maddesi de vardı. Lefkoşa, Havaalanı'nı BM alsa dahi Türkiye ve işgal bölgelerinin FIR'ın Kıbrıs Cumhuriyeti tarafından kontrolüne 'adım atacak', bunun da devletin egemenliğini zedeleyecek olması dolayısıyla kabul edemezdi. Kabul etmesi, temel egemenlik haklarını bizzat şaibe altına sokması anlamına gelirdi." şeklinde yorumladı.