Uçaklarda cep telefonu ve internet geliyor
Türk Hava Yolları (THY) Genel Müdürü Temel Kotil, bazı Avrupa ülkelerinde son aylarda ardarda yaşanan ekonomik krizin kendilerini korkutmadığını, aksine bunun THY için pozitif etkileri olacağını söyledi.
15 Yıl Önce Güncellendi
2010-12-18 19:43:11
2007 yılında Avrupa'da havayollarının yolcu artışı ortalaması y üzde 4 iken THY'de yüzde 15.6 olduğunu, 2008 yılında Avrupa yolcu ortalaması yüzde 1,7 düşerken, THY'nin yolcu artışının yüzde 15.5 olarak gerçekleştiğini, geç en yıl ise Avrupa havayolları ortalama yüzde 5.8 yolcu kaybederken, THY'nin yüzde 12.3'lük yolcu artışı sağladığını hatırlatan Kotil, 2010 yılının ilk 10 aylık rakamlarına göre Avrupa havayollarının yolcu artış ortalaması yüzde 1.6 gibi küçük bir oranda kalırken, THY'nin yolcu artışının yüzde 17.5 olarak gerçekleştiğini belirtti.
Kotil, "Bizim yolcu potansiyeli iki uçtan oluşuyor. Bir ucu Avrupa pazarı diğeri ise başka noktalar. Biz onları transfer olarak götürüyoruz. Eğer Avrupa ucunda kriz varsa diğer ucunda kriz olmasına gerek yok. Biz onu değerlendiriyoruz. İyi bir 2010 yılı geçirdik. Aslında bu yıl birçok havayolu şirketi için iyi geçti. Ama bizim prestijimizi sağlayan 2008 ve 2009 gibi kriz yıllarında pozitif anlamda anormal biçimde büyümemizdi ve yine pozitif anlamda anormal bir kar elde edebilmiş olmamızdı. 2010'da bu devam etti ve daha da devam edecek" diye konuştu.
Türk Hava Yolları için 2011'in çok daha heyecanlı bir yıl olacağını söyleyen THY Genel Müdürü, şöyle devam etti:
"2011 yılında bizim uzun uçuşlarımız artacak. Mesela şu anda Amerika'nın iki noktasındayız, dörde çıkıyor, beşe çıkacak. Daha sonra daha da sayı artacak. Uzakdoğu'da da aynısı olacak. Kapsama alanımız genişliyor. Geniş kapsama alanı ve dar kapsama alanı diye iki alanımız var. Dar kapsama alanında zaten çok etkin bir havayoluyduk. 2011'de geniş kapsama alanında da aynı etkinliğe geliyoruz. Ve birbirleriyle paslaşmaları, yolcu vermeleri söz konusu. Bu ne demektir, Avrupa bölgesinden, Ortadoğu'dan, Orta Asya'dan, Afrika'dan toplayacağız buralara getireceğiz, buralardan topladığımız insanları da oraya götürüp dağıtacağız ve böylece çok iyi para kazanmış olacağız. Amerika'da Los Angeles'a uçuşları başlatacağız, diğer noktaları da planlıyoruz. Aynı zamanda Uzak Doğu'da Vietnam başlıyor, Filipinler 'de Manila başlıyor, Bangladeş'in başkenti Daka başlıyor. Bunların arkasından gelecek başka noktalar da var ve kapsama alanında zaten dünyada 8.sekizinciyiz ve inşallah bu yeni uçuş noktalarıyla 7, 6 ve 5. sıraya doğru yükseleceğiz."
Amerika'nın çok büyük bir pazar olduğunu, Star Alliance içinde bazı havayollarının Atlantik üzerindeki uçuşlarından çok iyi paralar kazandıklarını, dünya hava trafiğinin de yüzde 66'sinin Doğu Batı koridorunda yaşandığını kaydeden Kotil, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hem Amerika ayağı var hem Avrupa ayağı var. Biz tabii Avrupa ayağını meydana getiriyoruz. THY Atlantik'te çok küçücüktü.
Rahmetli Turgut Özal'ın döneminde 1984 yılında ilk New York seferleri başlatıldı. Arkasından Şikago uçuşu geldi ve orada kaldı, hiç ileri gitmedi. Şimdi bu yaz itibariyle New York seferlerini günde ikiye çıkarıyoruz, Daha önce bir sefer yapılıyordu. Şikago haftada dört seferdi, onu günlük hale getirdik, etti günde üç artı sefer. Washington DC'yi başlattık, etti günde 4 sefer. Arkasından Los Angeles'i başlatacağız ve belki arkasından onu San Fransisco'ya da uzatırız, beş sefer. Daha önce Şikago ve New York birlikte günde bir seferdi, günde bir seferlerden beş sefere geldik. Ama burada Star Alliance içinde bazı havayolları var, Atlantik üzerindeki günlük uçuşları 50 ile 100 arasında. Tabii bizim günde 100 sefere ulaşacağımızı söylemek için çok erken olur ancak bizim Atlantik üzerinde günde en az 20-30 sefer yapmamız gerekiyor. Buna gücümüz yeter."
Atlantik üzerindeki büyük pazarın ABD olduğunu hatırlatan Kotil, şunları söyledi:
"Kanada da var ama orada biraz anlaşmalarda sıkıntı çıkıyor, uçuş haklarında biraz kısıtlama var. Ama Latin Amerika var. Meksiko City'ye uçma planımız var. Air Mexico ortadan kalktığı için orada bir boşluk oluştu. Daha Güneye inersek Sao Paolo'ya uçuyoruz, uçmadığımız Arjantin var, Buenos Aires planlarımız içinde. Dolayısıyla bize Atlantik üzeri 30 uçuş gerekir. Ama bunu koymamız beş yılımızı alır, hızlı bir şekilde artı racağız onu. Bir de ABD'ye direkt uçuşun şöyle bir gerekliliği var. ABD içinde transfer çok zor oluyor. New York'a getirdiğimiz yolcunun pasaport kontrolünden, gümrük kontrollerinden geçmesi çok zor oluyor, zaman alıyor. Biz de tüm yolcularımızı, hem Tü rk yolcular ı hem de yöreden topladığımız Rusya'dan, İran'dan, Suriye'den ve diğer Ortadoğu ülkelerinden, Balkanlardan topladığımız yolculara iyilik yapmak istiyoruz. ABD'de dokuz noktaya çıkacağız. Toplamda Amerika kıtasında bu 15 nokta olur ama bu da beş yıllık bir süre alır."
"THY beş yıldızlı hale ne zaman geçecek?" sorusuna Kotil, "Biz dört yıldızı üç yıl önce almıştık ve üç yıldı r aynı yerde saymak doğru olmaz. 2010'da dört buçuğa kadar geldik, inşallah 2011'de beş yıldıza çıkacağı z. Bunun için ne gerekiyorsa, paramız da var, emeğimizi de ortaya koyarız, niyetimizi de ortaya koyduk zaten ve bunu alacağız. Star Alliance içinde beş yıldızlı sadece iki havayolu şirketi var. Bunların ikisi de Asya şirketi. Biri Singapur Havayolları, diğeri de Güney Kore'nin ikinci havayolu şirketi Asiana. İnşallah Star Alliance içinde beş yıldıza sahip üçüncü havayolu biz oluruz. Tüm dünyada zaten sadece 6 havayolu şirketi beş yıldıza sahip. Gelecek yıl küme düşen olmazsa biz 7. beş yıldızlı havayolu olacağız. Beş yıldızlı havayolu Avrupa'da ve Amerika'da hiç yok. Biz Avrupa'nın ilk beş yıldızlı havayolu olmak istiyoruz. Tabii ki beş yıldızlı bir havayolu olmak bir sonuçtur, ama biz bunun için gereken çabayı harcıyoruz ve harcıyacağız" cevabını verdi.
Türk Hava Yolları'nın tüm dünyanın ilgisini çeken bü yümesi ve karını artırmasında en önemli etkenlerin başında kamu kurumu olmaktan çıkarak özelleştirilmesinin geldiğini kaydeden Kotil, bu sıçramanın 2006 yılından itibaren çok açık biçimde görüldüğünü söyledi. İstanbul'un dünya trafiğinde çok kilit bir konumda olması sayesinde transit yolcu sayısında son 8 yılda yüzde 450 artış sağladıklarını belirten Kotil, Türkiye'nin ekonomik büyümesi, siyasi istikrarının yanısıra dış politikasında izlenen yeni yönelim, birçok ülke ile vizelerin kaldırılmasının THY'nin büyümesine olumlu katkı sağladığını kaydetti.
THY yönetiminin de doğru biçimde çalışması ile tüm d ünyanın gıpta ettiği başarıların sağlandığını söyleyen Kotil, şöyle devam etti:
"Burada Ulaştırma Bakanımız Binali Yıldırım beye de teşekkür edelim. Şirketimizin büyümesinin asıl mimarı odur. Binali beyin bakanlığa gelmesinden bu yana yolcu sayımız üç katı geçti, ciromuz dört kat arttı, yani yüzde 400 büyümüş olduk. İnşallah bu rakamları bir kat daha artırma niyetimiz var. Bunu yaptığımız zaman dünyanın en büyük havayolu olacağız. Şu anda ABD'de birleşme kararı alan United havayolları ile Continental'ın birleşmesi ile dünyanın en büyük havayolu şirketi doğdu. Demek ki geçeceğimiz büyük bir havayolu şirketi var. Bugüne kadarki büyümemizi tekrarladığımız zaman inşallah biz de o noktaya geleceğiz. Ş u anda dünyada yolcu sayısında 22'inciyiz, kapsama alanında 8'inciyiz, koltuk kilometrede 17'ciyiz, karda hep 6 ile 4'üncü sıra arasında oluyoruz, orada iyiyiz. Kalitede yukarlardayız, ama tahminimiz o ki önümüzdeki yıllarda hepsinde bire çıkacağız."
THY'nin son yıllarda Manchester United, Barcelona futbol takımları ile Euroleague basketbol ligine sponsor olması, Kevin Kostner'li reklam filmlerinin ardından şimdi de ABD'nin dünyaca tanınan basketbol oyuncusu Kobe Bryant'ın gelecek yılki reklam filmlerinde oynayacağını kaydeden Genel Müdür Kotil, "Kobe Bryant'lı reklam filmlerimizin çok ilginç bir senaryosu var. Şimdi açıklayamam ama gelecek yıl hep birlikte göreceğiz. Mart ayından itibaren bu filmler ABD ve Ortadoğu ülkelerinde, daha sonra da tüm dünyada gösterilmeye başlanacak" dedi.
Dünyadan bu konuda ne tür tepkiler aldıklarını anlatırken de Kotil, "Geçenlerde Cenevre'de bir toplantı vardı. Büyük bir havayolunun genel müdürü bu konuyu açtı ve öbür bir genel müdür de bunu destekledi. İsimlere girmek istemiyorum. Gerçekten bize imrenerek bakıyorlar. Dünyanın en büyük havayollarının genel müdürleri yaptıklarımıza imrenerek bakıyorlar. Geçenlerde bakma fırsatım oldu, dünyanın prestijli havayollarının reklam filmlerine ve bir de bizimkilere baktım. Gerçekten mesafe almışız. Gerçi yaptıklarımızı hep daha iyisini yaparız diye geri itiyoruz ama gerçekten mesafe almışız" diye konuştu.
Türk Hava Yolları'ndaki kaptan pilotların yüzde 10'unun yabancılardan oluştuğunu ve bunun da Türkiye'de kaptan pilot sıkıntısından kaynaklandığı nı açıklayan Temel Kotil, "Gerçi bir ton kişiyi yetiştiriyoruz şu anda, ancak kaptanlık belirli bir süre gerektiriyor, yıllar alıyor. Biz de sürekli büyüdüğümüz için yurt dışından epeyce kaptan aldık, çalışıyorlar. Gönül isterdi ki tüm kaptanlarımız Türk olsun. Paralar yurt dışına gitmesin ama şu andaki durum bunu gerektiriyor" dedi. Son rakamlara göre 230 yabancı kaptan pilotun THY'de görev yaptığını, ancak imzası biten, İçişleri Bakanlığında işlemleri tamamlanıp istihdamı karar altına alınanlarla birlikte sayının 300'e yakın olduğunu söyleyen Temel Kotil, "Dünyanın her yerinden kaptan pilot geliyor bize. Amerikalılar var, Almanlar var, hatta Yunanlı kaptanlarımız bile var. Birçok prestijli havayolundan işini bırakıp bize gelen kaptanlar var. Körfez'den çok yabancı kaptan geldi. Bunun nedeni, birincisi İstanbul çok güzel bir yer ve birçok kişiyi cezbediyor. Tabii Türk pilotlarımıza sunduğumuz imkanları onlara da sunuyoruz. İyi maaş veriyoruz. Ayrıca birçok havayolu sıkıntıda. Oralarda çalışanlar daha güvenli gördükleri ve gelecek vadettiği için Türk Hava Yolları'nı tercih ediyorlar" diye konuştu.
THY Genel Müdürü Temel Kotil, teknolojik yenilikleri de yakından izlediklerini ve yeni teslim edilen uçakların bu alanda da en ileride olacağını belirterek, "Biz yaptık mı en iyisini yaparız. Bu teknolojiler her uçakta gelemiyor. Türkiye'ye son teslim edilen Boeing 777'lerde satıcı firma Boeing ve Panasonic bunu yetiştiremedi. Ama yılbaşı itibariyle 777 tipi uçaklarımızda hem uydudan canlı televizyon yayını olacak, uydu anteni bağlandı, ayarları yapılıyor. Hem cep telefonu kullanacaksınız hem de wifi (kablosuz internet bağlantısı) dediğimiz sistemleri, her türlü bağlantıyı kullanabileceksiniz, bu da teknolojinin son noktası. Daha önce teslim edilen 777'lerde bu sistemleri biz yapacağız, yeni gelecek 777'ler ise Boeing tarafından bu teknoloji kurulmuş olarak gelecek ve Ocak itibariyle bu hizmet başlayacak" şeklinde konuştu.
Avrupa'da havayolu şirketlerinin envanterlerindeki uçakların yaş ortalamasının 17 olmasına karşın THY filosunun yaş ortalamasının 6 olduğunu vurgulayan Kotil, 2011'de teslim edilecek yeni uçaklar ve eski kiralık uçakların elden çıkarılmasıyla filo yaşının daha da gençleşeceğini vurguladı . Kotil, şu anda THY'nin elinde 20 adet uzun mesafe uçağı bulunduğunu, gelecek yıl sonuna kadar bu rakamın 38'e çıkacağını bildirdi.
Temel Kotil, İstanbul Atatürk havalimanındaki kapasite sorununun THY'nin büyümesi önünde bir engel olup olmadığı sorusuna yanıtlarken de "Doğru. Orada bir sıkıntı var. Biz de ne yapabiliriz, uçuşları başka nerelerde artırabiliriz diye çalışıyoruz. Belli bir mesafe de aldık. Mesela gelecek hafta itibariyle bazı iç hat uçuşlarımızı Atatürk havalimanında yer açalım diye Sabiha Gökçen'e kaydırıyoruz. Ama şunu söyliyeyim, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü 'nün de bir açıklaması var. Uçaklar arasındaki mesafe var, 7 mildi 5 mile indirdiler. Birçok havaalanında bu 2 mil, onu bir daha ayarlayacaklarını söylüyorlardı. Dolayısı yla ö yle sanıyorum ki kapasite problemi de yakında daha rahatlamış olacak. Tabii yeni bir havaalanı yapılacak, bu Başbakanımızın bizim törenimizde açıkladığı bir durum, kesin talimatı var. Buna ihtiyaç var, ancak yeni bir havalimanının yapılması en az beş yıl alır. Daha az olmaz. Ama beş yıl içinde biz zaten bir kat daha büyümüş olacağız. Şu anda Atatürk havalimanındaki trafiğin yüzde 70'i biziz ve gelecek yaz sonu itibariyle yüzde 80'e çıkacağız ve neredeyse hepsi oluyoruz ve bir o kadar da büyüyeceğiz. Dolayısıyla Atatürk havalimanının bugünkü haliyle yetme şansı yok" şeklinde konuştu.
Türk Hava Yolları Genel Müdürü Temel Kotil, mali sıkınt ı çeken Sırbistan havayolları JAT ve Polonya havayolları LOT'u satın alacakları yönündeki yoğun söylentilere de açıklık getirdi ve "Başka bir havayolu satınalma gerçi hep bizim gündemimizde var ancak biz vaktimizin ve enerjimizin daha çoğunu yeni sefer açarak büyümeye harcıyoruz, buna organik büyüme diyoruz. Orada çok iyi gidiyoruz" dedi.
Kotil, JAT ve LOT konusunda alınan bir karar olmadığını, ancak bu konunun devamlı çalışıldığını kaydetti.
Özellikle Avrupa'da öne çıkan ve bazıları Türkiye'ye de servis yapan ucuz havayolu şirketlerini THY için bir tehdit olarak görmediklerini belirten Kotil, "Çünkü bizim o alana yönelik bir ürünümüz var. Karşılarına koyabileceğimiz Anadolu Jet'imiz var. Bu problem değil. O tip havayollarına da ihtiyaç var muhakkak. Ama biz şu anda gider yapımız olarak onlara yakınız, yani biletlerimiz ucuz. Ama servis kalitesi olarak onların çok üzerindeyiz. Yani giderimiz düşük ama kalitemiz yüksek. Bu ara çok açık olduğu için bu havayolları bizim için tehdit oluşturmuyor" diye konuştu.
Geleceğe yönelik hep iyimser olduklarını vurgulayan Kotil, "Çünkü büyüyen, dinamik bir Türkiye var, büyüyen bir THY var. Üçüncü havalimanı yapacak bir ülke var. Star Alliance içindeki havayollarından hiçbirinin ülkesinde büyük bir havalimanı projesi olan yok. Şimdi bütün bunları dikkate aldığımızda, bütün artıları üstüste koyduğumuzda havacılık adına çok pozitif düşünmemiz gerekiyor" dedi.
Temel Kotil, 2011 yılında Türk Hava Yolları'nın dünyada bugü ne kadarki bilindiğinden bir kat daha fazla tanınır duruma geleceğini sözlerine ekledi.
SON VİDEO HABER
Haber Ara