CHP lideri Kılıçdaroğlu, CHP'yi 'umudun, özgürlüğün, demokrasinin, emeğin merkezi' olarak nitelendirdi. "Biz çalışanların, yani alın terinin partisiyiz. Urfa'daki hoyratın, Anadolu'daki sazın, Karadeniz'deki kemençenin, Ege'deki zeybeğin partisiyiz." diyen Kılıçdardoğlu, "Temiz siyaset mi istiyorsunuz? Ödediğiniz her kuruş verginin hesabının birileri tarafından verilmesini mi istiyorsunuz? Halka hesap vermeyi namus kabul eden iktidara izin verin artık. İktidar aydınlığına yürümeliyiz." diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, Türkiye'de demokrasi diyenlerin onu askıya aldıklarını ileri sürdü. Yargıda tutukluluk süresinin uzun olmasını eleştiren Kılıçdaroğlu, "Kendi yargıçlarını atıyorlar. Tutukluluğu infaza dönüştürdüler. Korku yarattılar. Demokrasi istiyorsak korkularımızı yeneceğiz. Çetelerle mücadele ediyoruz diyorlar hangi çetelerle? Kendi çeteleriyle yola devam ediyorlar. 12 Eylül'ün hesabını soracağız diyorlar. Allah aşkına Kemal Türkler'in kanı yerde kalmadı mı? Bir devrimciyi sokağın ortasında vuranlar, bugün elleri kolları açık geziyor." ifadelerini kullandı.
Hükümete eleştirilerini sürdüren Kemal Kılıçdaroğlu, CHP'nin yerli bir parti olduğunu ifade etti. Tüm sorunlara çözüm getirecek projelerinin olduğunu iddia eden CHP lideri, şu görüşleri dile getirdi: "Milletvekillerini oy makinesi yaptılar. TBMM'de oy sahtekarlığı yaptılar. Özgür medya dediler. Hangi özgür medya? Biz bunları aşmaya kararlıyız. Yasakları kaldıracağız, özgürlükleri getireceğiz dediler. Dertlerini anlatmak isteyen üniversite öğrencilerine coplarla biber gazıyla gidenler mi bunlar? Düşüncelere pranga vurdular. Düşünenler nerede siz de iyi biliyorsunuz. "Yolsuzlukları da kaldıracağız' dediler. Ama gelin görün ki pek çok firma, Türkiye'de ödedikleri rüşvetler için hesap açtılar. Bu tabloyu değiştireceğiz. İyi tahlil edeceğiz. Türkiye'nin binlerce sorunu varsa, CHP'nin de binlerce çözümü vardır. CHP büyük partidir, köklü partidir, yerli partidir. CHP genleriyle oynanmamış bir partidir."
KADINLAR VE GENÇLERDE SİYASETTE POZİTİF AYRIMCILIK
Kemal Kılıçdaroğlu, kadınlarla gençlerin sorunlarına da değindi: "Gençler ve kadınlar, hayatı sorgulayan kadınlar. Nüfusun yarısı kadın. Ama siyasette kadın var mı yeteri kadar? Gençler. Siyasette gençler var mı? O zaman yeni CHP, yeni anlayışla yola çıkıyoruz. Gençler ve kadınlar siyasette daha fazla yer alacak."
Kadın erkek eşitliğine inanan bir siyasi parti olduklarını belirten Kılıçdaroğlu, "Buradan bütün kadın kardeşlerime sesleniyorum. Size seçme ve seçilme hakkınızı CHP verdi. Üstelik bu seçme seçilme hakkını verirken, bugün uygarlığın beşiği olan ülkelerde bu hak verilmemişti. CHP'nin öngörüsü budur. Kadın kardeşlerime sesleniyorum. Sizin yeriniz, ocağınız ve siyasal eviniz CHP'dir. Kadınlara seçme ve seçilme hakkını verdik ama başka tablodan söz etmek istiyorum. 21. yüzyılda 4 milyon kadınımız okuma yazma bilmiyor. Bunun ayıbı kadınlarda değil. Onlara baskı uygulayan, okula gitmesi için katkı vermeyen siyasilerin ayıbıdır. Bunu da hiçbir kadının unutmaması gerekir. Aramızda bize destek vermek için gelen sanatçılar var. Onlara dostluğumuzu bağlılığımızı söyledik. Sanatçı bir şey ister. Özgürlük, özgürlük, özgürlük der sanatçı. Özgürlük onun nefes alması demektir. Biz bütün sanatçılara söz veriyoruz. Yazacaksınız, çizeceksiniz, oynayacaksınız. Ne yapacaksanız size özgürlükleri sonuna kadar açacağız." şeklinde konuştu.
"CHP YOKSULLUĞU BİTİRECEK"
Konuşması zaman zaman sloganlarla kesilen CHP lideri, ülkede yoksulluğu bitirme sözü verdi. "Yoksulluk 21. yüzyılın Türkiye'sinde bir kader mi?" diye soran Kılıçdaroğlu eleştirilerini şöyle sürdürdü:
"Yoksulluğu yenmek iktidarın aklına gelmiyor mu? Söz veriyorum yoksulluğu yeneceğiz, tarihe gömeceğiz. Sosyal devleti kurmak CHP'nin boynunun borcudur. İktidar aile sigortası dediğimizde "Peki siz parayı nereden bulacaksınız?" diyor. Sen yolsuzluk yapanlara para buluyorsun, yandaşlarına para buluyorsun. Sıra fakir fukaraya gelince, bu parayı nereden bulacaksınız. Biz o parayı buluruz ve yoksulun hakkını koruruz. Türkiye'nin en büyük sorunu işsizlik. 8 yıldır iktidardalar. İşsizlik artmadı, azaldı mı? Yüzde 8'le aldılar. Yüzde 21-22'lere çıkardılar. İşsizlik açlıktır. Yoksulluktur. Kavgadır. Sosyal devletin dibine konmuş dinamittir. Üniversiteyi bitirmeyen birisi, 'üniversiteyi bitirseydim, acaba iş bulabilir miydim' diyor. Üniversiteyi bitiren bir işsiz ne diyecek? Nasıl oldu, okudum yazdım, üniversiteyi bitirdim ve ben işsizim. Binlerce okulumuzda öğretmen yok. Vekil öğretmenler çocuklarımızı yetiştiriyor. Ama dışarıda atama bekleyen on binlerce öğretmen var. Bütün atanamayan öğretmenlere ve ailelerine sesleniyorum. Halkın iktidarında atanamayan öğretmen kavramı olmayacaktır. Üreteni cezalandırdılar. Bu tabloyu ters düz etmek her CHP'linin görevi olacaktır. Bakın Başbakan bir formül üretti dedi ki 'Her işveren bir işsiz alırsa, Türkiye'de işsizlik sorunu çözülür' hiçbir işveren başbakanı ciddiye almadı. Sen özel sektöre diyorsun ki bir işçiyi işe al. E sen devlet değil misin? Sen al. Kendi beceremiyor, onlara söylüyor. Artık beceren iktidar gelecek."
"ÖTV'Yİ KALDIRACAĞIZ"
Kılıçdaroğlu bir dizi vaatte de bulundu. CHP'nin adım adım Türkiye'yi gezdiğini anlatan CHP Genel Başkanı, "Biz ÖTV'yi kaldıracağız dediler. Köylü vatandaşlarım da inandılar. Mazotta ÖTV'yi kaldırdılar mı? Biz söz veriyoruz. Bizim sözümüz CHP'nin sözüdür. Ben söz veriyorum. Benim sözüm işçi Kemal'in, memur Kemal'in sözüdür. Halkını seven Kemal'in sözüdür. Biz kaldıracağız. Başbakan diyor ki parayı nereden bulacaksınız. Kulağı iyi duysun diye sesleniyorum. Benim adım Recep Tayyip Erdoğan değil Kemal Kılıçdaroğlu. Parayı bulurum diyorsam ben parayı bulurum.
Büyük bir umutla emeklilerin büyük bir kısmı AKP'ye oy verdi. Ne yaptı biliyor musunuz? Emeklinin başına çorap ördü. Önce bir yasa çıkardı. Hani Recep bey diyor ya kişi başı gelir 15 bin dolara çıktı diye, hiç kimsenin geliri 15 bin dolara çıkması mümkün değil. Emekliye pay almayacak diye yasa çıkardı AKP hükümeti. Bir başka nokta esnaf emeklileri. Esnaf çalıştı, emekli oldu, ayrıldı. Emekli aylığından tekrar çalışırsa yüzde 40 kesilecek dendi. Biz CHP olarak Anayasa Mahkemesi'ne gittik ve bunu iptal ettik. Onu yüzde 15'e düşürdüler. Çalışan bir esnafın aylığından, sosyal güvenlik destek primini niye kesersiniz? Biz sizin aylığınızdan kesilen sosyal güvenlik destek primini kaldıracağız. Yıllardır beklediğiniz, kim yapar diye düşündüğünüz, intibak yasasını da biz çıkaracağız."