Hava yolu ile Adana'ya getirilen Öznacar'ın cenazesi dün gece Kahramanmaraş Devlet Hastanesi Morgu'na kaldırıldı. Sabah saatlerinde hastaneden alınan Öznacar'ın Türk Bayrağı'na sarılı cenazesi askerler tarafından Ulu Camii'ne getirildi. Cenazesinin getirilişi sırasında sinir krizleri geçiren Öznacar'ın yakınlarına sağlık ekipleri müdahale etti. Damatlık elbisesi tabutunun üzerine konan askerin yakınları Öznacar'ın şehit sayılmamasına tepki gösterdi. Öznacar'ın eniştesi Zafer Çelik, "Devlet şehit saymıyormuş. Komutanlar bize öyle iletti. Şehit sayılmaması da bizi üzdü. Yani vatana bir evlat veriyorsun, büyütüyorsun, bu hale getiriyorsun, o elbiseyi giyiyor, askerlik yapıyor. Eğitim esnasında havan topu mermisiyle vefat ettiği için devlet şehit saymıyor. Bu da bizi üzdü. Biz şehit olarak görmek isterdik. Şehit olarak da buradan uğurluyoruz. Bizim gönlümüzde, kalbimizde her zaman için şehit. Allah katında da şehit inşallah. Öyle de muamele görecektir. Ama devletin resmi olarak şehit saymaması bizleri üzdü. Keşke saysalardı. Annesi babası 'Şehidim şehidim' diye ağlıyor. Bir de prosedür gelip de 'Şehit değil oğlun.' deiyince annesi babası daha da üzüldü. Biz de üzülüyoruz haliyle." diyerek tepkisini dile getirdi.
Cenaze namazı tekbiri alınırken 'şehit' ifadesinin kullanılması üzerine Öznacar'ın dayısı olduğunu söyleyen kişi de Garnizon Komutanı Albay Sadık Yıldız'a dönerek, tepki gösterdi. Daha sonra Öznacar'ın cenaze namazı İl Müftüsü Bekir Gülce tarafından kıldırıldı. Cenaze namazının ardından askerin naşı Şeyh Adil Mezarlığı'nda toprağa verildi.