Türkiye'de bir sosyal çöküntünün yaşandığını, aile bağlarının zayıfladığını, uyuşturucu kullanımının arttığı, fuhuşun yaygınlaştığını, hırsızlık, kapkaç ve soygunun bir afet gibi ortalığı kasıp kavurduğunu savunan Tongüç, toplumsal güvensizliğin her geçen gün daha da arttığını bildirdi. Tavan yapan manevi sebep ve sonuçlarında gençleri gördüklerini anlatan Tongüç, "İnsani değerlerin yitirildiği, yozlaşma ve çürümenin had safhada olduğu bir ortamda başıboş bir kuşak yetiştirilmiştir. Yapılan araştırmalar gençlerimizin had safhaya ulaşan bir iç boşluğa sahip olduğu sonucu ortaya çıkarmaktadır. Televole kültürüyle yoğrulan, medyanın yönlendirilmesiyle dezenformasyon hummasına tutulan gençlik, yanlış adreslere yönelmiş ve mutluluğun kaynağını, uyuşturucu, içki, kumar ve cinsellikte arar olmuştur." dedi.
Yapılan resmi araştırmalara göre sigara kullanma yaşı 10'a, alkole başlama yaşı 11'e, uyuşturucuyla tanışma yaşı ise 12'ye indiğini ifade eden Tongüç, okullarda uyuşturucu kullanım oranı her yıl ikiye katlandığını aktardı. Türkiye'de yaklaşık her 3 saatte bir kişinin intihar ettiğini dile getiren Tongüç, şöyle devam etti: "Gençlerin yüzde 57.9'u vergi kaçırmayı, yüzde 40.9'u da rüşveti savunmaktadır. Müstehcen suçlar ise geçen yıla göre üçe katlanmış durumdadır. Son üç yılda şans oyunlarına yapılan toplam harcama 18 milyar liranın üzerinde gerçekleşmiştir. Ülkemizde suçların yaklaşık olarak yarısını, 25 yaşın altındaki yaş diliminde bulunan çocuklar ve gençler işlemektedir. Bu rakamlar ülkemizin nasıl bir tahribatın eşiğinde olduğunu açıkça göstermektedir. Artık iki elimizi başımıza koyup kara kara düşünme vakti gelmiş ve geçmektedir. Bu tahribatın giderilmesi noktasında herkese görevler düşmektedir, ama asıl ve en önemli görev yetkililere düşmektedir."
Anayasa'nın ailenin korunmasıyla ilgili 41. Maddesinin 'toplumun temeli' saydığı ailenin ve çocukların korunması için devletin gerekli tedbirleri almasını şart koştuğunu anlatan Tongüç, toplumu yok olma noktasına götüren bu ahlaki ve manevi tahribata karşı hükümetin bir an önce seferber olmasını istedi. Tongüç, yapılması gerekenin milleti kaybettiği değerleriyle yeniden buluşturmak olduğunu hatırlattı. Toplumun temel değerlerinin zayıflaması nedeniyle baş gösteren bu vahim tablonun "önce ahlak ve maneviyat" şiarıyla ortadan kaldırılabileceğine işaret eden İlyas Tongüç, bu yozlaşmanın önünün alınmasını gündeme getirdi. AGD Adana Şubesi'ndeki toplantıya çok sayıda dernek üyesi katıldı.