Davadan çıkacak karar, bundan sonra darbeye teşebbüs niyeti taşıyanlar için ders olacak. 'Bu kez acıma yok, tepeleme var.' diyen Çetin Doğan'dan, 'Bana ait birlikle İstanbul'un üstüne çökerim' diyecek kadar ileri giden komutan artık hakim karşısında.
Dışarıda buz kesen havaya rağmen sabahın erken saatlerinden itibaren cezaevinin önünde bir medya ordusu bekliyor. Tutuklama kararlarından sonra kayıplara karışan komutanları görebilmek için yarış halindeler. Davanın önemli olduğu, jandarmanın Silivri girişinden itibaren aldığı tedbirlerden belli. Salona girişte güvenlik üst düzeyde. İçeri giren herkese, gazeteci, izleyici, avukat ve sanık gibi tanıtıcı kartlar veriliyor. Onları boyunlara takmak zaruri. Sanık subaylardan biri buna itiraz edecek gibi oluyor ama diğeri 'umarım kalıcı olmaz' diyerek boynuna asıyor tanıtıcı kartını. Ergenekon yargılaması için yapılan salon kelimenin tam anlamıyla ağzına kadar dolu. 10 sanık daha olsa salon almayacak. Planlar ve ele geçen belgeler bir yana, darbe için bu kadar üst düzey askerin bir araya gelmiş olması bile ürkütücü. Gözaltı ve tutuklama süreçlerinde hastalıktan ve resmi görevden kurtulamayan komutanlar, tutuksuz yargılama olun-ca neredeyse tam kadro gelmiş salona. Brüksel'den, Tunus'tan, İtalya'dan sırf duruşma için geldiklerini söyledi muvazzaflar. Tutuklama kararlarını duyunca ayakta duramayacak kadar hasta olan Çetin Doğan'ın dinç görünümü herkesin dikkatini çekti. Doğan, tıpkı plandaki ses kayıtlarında olduğu gibi dün de talimat veriyordu etrafına. Sadece salonda değil dışarıda bile gazetecilerle konuşurken 'şunu anlatın, bunu yazın' diye emirler veriyordu. Yeni atanan mahkeme başkanının nezaketi görülmeye değerdi. Duruşmayı izlemek için başka davalarda sanık olan askerlerden de gelenler oldu. İstanbul Barosu bu davaya da yakın ilgi gösteriyor. Baro birçok sanık için avukat atamış. Bazı sanıklar 'bizim avukatımız var' diyerek teşekkürlerini bildirdi baroya. Müdahil olma talebinde bulunanlar, Balyoz sanıklarının bir hayli canını sıktı. Özellikle Abdurrahman Dilipak yerini alırken sanıkların, sanki emir almışçasına aynı yöne başlarını çevirmesi ilginç bir görüntü oluşturdu.
Kimlik tespitinde ortaya çıkan bilgiler gazetecilerin analiz yapması için fırsat oldu. Mesela komutanların aylıkları ve yaşam standartlarının diğer memurlara göre bir hayli yüksek olduğu görülüyor. Emekli Çetin Doğan aylık gelirinin 4 bin beş yüz lira olduğunu söylerken, Özden Örnek'in geliri 7 bin lira olarak kayıtlara geçti. Dün herkesin cevabını aradığı soru, 'tutuklama olur mu'ydu. Bir gecede gelen onlarca tahliyeden sonra sadece kamuoyu değil, sanıklar bile inanamamıştı serbest kaldıklarına. Dün bazı sanıklar kendi aralarında konuşurken 'hazırlıklı geldim, tesbihimi bile yanıma aldım' diye konuşuyordu.
Ali Akkuş - Zaman