Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) tarafından düzenlenen '14. Girişim ve İş Dünyası Zirvesi'nde konuşan Baydemir, 7 bin yıldan bu yana yaşamın hiç durmadığı, Mezopotamya coğrafyasının en kadim kentlerinden biri olan Diyarbakır'da yatırımcıları ağırlamaktan memnuniyet duyduğunu söyledi. Derinleşen bölgeler arası gelişmişlik farkının teşvik politikaları veya 'projecilik' mantığı ile çözülemeyeceğini savunan Osman Baydemir, daha stratejik yaklaşımlara, makro planlamalara ihtiyaç bulundupunu kaydetti. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın 2023'e kadar uygulayacağı strateji belgesinde neredeyse Diyarbakır'ın esamesinin okunmadığını belirten Baydemir, "İnsanların göçebelikten ilk yerleşime geçtiği Bırkeleyn mağaralarına sahibiz. İlk kentsel yaşamına geçtikleri Ergani Çayönü'ne sahibiz. Hıristiyanlığın ilk kiliselerine sahibiz. İslam âleminin 5. Harem-i Şerifi olan Ulu Cami'ye sahibiz. Dünyada eşi benzeri bulunmayan Diyarbakır Surları'na sahibiz. Turizmi geliştirmek için daha ne olsun?" şeklinde konuştu.
Yatırım için öncelikle altyapının güçlendirilmesi gerektiğinin altını çizen Baydemir, çevre yolu olan, uluslar arası sivil havalimanı bulunan, raylı sistemin sanayi bölgesine ulaştığı, bilişim teknolojisinin altyapısının yükseltildiği kentlere ilginin arttığına dikkat çekti. Diyarbakır'da otel kurmak isteyen herkese, talep ettiği yeri turistik alan statüsüne çevirmek için ellerinden gelen desteği vereceklerinin altını çizen Baydemir, sözlerini şöyle tamamladı: "Bu yüzyılda dokunamayacağımız hiçbir köyümüz olmamalı. Ulaşmalıyız bütün köylere. Bu ulaşmayı ve buluşmaya çok büyük bir değer atfediyorum. Temenni ediyorum bu, ülkenin, Türkün, Kürdün, Alevinin buluşması olur. Hiçbir kimlik diğerinin alternatifi değildir. Diyarbakır'ın ve yüreğimin kapısı bütün girişimcilere sonuna kadar açıktır."