Konuya ilişkin konuşan Suat Kınıklıoğlu, "Anlaşıldığı üzere görev süresi çok yakın bir zamanda dolmak üzere olan "topal ördek" durumundaki ABD Kongresi'nde 1915 olaylarına ilişkin 252 nolu tasarının ABD Temsilciler Meclisi Genel Kurulu'na getirilmesi yönünde bir hareketlenme var. Şüphesiz ki geçen Mart ayında sadece 1 oy farkla absürd bir oylama yöntemi ile ve çok zorlanarak Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesinden geçen Ermeni Tasarısının alelacele genel kurula getirilme çabalarını manidar buluyorum. Türkiye-ABD Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı olarak bu tasarının genel kurula getirilmesinin ülkelerimiz arasındaki dostluğa yakışmadığı gibi ikili ilişkilere ciddi zararlar vereceğini geçmişte olduğu gibi bugün de ifade ediyoruz." ifadelerini kullandı.
Kınıklıoğlu, ABD Temsilciler Meclisi'nin görev süresinin sona ermesine çok az zaman kala yangından mal kaçırırcasına 252 nolu tasarıyı Genel kurula getirme çabalarını ABD'deki Ermeni diasporasının siyasi realitelerden uzak bir çaba ve bölgedeki normalleşme çabalarını baltalayıcı bir yaklaşım olarak gördüğünü ifade etti. "1915 olaylarına ilişkin Türkiye'deki iç tartışmanın devam ettiği, Güney Kafkasya'da normalleşme çabalarının gündemde olduğu bir dönemde ABD iç siyaset mekanizmalarının etnik lobilere tanıdığı imkanları istismar eden bu yaklaşımın dostlukla bir ilgisi olmadığını anlamak gerekir." diyen
Suat Kınıklıoğlu, "Bilindiği gibi Türk-Ermeni normalleşmesi sürecine en büyük mukavemet ABD'deki Ermeni diasporası tarafından gelmiştir. Şimdi görevini bırakacak olan Meclis Başkanı Nancy Pelosi üzerinden Ermeni tasarısını genel kurula getirme çabalarını tasvip etmediğimiz gibi bu yönde bir hareketlenmenin geniş bir yelpazeye dayanan Türk-Amerikan ilişkilerine onarılmaz zararlar verebileceğini altını çizmek istiyorum. ABD Yönetimi'nin tasarının gündeme gelmemesi için çalıştığını biliyoruz. ABD Kongre liderlerinin de yönetimin tavsiyelerine kulak vermelerini umuyorum. ABD yönetiminin, Dışişleri Bakanlığının ve Savunma Bakanlığının Kongre üzerinde ağırlığını kullanarak tasarının Genel Kurula gelmesini engellemelerini bekliyoruz. Tasarının içeriği yanlı, tek taraflı ve sorumsuz olmakla kalmayıp, tasarının getirilme zamanlamasının da siyasi etikten uzak olduğu dikkat çekmektedir. Buna benzer bir yaklaşımı da kongre ara seçimlerinden hemen önce - yine yangından mal kaçırırcasına - Kıbrıs'taki tarihi ve dini kalıntılara ilişkin bir tasarıda görmüştük. Bu durumu hem üzücü hem de düşündürücü buluyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Suat Kınıklıoğlu, Türkiye'de 1915 olaylarına ilişkin bir tasarının Kongre Genel Kuruluna ettirilmesinin Türkiye'de hoş karşılanmasının mümkün olmadığına dikkat çekti. ABD Dostluk Grubu Başkanı AK Parti Dış İlişkiler Başkan Yardımcısı Kınıklıoğlu şu uyarıları yaptı: "Türkiye'de 1915 olaylarına ilişkin bir tasarının Kongre Genel Kuruluna getirilmesinin Türkiye'de hoş karşılaması mümkün değil. On yıllardır dostluk ve işbirliği ilişkisi içerisinde olduğumuz ABD ile Afganistan/Pakistan, Irak, Lübnan, Balkanlar, Orta Doğu Barış Süreci, enerji güvenliği ve anti-terörizm alanlarında yürüttüğümüz ortak ve işbirliği içerisindeki çalışmaların zedelenmesini arzu etmeyiz. Ne var ki Türkiye'de 1915 olaylarına ilişkin bir tasarının Kongre Genel Kuruluna getirilmesinin Türkiye'de hoş karşılaması mümkün değil. Umarım ABD Temsilciler Meclisi 252 nolu tasarıyı gündemine almayıp Türk-Amerikan ilişkilerine zarar vermez ve Kafkasya'da devam eden normalleşme çabalarını baltalamaz. Güney Kafkasya bölgesini önemsiyor ve bu bölgenin de komşuluk alanımızdaki önemli bir bölge olarak görüyor ve bu meyanda devam eden normalleşme çabalarının bu tür sorumsuz tasarılarla baltalanmasını uygun bulmuyoruz.
Siyasetçiler görev süreleri dolmak üzere de olsa tarihsel sorumluluk taşırlar. Türkiye ile Ermenistan arasında 1915 olaylarına ilişkin görüş ayrılıklarına üçüncü ülkelerin parlamentolarının taraf olmasını, komplike tarihsel olaylar hakkında tasarrufta bulunmalarını doğru bulmadığım gibi özellikle Dostluk Grubu Başkanı olarak ABD Kongresi'nde ki kongre üyelerini bu tasarının gündeme gelmesini engellemeleri çağrısında bulunuyorum."