Kimlik tespitleri yemek arasından sonra da devam etti...
''Balyoz Planı'' iddialarına ilişkin eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek ve eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu 196 sanığın yargılanmasına başlandığı ilk duruşmaya öğle arası verildi.
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada sanıkların kimlik tespitine devam edildi.
Bu sırada, Mahkeme Heyeti Başkanı Ömer Diken, bazı sanıkların iddianamenin ellerine ulaşmadığı şeklinde yakınmalarda bulunduklarını belirterek, ''Duruşma salonu Silivri'de, mahkeme kalemi Beşiktaş'ta olunca, buraya yeteri kadar iddianamenin yer aldığı CD getirilmedi. Bugün vermek isterdik ama elimizde yeterli yok. İlk başvurunuzda imza karşılığında alabilirsiniz'' dedi.
Kimlik tespiti sırasında, Genelkurmay Muhabere ve Elektronik Bilgi Sistemleri (MEBS) Başkanı Koramiral Kadir Sağdıç, halen bu görevini sürdürdüğünü söyledi.
Sanıklardan Ali Deniz Kutluk da emekli asker olduğunu, özel bir şirkette çalıştığını belirterek, aylık gelirinin 10 bin liranın üzerinde olduğunu kaydetti.
Sanıklardan Murat Ataç Avusturya'da, Bahtiyar Ersay da Tunus'da halen askeri ateşe olarak görev yaptıklarını belirtti.
Mehmet Alper Şengezer ise İtalya'da NATO'ya bağlı bir birimde çalıştığını anlattı.
Mahkeme Heyeti Başkanı Ömer Diken, yaklaşık 100 sanığın kimlik tespitinin yapıldığı duruşmaya öğle arası verdiklerini açıkladı.
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, Çetin Doğan, Halil İbrahim Fırtına, Özden Örnek, Genelkurmay Muhabere ve Elektronik Bilgi Sistemleri (MEBS) Başkanı Koramiral Kadir Sağdıç, eski Kuzey Deniz Saha Komutanı emekli Koramiral Ahmet Feyyaz Öğütcü, Süha Tanyeri, Milli Savunma Bakanlığı tarafından açığa alınan Tümgeneral Gürbüz Kaya ve Tuğamiral Abdullah Gavremoğlu, İçişleri Bakanlığı tarafından açığa alınan Jandarma Tümgeneral Halil Helvacıoğlu, ''İrtica ile Mücadele Eylem Planı'' davasının tutuklu sanığı Albay Dursun Çiçek, ''Ergenekon'' davalarında tutuklu olarak yargılanan Mehmet Fikri Karadağ ve Cengiz Köylü'nün de aralarında bulunduğu 186 sanık katıldı.
Balyoz davası sanıklarının kimlik tespitleri yapılıyor
''Balyoz Planı'' iddialarına ilişkin görülmeye başlanan davada, eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek ve eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu bazı sanıkların kimlik tespiti yapıldı.
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde görülen duruşmada, 186 sanık arasına sonradan Kemal Dinçer de katıldı.
Duruşma sırasında sanık avukatlarının yoklaması yapılırken, yazar Abdurrahman Dilipak'ın avukatı Salih Döğücü, müdahillik talebinde bulunacaklarını söyledi. Avukat Döğücü'nün müvekkilinin şu anda duruşma salonunun izleyicilere ayrılan bölümünde olduğunu, müdahil bölümüne girip giremeyeceğini sorması üzerine Mahkeme Heyeti Başkanı Ömer Diken, Dilipak'a izin verdi. Dilipak, salonda müdahillere ayrılan bölümde oturdu.
Ancak bu arada, bazı sanık avukatlarının itiraz ederek Dilipak'ın müdahillik talebinin kabul edilmesinden sonra müdahallik bölümüne lınması gerektiğini bildirdi.
Mahkeme Heyeti Başkanı Diken ise müdahillik talebi değerlendirildiğinde, Dilipak'ın kalıp kalmayacağının belli olacağını kaydetti.
Duruşmada, ayrıca Özgür Düşünce ve Eğitim Hakları Derneğinin avukatı Necip Kibar, davaya müdahil olmak için talepte bulunacaklarını belirtti.
-KİMLİK TESPİTLERİ-
Duruşmada avukatların yoklamasının tamamlanmasının ardından sanıkların kimlik tespitlerine geçildi. İddianame sırasına göre ilk olarak emekli Orgeneral Çetin Doğan'ın kimlik tespiti yapıldı.
Evli ve 2 çocuğu bulunduğunu belirten Çetin Doğan, aylık gelirinin 4 bin 500 lira olduğunu, devlet lojmanında kaldığını ve sabıkasının olmadığını söyledi.
Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek de aylık gelirinin 7 bin lira olduğunu, 2 çocuğunun bulunduğunu, kendi evinde oturduğunu belirtti.
Eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına da, 2 çocuğu olduğunu, 6-7 bin lira aylık geliri bulunduğunu ve kendi evinde oturduğunu söyledi.
Korgeneral Nejat Bek ise Muhabere Destek Eğitim Komutanı olduğunu ifade ederek, aylık gelirinin 5 bin 500 lira olduğunu kaydetti.
Bu arada Heyet Başkanı Diken, sanıkların kalabalık olmasından dolayı iddianamenin kabul kararını okumayı unuttuklarını belirtti. Diken, daha sonra iddianamenin kabul kararını okudu.
-SANIK OTURUNCA BAŞKAN UYARDI-
Milli Savunma Bakanlığı tarafından açığa alınan Tümgeneral Gürbüz Kaya ise kimlik tespiti sırasında muvazzaf asker olduğunu belirterek, ''Aylık gelirim 4 bin 700 lira. Ancak dava nedeniyle açığa alındığım için 3 bin 200 lira alıyorum'' dedi.
Eski Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri emekli Orgeneral Şükrü Sarıışık da kendi evinde oturduğunu ve aylık gelirinin 4 bin 500 lira olduğunu belirtti.
Sanıklardan Ahmet Küçükşahin ise oturduğu yerden Harp Akademileri'nde görevli olduğunu söylemesi üzerine Başkan Ömer Diken, ''Bir rahatsızlığınız yoksa ayağa kalkar mısınız'' diye uyardı.
Bunun üzerine ayağa kalkan Küçükşahin'in, kimlik tespiti tamamlandı.
Yaklaşık bir saat boyunca 50 sanığın kimlik tespitini yapan mahkeme heyeti, duruşmaya 10 dakika ara verdi.
Aranın ardından devam edilen duruşma, sanıkların kimlik tespitleri ile devam ediyor.
Bu arada, rahatsızlığı nedeniyle hastanede olduğu belirtilen emekli Orgeneral Ergin Saygun'un avukatı tarafından mahkemeye sağlık raporu sunulduğu öğrenildi.
Yine davada sanık olarak yer alan muvazzaf askerlerin Merkez Komutanlığına bağlı bir minibüsle, emekli subayların bir kısmının ise Fenerbahçe Orduevi'nden kalkan araçla duruşmaya geldikleri belirtildi.
Sanıklar Ergin Saygun, Mustafa Kemal Tutkun, Murat Üstündağ, Kemal Dünçer, Tümuçin Erarslan, Ali Demir, Kahraman Dikmen, Erol Ersan, Fikret Çoşkun ile başka suçtan tutuklu olan Cemal Temizöz duruşmaya gelmedi.
Davaya katılımın bu derece yüksek olmasında, Ceza Kanunu'ndaki 'Duruşmaya mazeret belirtmeksizin gelmeyen sanıklar hakkında yakalama kararı çıkarılır' maddesinin etkili olduğu belirtiliyor.
Önceki gün görevlendirilen hakim Ömer Diken'in başkanlık yaptığı mahkeme heyetinde, üye hakimler Davut Bedir, Murat Üründü ve Ali Efendi Peksak yer aldı. Duruşmada iddia makamını özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Savaş Kırbaş temsil etti.
Duruşma sanık avukatlarının yoklamasının yapılmasıyla devam ediyor.
Duruşma, ses ve görüntü kaydı kullanılarak yapılıyor.
-DURUŞMADAN NOTLAR-
''Ergenekon'' davasında olduğu gibi bu davada da mübaşirlik yapan Aydın Aslan, duruşma başlamadan önce salonun kapısında sanıkların isimlerini tek tek okuyarak içeriye aldı.
Bu arada, ismi okunduğu sırada yakınları tarafından alkışlanan Abdullah Gevramoğlu, bu şekilde salona girdi.
Duruşma salonunda sanıklar için ayrılan 199 sanık sandalyenin çok azının boş kaldığı görüldü. Davaya bakan sanık avukatlarından katılımın fazlalılığı dikkati çekti.
Öte yandan, başka suçtan tutuklu olan Dursun Çiçek'in, duruşma başlamadan önce sanıkların bulunduğu bölümde gezerek tokalaştığı görüldü. Çiçek, yoklama sırasında ismini söylerken, ''son günlerin milli tutuklusu Dursun Çiçek'' demesi üzerine Mahkeme Başkanı Diken uyararak, sadece ismini söylemesini istedi.
-GÜVENLİK ÖNLEMLERİ-
Bu arada duruşma nedeniyle salonun bulunduğu binaya girişlerdeki aramaların daha da artırıldığı, daha fazla personelin görevlendirildiği görüldü.
Ancak, salonun bulunduğu binaya girerken X-ray cihazının alarm vermesine rağmen Çetin Doğan'ın üstü aranmadı. Binaya girerken Doğan'ın çamur olan ayakkabılarının da iki koruması tarafından bezle silindiği görüldü.
''Ergenekon'' davalarında olduğu gibi salona girişlerde sanık, avukat ve basın mensupları ile izleyicilere kart verilirken, fotoğraf makinesi, ses kayıt cihazı gibi ses ve görüntü kaydeden her türlü dijital malzemelerin duruşma salonunun bulunduğu binaya sokulmasına izin verilmedi.
-DAVANIN SANIKLARI VE CEZA İSTEMLERİ-
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 196 sanık arasında Genelkurmay Muhabere ve Elektronik Bilgi Sistemleri (MEBS) Başkanı Koramiral Kadir Sağdıç, Kuzey Deniz Saha Komutanı Koramiral Mehmet Otuzbiroğlu, Tuğamiral Mehmet Fatih Ilgar, Korgeneral Yurdaer Olcan, Tümgeneraller Abdullah Dalay, İhsan Balabanlı, Ali Semih Çetin, eski Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri emekli Orgeneral Şükrü Sarıışık, eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek, eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan, eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Ergin Saygun, eski Kuzey Deniz Saha Komutanı emekli Koramiral Ahmet Feyyaz Öğütcü, emekli Korgeneral Engin Alan ve Albay Dursun Çiçek ile Milli Savunma Bakanlığı tarafından açığa alınan Tümgeneral Gürbüz Kaya ve Tuğamiral Abdullah Gavremoğlu ile İçişleri Bakanlığı tarafından açığa alınan Jandarma Tümgeneral Halil Helvacıoğlu da yer alıyor.
İddianamede, ayrıca Refik Hakan Tufan, Recai Elmaz, Gökhan Murat Üstündağ, Nurettin Işık, Hasan Fehmi Canan, Salim Erkal Bektaş, Mustafa Erdal Hamzaoğulları, Burhan Gögce, Ahmet Tuncer, Sırrı Yılmaz, Doğan Fatih Küçük, Mehmet Alper Şengezer, Mustafa Karasabun, Faruk Doğan, Yaşar Barbaros Büyüksağnak, Gökhan Çiloğlu, Hasan Hoşgit, Bora Serdar, Hasan Gülkaya, Ergün Balaban, Fatih Uluç Yeğin, Osman Çetin, Hakan Yıldırım, Behzat Balta, Orkun Gökalp, Ahmet Necdet Doluel, Mehmet Fikri Karadağ, Fuat Pakdil, Timuçin Erarslan, Ali Demir, Memiş Yüksel Yalçın, Yunus Nadi Erkut, Kahraman Dikmen, Ertuğrul Uçar, Arif Bıyıklı, Yusuf Ziya Toker, Mehmet Yoleri, Metin Yavuz Yalçın, Halil Yıldız, Mehmet Ulutaş, Erhan Kuraner, İsmet Kışla, Fatih Altun, İmdat Solak, Taylan Çakır, Tayfun Duman, Ahmet Yanaral, Embiya Şen, Recep Rıfkı Durusoy, Ali Güngör, Mehmet Ferhat Çolpan, Ercan İrençin, Recep Yavuz, Hanifi Yıldırım, Ertan Karagözlü, Hamdi Poyraz, Kubilay Aktaş, Mustafa Aydın Gürül, Ahmet Küçükşahin, Levent Güldoğuş, Abdurrahman Başbuğ, Ahmet Yavuz, Rifat Gürçam, İhsan Çevik, Bulut Ömer Mimiroğlu, Hakan İsmail Çelikcan, Yüksel Gürcan, Erol Ersan, Hasan Basri Aslan, Halil Kalkanlı, Hakan Sargın, Mustafa Kelleci, Kemal Dinçer, Hüseyin Özçoban, Murat Balkaş, İzzet Ocak, Soydan Görgülü, Ayhan Gedik, Duran Ayhan, Dursun Tolga Kaplama, Cengiz Köylü, Abdullah Zafer Arısoy, Mehmet Kemal Gönüldaş, Erdinç Atik, Doğan Temel, Ali Deniz Kutluk, Cemal Temizöz, İsmail Karaoğlan, Abdil Akças, Aytekin Candemir, Taner Balkış, Harun Özdemir, Turgay Erdağ, İbrahim Koray Özyurt, Muharrem Nuri Alacalı, Levent Görgeç, Dora Sungunay, Soner Polat, Ali Türkşen, Ahmet Şentürk, Ramazan Cem Gürdeniz, Cem Aziz Çakmak, Namık Koç, Musa Farız, Levent Çehreli, Mücahit Erakyol, Nejat Bek, Ahmet Topdağı, Hüseyin Hoşgit, Selahattin Gözmen, Mustafa Korkut Özarslan, Engin Baykal, Özer Karabulut, Ümit Özcan, Lütfü Sancar, Ali İhsan Çuhadaroğlu, Mehmet Kaya Varol, Murat Özçelik, Mustafa Önsel, Emin Küçükkılıç, Mustafa Çalış, Suat Aytın, Recep Yıldız, Ramazan Bulut, Ali Rıza Sözen, Bülent Tunçay, Mutlu Kılıçlı, Levent Maraş, Uğur Üstek, Yusuf Kelleli, Bahtiyar Ersay, Levent Erkek, Mümtaz Can, Nuri Ali Karababas, Tuncay Çakan, Faruk Oktay Memioğlu, Mustafa Kemal Tutkun, Taner Gül, Hüseyin Bakır, Hakan Öktem, Murat Bektaşoğlu, Ahmet Çetin, Mustafa Aydın, Nihat Altunbulak, Cemalettin Bozdağ, Utku Arslan, Nedim Ulusan, İlkay Nerat, Kıvanç Kırmacı, Nihat Özkan, Hakan Akkoç, Gökhan Gökay, Şafak Duruer, Ahmet Türkmen, İkrami Özturan, Cemal Candan, Hayri Güner, Hüseyin Topuz, Hasan Hakan Dereli, Ali Aydın, Veli Murat Tulga, Behcet Alper Güney, Hasan Nurgören, Mustafa Yuvanç, Barbaros Kasar, Fatih Musa Çınar, Erdal Akyazan, Hüseyin Polatsoy, Kasım Erdem, Mustafa Koç, Ayhan Taşkın, Fikret Coşkun, Zafer Karataş, Hüseyin Durdu, Altan Dikmen, Bekir Memiş, Meftun Hıraca ve Murat Ataç da ''sanık'' olarak sıralanıyor.
İddianamede, tüm tutuksuz sanıkların 15 ile 20 yıl arasında hapis cezası öngören ve ''Türkiye Cumhuriyeti icra vekilleri heyetini, cebren ıskat veya vazife görmekten cebren men etmeye teşebbüs'' suçunu düzenleyen eski TCK'nın 147 ve 61. maddeleri gereğince cezalandırılmaları isteniyor.
BALYOZ'DA ADI GEÇEN ÖZGÜR-DER SİLİVRİ'YE GELDİ
Balyoz darbe planında adı geçen Özgür Düşünce ve Eğitim Hakları Derneği (ÖZGÜR-DER) üyesi bir grup, davanın görüldüğü Silivri'deki duruşma salonu önünde basın açıklaması yaptı. Ellerinde, üzerinde 'Tehlikenin farkındayız, darbecilerin peşindeyiz', 'Kafes'ten Balyoz'a Poyrazköy'den Gölcük'e bu kirlilik sizin', 'Cuntanın balyozu kırılsın, darbe bataklığı kurutulsun', 'Cuntacılıkta aslan kesilenler hesap zamanı hep hastalar' yazılı pankart ve dövizler taşıyan grup, "Darbeciler yenilecek direnenler kazanacak." şeklinde sloganlar attı.
Grupla birlikte Silivri'ye gelen, Balyoz darbe planındaki gözaltına alınacaklar arasında adı geçen yazar Hamza Türkmen, davaya müdahil olmak için geldiklerini söyledi. Türkmen, 2002-2003 yılları arasında görev yapan Hava Kuvvetleri, Deniz Kuvvetleri ve 1. Ordu komutanlarının örgütlediği bir subaylar komitesinin darbe planını örgütlediğini ileri sürdü.
Darbe planlarının, belgeleri inceleyen TÜBİTAK ve Emniyet Kozmik Bürosu tarafından da onaylandığını söyleyen Türkmen, "Bunlar darbe yaparak iktidara gelmek istiyorlar. Cuntalarını, statülerini devam ettirmek istiyorlar. Bunun için de bir çok İslami kesimin önde gelen kişisini tutuklamak, Ali Bulaç, Abdurrahman Dilipak gibi kişileri öldürmek, bazı İslami kuruluşları kapatmak istiyorlar." dedi.
Referandum sonuçlarına rağmen hala TSK'nın dokunulmazlığının devam ettiğini söyleyen Türkmen, gerekli hukuki iyileştirmenin yapılmadığını ve bundan şikayetçi olduklarını söyledi.
1923 Mart'ından bu yana Türkiye'de darbeci zihniyetin devam ettiğini savunan Türkmen, "Bu gün de 28 Şubat'ın ürünü bu darbeci cunta karşımıza Balyoz darbe planı olarak çıktı. Bunlar varlıklarını yürütmeyi, bozguna uğratarak, iflas ettirme amaçlı kendi uçaklarını bile düşürmeye kalkıştılar. Camileri bombalamayı, bir takım insanları öldürmeyi, sırf İstanbul'da 200 bine yakın insanı tutuklamayı planladılar." dedi.
Balyoz darbe planında yararlanılabilecek diye belirtilen 321 derneğin büyük çoğunluğunun ABD, Avrupa Birliği ve İsrail'in taşeronluğunu yapan Mason locaları ve Lions kulüpleri olduğunu iddia eden Türkmen, "Sanki bu paşalar Türkiye halkının askerleri değil, küresel kapitalizmin beşinci kolu pozisyonunda yer almaktadır ve kendi halkının değerlerini iç düşman konseptinde göstermektedirler." ifadelerini kullandı.
RIDVAN KAYA: DAVA, TÜRKİYE'NİN YAKIN TARİHİ AÇISINDAN ÇOK ÖNEMLİ
Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya ise, görülen davanın Türkiye'nin yakın tarihi açısından büyük önem arz ettiğini belirtti. Yakın tarihin, darbe kirliliği ile yoğun bir şekilde pislendiğine işaret eden Kaya, "Burada eğer ciddi bir hesaplaşma söz konusu olacak olursa, Türkiye yakın tarihinde yaşadığı kirliliklerden en azından kısmen de olsa kurtulma iradesi sergilenmiş olacak. O açıdan bu dava çok önemli." diye konuştu.
Balyoz Darbe Planı iddiasıyla ilgili kamuoyunda açık bir dezenformasyon yapıldığını ileri süren Kaya şöyle konuştu: "Ortada bu kadar açık belge bilgi varken tüm bunları inkar edenler, güneşi doğduğunda da inkar edebilecek kişilerdir. 'Bu belgelerin mantığı yok, cami bombalar mı?, kendi uçağını düşürür mü askerler?' diyorlar. Bakın tarihe yaptıklarını göreceksiniz. Türkiye darbelerin hiç olmadığı bir ülke değil ki" şeklinde konuştu.
Darbe planları için "İşlenmemiş fiil suç olamaz" iddialarını hatırlatan Kaya, "O zaman şunu düşünelim. 11 Eyül günü Kenan Evren ve cuntası yakalanabilmiş olsaydı ne diyeceklerdi acaba. Aynı bu günkü cuntacıların yaptığı gibi hepsinin yalan olduğunu iddia edeceklerdi. Darbe teşebbüs suçu ile yargılanan bir şey. Zaten darbeciler fiil aşamasına geçerse onlar sizi yargılar." diye konuştu.
Basın açıklamasının ardından "Grup Yürüyüş" adlı bir müzik grubu "Ergenekon" adlı şarkısını seslendirdi. Daha sonra Özgür-Der yetkilileri müdahillik başvurusunda bulunmak üzere duruşma salonuna geçti.
CİHAN / AA