Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Katar Gazetesinden Bakana mesaj

'Oysa ‘Osmanlı milletler topluluğu’ çağrısında Türkiye’nin liderliği hazır. Bu ‘çok tehlikeli’ adamın projesindeki en büyük ve tehlikeli gedik burada. Dostum Ahmet Davutoğlu, hata yapma'

15 Yıl Önce Güncellendi

2010-12-15 10:29:46

Katar Gazetesinden Bakana mesaj

Katar Şark Gazetesi yazarılarından Muhammed Nureddin Ahmet Davutoğlu'na mesajlar içeren bir makale yazdı. Osmanlı ve Türkiye konularının ele alındığı yazıda Davutoğlu'nu yakından tanıdığını söyleyen Nureddin, ona "DOSTUM HATA YAPMA" uyarısı yaptı!

İşte o yazı:

Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun tarih meraklısı olduğunu iyi bilirim. Davutoğlu’nun özelliği, siyasete akademisyenlikten geçmiş olmasıdır. Siyasete giren aydınlar nadiren saflıklarını veya eski tutumlarını koruyarak başarılı olur. Sözgelimi Lübnan siyaseti, birçok aydının taze kan getirmek yerine belirli siyasi güçlerin sözcüsüne dönüşmesine tanık olmuştur. Benzer örneklere başka ülkelerde de rastlanır.

Davutoğlu bu alanda bir istisna. WikiLeaks belgelerinde ‘çok tehlikeli bir adam’ diye nitelenen Davutoğlu, siyasete girmeden önceki görüşleriyle çelişmemesi gerektiğini savunanları yanıltmadı; AKP’yi kendi teorisine ve Türkiye’nin konumuna dair bakış açısına ikna etti.

Siyasetçi Davutoğlu, hesaplarının sınırlandırılmasını engellemeyi başardı. Türkiye’yi ‘dünyanın merkezi’ haline getirmeye çalıştı; bu işe de kendi bölgesinden başladı. Bu geniş ufuklu adam, Türkiye’nin komşularıyla sorunlarını sıfıra çekmekte başarılı oldu. Hatta Ermeni sorununda bile görülmemiş bir mesafe kat etti, Azerbaycan’ın baskılarına boyun eğmek yerine sonuna kadar gitti. Sorunların sıfırlanmasını da Türkiye’yle Suriye, Lübnan, Ürdün, İran ve kısmen de Rusya’yla vizenin kaldırılması izledi.

Kimse Osmanlı’yı özlemiyor

‘Açık sınırlar’ siyaseti, Türkiye’yle Suriye, Ürdün ve Lübnan arasında gümrük birliğiyle tamamlanma yoluna girdi. Bu birlik Irak, İran ve Körfez ülkelerini kapsayabilecek daha geniş bir birliğin temellerini atacak. Türkiye bu ülkelerle, ‘dört devlet, tek hükümet’ temelinde ‘Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi’ kurmaya çalışıyor. Türkiye’nin Arap ve İslam ülkeleriyle açılımcı politikalarına, Bulgaristan, Yunanistan, Sırbistan ve Bosna gibi Balkan ülkelerine yönelik açılımlar da eşlik etti.

Davutoğlu’nun bölgeyi yakınlaştırma çabası, Batı ve İsrail’in saldırılarının yarattığı sıkıntıyla mücadele eden bütün bölge halklarınca memnuniyetle karşılanan, soylu bir amaç teşkil ediyor. İstenmeyen ve anlaşılmayan noktaysa, Davutoğlu’nun Balkanlar’dan Ortadoğu, Kafkaslar ve Orta Asya’ya kadar birçok ülkeyi kapsayan ‘Osmanlı milletler topluluğu’ kurma çağrısı yapması. Davutoğlu bu düşüncesini ifade edene dek, AB tarzı dayanışma ve bloklaşma yaklaşımı sebebiyle herkesin eşit düzeyde yararlanacağı çabalar gösteriyordu. Fakat ‘milletler topluluğu’ düşüncesini, Davutoğlu’nun ‘Türkiye’nin bu topluluğun lideri olmaya çalıştığına’ dair sözleri izledi. Bu durum bizi dehşete düşürüyor.

Zira tarihsel kaygıların farkında olan bu adam şunu iyi biliyor: Osmanlı’nın eski oluşumları arasında yakınlaşma ve hatta bütünleşme sağlanabilmesi, bu ülkelerin eski veya yeni Osmanlı’ya özlem duymasından değil, böyle bir yakınlaşmanın ulusal çıkarlarla uyuşmasından kaynaklanıyor. Dış tehlikeleri bertaraf etmek için herkes istikrar, kalkınma, dolaşım kolaylığı, büyük sorunlarda eşgüdüm ve işbirliği istiyor. Fakat böyle bir bloklaşmanın Türkiye’nin ‘efendi’ veya ‘paşa’ rolü oynamasının aracı veya vesilesi haline gelmesi, kendileri için yeni bir süreç ve ‘teba’ olmayan kimlikler belirleyen ülkelerce kabul edilemez.

Bütün komşular endişeli

‘Yeni Osmanlıcılık’ eğiliminin Türkiye’de eski Cumhurbaşkanı Turgut Özal döneminden Davutoğlu dönemine dek devam etmesi, ‘imparatorluk eğilimi’nin çoğu Türk siyasetçinin damarlarında aktığına dair izlenimi derinleştiriyor. Bu durum Türkiye’nin bütün komşuları için endişe verici.
Diğer yandan, bu eğilim sözgelimi eski Başbakan Necmettin Erbakan’ın Malezya, Endonezya, İran ve Pakistan gibi Osmanlı yönetimine girmemiş büyük ülkeleri kapsayacak bir ‘İslam Birliği’ kurma çağrısından farklı. Bu çağrıda bir lidere yer yoktu, herkesin eşit olması öngörülüyordu. Oysa ‘Osmanlı milletler topluluğu’ çağrısında Türkiye’nin liderliği hazır. Bu ‘çok tehlikeli’ adamın projesindeki en büyük ve tehlikeli gedik burada. Dostum Ahmet Davutoğlu, hata yapma!.

Çeviri: Radikal

Şark Gazetesi

SON VİDEO HABER

Münbiçli Arap esnaf, PKK/YPG'yi anlattı

Haber Ara