Kararın kabulüyle UNFICYP'in görev süresi 15 Haziran 2011'e dek uzatılmış oldu.
Büyükelçi Apakan, kararın kabulünün ardından Türkiye'nin konuyla ilgili görüşlerini açıklayan bir konuşma yaptı. Apakan, konuşmasında, 1964 yılında UNFICYP'i kuran 186 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararının ve o zamandan bugüne gücün görev süresini uzatan tüm Konsey kararlarının adada hep tek bir taraftan söz ettiğini, ancak 1963 yılından beri Kıbrıs'ın tümünü temsil eden ortak ve anayasal bir hükümet bulunmadığını belirtti. Bu yanlışın bu kararda da düzeltilmediğini söyleyen Apakan, kararın BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'un son Kıbrıs raporundaki görüşlerini de tam yansıtmadığını belirtti.
Kararın içeriği
BM Güvenlik Konseyi'nin Kıbrıs'taki BM Barış Gücü'nün (UNFICYP) görev süresini 6 aylığına uzattığı kararda, adada iki liderden müzakerelerin ivmesini artırmaları istendi. Kararda Kıbrıs'ta iki lider arasında devam eden kapsamlı müzakerelerde bugüne dek kaydedilen ilerlemeden memnuniyet duyulduğu belirtildi.
Ancak Konsey, son aylardaki yavaş ilerlemeden endişe duyduğunu kaydederek adadaki statükonun sürdürülemez olduğunu ve ''vakitli bir şekilde, kararlı ilerleme yapılması için ortada eşsiz bir fırsatın'' olduğunu vurguladı. İki liderden bu fırsattan tam olarak yararlanarak, siyasi eşitliğe sahip, iki toplumlu, iki bölgeli federasyon temelinde, kalıcı, kapsamlı ve adil bir çözüme ulaşmak için müzakerelerdeki ivmeyi artırmalarının kuvvetle istendiği belirtilen kararda, Konseyin yakın gelecekte müzakerelerde kararlı bir ilerleme görmeyi sabırsızlıkla beklediği de vurgulandı.
Genel Sekreterin, 18 Kasım'da iki liderle görüşmesi sırasında, müzakerelerdeki ilerlemeyi teşvik etmek için gösterdiği çabaları ve Ocak ayında iki liderle yeniden görüşme niyetini memnuniyetle karşıladığını belirten Konsey, Genel Sekreterin müzakere süreciyle ilgili olarak Konsey'e Şubat ayında bir değerlendirme raporu sunacağını da bildirdi.
Konsey kararında, güven artırıcı önlemlerin bazılarının uygulanmasından ve özellikle Yeşilırmak geçiş kapısının açılmasından memnuniyet duyulduğu belirtilirken, Kıbrıs'ta iki tarafın ve liderlerinin kamuoyu karşısında olumlu konuşmaları ve çözümün getireceği yararları onlara açıkça anlatmaları gereğine de işaret edildi.
Kararın sonuç paragraflarında ise, Konsey, Kıbrıs'taki iki liderin müzakerelerin ivmesini artırmaları, Ocak 2011'deki görüşmeye hazırlık kapsamında aralarındaki temel uzlaşmazlık noktalarını gidermek üzere pratik bir plan hazırlamak da dahil sürece yapıcı ve açık şekilde katılmaları çağrısında bulundu. Ayrıca Konsey, kararında, iki lidere, toplumlarına müzakerelerle ilgili daha yapıcı ve uyumlu mesajlar vermeleri, sivil toplumun müzakere sürecine uygun şekilde daha fazla katılmasını sağlamaları çağrısında bulunurken, güven artırıcı önlemlerin uygulanmasının ve yeni geçiş kapılarının açılmasının da önemini dile getirdi.
Kararda tüm bu değerlendirmeler ışığında UNFICYP'e tam destek veren Konsey, UNFICYP'in yarın dolacak görev süresi 15 Haziran 2011 tarihine dek uzattı.
Kararda daha önce kabul edilen Güvenlik Konseyi kararlarında da görüldüğü gibi Kıbrıs Rum yönetiminden ''Kıbrıs Hükümeti'' olarak bahsediliyor ve Rum yönetiminin UNFICYP'in görev süresinin yenilenmesinin gerekli olduğunu düşündüğü belirtiliyor.
"Türkiye, desteklemeye devam edecek"
Büyükelçi Apakan, Türkiye'nin BM Güvenlik Konseyinin, Kıbrıs'taki BM Barış Gücü'nün (UNFICYP) görev süresini 6 ay daha uzatan kararına karşı ''Hayır'' oyu kullanmasının ardından, Konseyde, Türkiye'nin konuyla ilgili görüşlerini açıklayan bir konuşma yaptı.
Apakan, 1964 yılında UNFICYP'i kuran 186 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararının ve o zamandan bugüne gücün görev süresini uzatan tüm Konsey kararlarının, adada sanki sadece tek bir taraf varmış gibi yazıldığını, ancak 1963 yılından beri Kıbrıs'ın tümünü temsil eden ortak ve anayasal bir hükümet bulunmadığını vurguladı. Apakan, adadaki Rum idaresine adanın tümünün hükümetiymiş gibi davranmanın, 47 yıldan fazla bir süredir Kıbrıs sorununa adil, kalıcı ve kapsamlı bir çözüm bulma yolundaki ana engel olduğuna işaret etti. Türkiye'nin yıllardır, adada iki tarafın da rızasının ve işbirliğinin alınmasının, BM Barış Gücünün başarılı olmasının temel ilkesi olduğunun altını çizdiğini ifade eden Daimi Temsilci, bu yanlış uygulamanın ne daha öncekiler, ne de bugünkü kararda düzeltilmediğini belirtti.
Konsey kararının, adadaki müzakerelerdeki ivmeyi artırmayı cesaretlendirici bazı unsurlar taşımakla beraber, BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'un Kıbrıs'taki iyi niyet misyonuna ilişkin yazdığı son rapordaki gözlemleri yansıtmadığını vurgulayan Apakan, Genel Sekreterin raporunda, müzakere sürecinin ucu açık bir süreç olamayacağının ve kritik bir fırsat penceresinin hızla kapanmakta olduğunun altını çizdiğini hatırlatarak, ''Konsey kararı bu amaca yönelik daha güçlü bir mesaj taşıması gerekirdi'' dedi.
Apakan kararın, Genel Sekreterin Kıbrıs özel danışmanı Alexander Downer'ın çabalarını sadece memnuniyetle karşıladığına da dikkat çekerek, sadece memnuniyet ifade eden Konsey'in, Downer'a müzakere sürecinin bu önemli döneminde tam desteğini vermediğini de ifade etti.
Genel Sekreterin UNFICYP'i yakından gözden geçirme yönündeki kararlılığından memnuniyet duyduklarını belirten Apakan, Genel Sekreterin son 2 raporunda belirttiği, ''BM'nin Kıbrıs'taki varlığıyla ilgili geniş değerlendirme yapacağı'' hususunun da Konsey kararına maalesef yansımadığını söyledi.
Kıbrıs Türk tarafının bugüne dek uyguladığı UNFICYP kararları gibi bu kararın hükümlerini de uygulamaya devam edeceğini teyit eden Apakan, Türkiye'nin Kıbrıs'ta BM parametreleri çerçevesinde, adadaki iki halkın temel, meşru haklarını ve çıkarlarını koruyacak, iki tarafça da kabul edilecek kapsamlı bir çözümün sağlanmasının mümkün olduğuna inandığını belirtti.
Apakan sözlerinin sonunda, ''Türkiye, Kıbrıs'ta iki tarafın gerekli siyasi iradeyi göstererek müzakereleri başarılı bir sonuca ulaştırmalarını içtenlikle dilemektedir. Türkiye, BM Genel Sekreterinin çabalarını tamamen desteklemeye ve UNFICYP ile işbirliği yapmaya devam edecektir'' dedi.