İsrailli eski askerler, ordunun Batı Şeria ve Gazze’de Filistinlilere yönelik akıl almaz muameleleriyle ilgili sessizliği bozdu. ‘Sessizliği Bozma’ adlı İsrailli örgüt, askerlerin itiraflarını ‘İşgal Toprakları’ adıyla kitaplaştırdı. İlk kez 27 askerin kimliklerini gizlemeden konuştuğu belirtildi. Bir askerin ifadesine dayanılarak Givati Tugayı’nın Mayıs 2008’de Gazze’nin Han Yunus kampında yaptığı bir operasyon şöyle anlatılıyor: “Askerler bir Filistinlinin evinin kapısını çalıyor, hemen yanıt verilmiyor.
Kapıyı geç açtı, havaya uçtu
Kapıyı havaya uçurmak için ‘tilki’ denilen bomba yerleştirilirken içerde evin kadını kapıya uzanıyor. Tam bu sırada bomba patlıyor ve kadının paramparça olan cesedi duvara yapışıyor. Akşam yemeği için masaya oturmuş çocuklar annelerinin başsız, uzuvları kopmuş, parçaları duvara yapışmış cesediyle karşılaşıyor.” Asker, meslektaşlarının bunu eğlenceli bulup güldüklerini de aktarıyor. Sessizliği Bozma’nın ekibi, bu olayı başka ifadelerle de doğruluyor.
Filistinlilerin ifadelerinden ölen kadının BM okulunda öğretmenlik yapan Vafer Şakir el-Daghma olduğu anlaşılıyor. Evin kızı Samira, annesinin çocukları yatak odasını gönderip başını örttükten sonra kapıyı açmaya gittiğini söylüyor. Kitaba göre İsrail ordusu, saldırıları önleme adına Filistin halkını terörize ediyor.
Buna şu örnekler veriliyor: “2003’te Tubas köyüne gece 03.00’te askeri araçlar gönderildi. ‘Biz geldik’ demek için el bombaları atıldı. 2002’de Nablus’ta evinin çatısında duran ve hiçbir tehdit arz etmeyen adam, komutanın vur emriyle öldürüldü. Tekoa’da taş atılmasını önlemek için bir Filistinli aracın önüne bağlanarak canlı kalkan yapıldı.” Başka bir asker 2002’de Kalkilya’da yaşadığı bir olayı şöyle anlatıyor:
Ocağına incir ağacı diktiler
“Diktiği incir ağaçları sökülen bir adam ağlayarak gelip şunu söyledi: Toprağı almak için 30 yıl çalıştım. Ağaçların büyümesi için 10 yıl uğraştım. 10 yıl da meyve vermelerini bekledim. İlk kez ürün verdiler ve askerler kökünden söküyor.” Bir başkası sırf tutuklama tatbikatı için gece yarısı ev basıp birini tutukladıklarını söylüyor. Başka biri 2002’de El Halil’e süt getiren birini gözlerini bağlayıp gün boyu alıkoyduklarını ve 2 bin litre sütün bozulduğunu belirtip ekliyor: “Bunun güvenliğe katkısı ne? Hiçbir şey.”
INDEPENDENT