MÜSİAD Başkanı Vardan, Kayseri'de katıldığı sohbet toplantılarında ülkenin ekonomik verilerine ilişkin gazetecilere değerlendirmelerde bulundu. 3. çeyrek büyümesinin açıklandığını ve her ne kadar beklentilerin altında bir sonuç çıkmış gibi görünse de dünya geneline bakıldığında Türkiye'nin Avrupa'da İsveç'ten sonra ikinci en önemli gelişmeyi sağlamış ülke olduğuna dikkat çeken Vardan, "2010 yılının da hepimiz açısından iyi geçtiğini söyleyebiliriz. Sanayi üretiminde endeks açıklandığında özellikle sermaye yatırımlarına yönelik yükselen bir trend içinde olmamız orada da yüzde 20 büyüme göstermiş olmamız aslında insanların mevcut kapasitelerini tamamlıyor, dolduruyor ve ileriye yönelik yatırım yapıyor manasına geliyor. Bu da ileriye dönük güvenin tesis edildiği, güvenin oturduğu anlamına geliyor bu çok daha önemlidir." dedi.
MÜSİAD olarak krizin etkilerinin kalmadığını gördüklerini kaydeden Vardan, ama sadece iç pazarla yetinilmemesi gerektiğini, bundan sonrada mutlaka ihracata yönelik çalışmaların devam etmesi gereken bir süreç içinde olunduğunu açıkladı.
YATIRIM SAHALARI AÇILDIKÇA İŞSİZLİK ORANLARI DA DÜŞECEK
İşsizlikle alakalı değerlendirmelerde de bulunan Vardan, işlerin iyi olduğunda ve yatırım yapılmaya başlandığında yeni iş sahalarının açıldığını ve bunlarla birlikte işsizliğin de düştüğünü açıkladı. İşsizlik konusunda yapısal sorunlar olduğunu ve bu sorunların çözülmesi gerektiğine değinen Cihad sözlerini şöyle sürdürdü:
"Mesleksiz işsizlerimizi mesleklendirmemiz gerekiyor. Bu konudaki çalışmalar da başladı. Yeni bir istihdam stratejisi var. Bununla birlikte devlet birçok formül ortaya koydu. Genç ve kadın istihdamın yerleşmesi noktasında yeni çalışmalar gündemde. Bunların hepsini derlediğimizde yeni iş sahaları açıldığında işsizliğin düşmesini bekleyebiliriz. Ama burada moraller çok önemli. Ekonominin iyi gitmesi çok önemli. Hem iç pazarın canlı olması insanların alışveriş yapabiliyor olması, hem ihracatın artıyor olması çok önemli. Ki bütün bunlarla birlikte ancak iş sahaları oluşabiliyor. İşsizliğin önlenebilmesi için iş sahaları oluşması insanların bir yerlerde iş yapabiliyor olması gerekiyor. Onun için bizim mutlaka iş sahalarını oluşturabilecek tüm bireyler olarak imkanları seferber etmemiz, bu konuda herhangi bir olumsuzluğa da mahal vermememiz gerekiyor ki hepimize yararlı olan ortamı oluşturabilelim."
BİRİSİNİN ÖZGÜRLÜĞÜNÜN BAŞLADIĞI YERDE DİĞERİNİN ÖZGÜRLÜĞÜ BİTER
Üniversitede yaşanan olaylarla ilgili olarak da değerlendirmelerde bulunan Vardan, özgürlüklerin nereye kadar olduğunun bilinmesi gerektiğini hatırlattı. Vardan, "Şimdi özgürlükler nereye kadar bunu çok iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Birinin özgürlüğünün başladığı yerde diğerinin özgürlüğü de bitmiş oluyor. Bunu çok iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Tabi ki üniversiteler hakikaten genç özgür düşünce ve fikirlerin tartışıldığı ortamlar. Mutlaka bizim bunlara imkan tanımamız gerekiyor. Fakat özgür hareket edebiliyor olmak aklımıza her geleni de yapabiliyor olabileceğimiz anlamına gelmiyor. Bu ölçüyü çok iyi tutturmamız gerekiyor. Zamanında bizde hatırlıyoruz okula gidiyoruz, ders çalışmak, ders öğrenmek istiyoruz. Bilmem kimin ölüm yıldönümü diye herkesi dışarı çıkartırlar zoraki bir yerlere götürürlerdi. Mitingler eylemler gibi. Bunlar insanların kendi arzu ve istekleriyle olması gereken hadiseler. Burada tabi gençlerimizin de fikirlerini rahat bir şekilde ifade edebilecek ortamın olmasını istiyoruz. Fakat tabi hiçbir tartışma karşı tarafa fiziki müdahaleyi haklı kılmaz. Bunu net olarak ayrıştırabilmemiz gerekiyor." şeklinde konuştu.
