Başkan Numan Şeker, İnsan Hakları Günü dolayısıyla basın açıklaması yaptı. Başkan Şeker, eğitim hakkı noktasındaki iyileştirmelere rağmen, başörtüsü yasağına destek verenlerin bu yasağı hukuki bir gerekçeyle açıklayamamasına tepki gösterdi.
Şeker, "Bu yasak, kapsamı ve içeriği belirsiz 'kamusal alan' yalanıyla yüksek öğretim kurumlarının ve kamuya ait iş yerlerinin zulüm alanı olmasına kaynaklık etmiştir." diye konuştu.
Şeker, terörle mücadelede ve demokratikleşme sürecinde sürdürülen çabaların kararlı bir şekilde devam etmesi adına hükümete çağrıda bulundu. Şeker, terör riskini ortadan kaldırmanın en kolay ve masrafsız yönteminin demokratikleşme konusunda yapılması gerekenlerin kısa zamanda hayata geçirmek olduğunu söyledi. Demokratikleşme sürecinin sahiplenilmesi ve kamuoyunun desteğinin alınması ile insanlık dışı terör faaliyetlerinin kaynağının da ortadan kalkacağını belirten Şeker, "İşkence ve kötü muamele, düşünce ve ifade özgürlüğünün yok sayılması, din ve vicdan hürriyetini, laiklik ilkesini gerekçe göstererek sınırlamak, önemli ve kabul edilemez insan hakları ihlalidir. Terör, insan hakları ihlalinde doruk noktadır." şeklinde konuştu.
"GREVSİZ, TOPLU SÖZLEŞME HAKKI YETERLİ DEĞİLDİR"
Kamu görevlileri sendikalarının toplu sözleşme hakkının olduğunu, grev hakkı olmadığını belirten Şeker, bu husustaki aksaklıkların yetkililer tarafından çözüme kavuşturulması gerektiğini kaydetti.
Kamu işçilerine siyaset yapma hakkı tanınırken, aynı iş yerinde çalışan kamu görevlilerinin siyaset yasağına tabi tutulmasının ayrımcılık olduğunu söyleyen Şeker, şöyle devam etti: "Bu yasak da insan hakkı ihlalidir. Kamu görevlilerinin siyaset yasağı kaldırılarak, ayrımcılık ve hak ihlaline son verilmelidir."