Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Kolektif gerçeği!

Polisle çatışan, ellerinde yumurtalarla eylemden eyleme koşan gençlerin oluşturduğu grup gerçekten sadece üniversitelilerden mi oluşuyor?

15 Yıl Önce Güncellendi

2010-12-10 00:56:50

Kolektif gerçeği!
Türkiye son günlerde onlarla yatıp onlarla kalkıyor. Kendilerine öğrenci kolektifi diyorlar, kah polisle çatışıyorlar, kah ellerinde yumurta eylemden eyleme koşuyorlar. Peki kim bu gençler?...

2006 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ)’nde kurulan Öğrenci Kolektifleri, adını ilk olarak 2008 yılında duyurdu. İTÜ’nün 2008- 2009 Eğitim Öğretim yılının açılış törenine katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, üniversitede beklenmedik bir öğrenci direnişiyle karşılaştı.

Kendilerini Öğrenci Kolektifleri olarak adlandıran siyasal bir grup Başbakan’ı protesto etmekte kesin kararlı görünüyordu. Güvenlik görevlileri ile gösterici öğrenciler arasındaki inatlaşma kısa sürede arbedeye dönüştü. Olaylarda 18 öğrenci gözaltına alındı. İşte bu arbedenin ardından kolektifler hemen her yerde var olmaya başladılar. Kimi zaman ulaşım zammını engellemek için metrobüs durağındaydılar, kimi zamanda IMF’i protesto etmek için taksim meydanında MOBESE direğinin tepesine tırmandılar. Kısa sürede Türkiye çapında pek çok üniversitede örgütlü hale geldiler. 

 TEKEL işçileri Ankara’da grev yaparken Öğrenci Kolektifleri yine oradaydı. Kendilerini tarif ederken faşizme ve liberalizme karşı özgürlükçü kavramlarını sık sık kullandılar. İşte bu söylemleri ve eylemleriyle kimilerine göre 1980 askeri darbesinin üzerinden silindir gibi geçtiği iddia edilen üniversite gençliğinin yeniden dirilişini sembolize eder hale geldiler. Referandum sürecinde ‘Yetmez ama evet Platformu’nun toplantısında Adalet Ağaoğlu, Osman Can gibi isimleri yumurta yağmuruna tutan da onlardı, Yıldız Teknik Üniversitesi’nde ellerinde türban karşıtı pankartlarla karşıt görüşlü öğrencilerle kavga edenlerde. 

Öğrenci Kolektiflerinin manifestosunda oluşumun üniversite öğrencileri tarafından kurulmuş, yine üniversiteli öğrenciler tarafından yönetilen bir yapılanma olduğunun defalarca altı çiziliyordu ancak eylemlere katılanlar arasında üniversite öğrencisi olmayanlar ağırlıktaydı.


Aynen yeni YÖK yasasını ve Başbakan’ı protesto etmek için İstanbul’da düzenledikleri gösteri sırasında polisle yaşadıkları arbedede polis dayağı nedeniyle bebeğini kaybettiği iddia edilen genç kız gibi. Bu genç kız henüz herhangi bir üniversitenin öğrencisi değil, üniversiteli olabilmek için dershaneye gidiyordu. Onu yaşadığı Antalya’dan üstelik henüz ailesine bile söyleyemediği bir hamilelik yaşarken İstanbul’daki eylemin ortasına getiren gücü sadece toplumsal duyarlılıkla açıklamak pek çok kişiye göre yeterli bir cevap değil.

Kim Bu Adam?

Öğrenci Kolektifleri'nin manifestosuyla çelişen bir başka sahne ise Ankara Üniversitesi’nde Burhan Kuzu ve Süheyl Batum’un uğradığı yumurtalı saldırı sırasında kameralara yansıdı. Çevredeki öğrencilerden yaşı itibariyle epey farklı olduğu kesin olan bir adam verdiği direktifle önce barikat kurdurdu. Daha sonra eylemin hep ön safında durarak sloganlar eşliğinde öğrencileri coşturdu.


Polis müdahale ettiğinde havaya uçan ilk sandalyede yine onun elindeydi. Arbededen herkes nasibini alırken o ise ellerini kavuşturmuş ağzında cikletiyle hayli sakin bir şekilde koridorda dolaşırken takıldı bu defa kameralara. Peki sadece üniversitelilerden oluşan ve sadece üniversiteliler tarafından yönetilen kolektif üyelerine bir sözüyle polise karşı barikat kurduran bu adam kimdi acaba?

Aktif Haber

SON VİDEO HABER

Şam'daki saray yakıldı, eşyalar alındı

Haber Ara