Başbakan Erdoğan, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları toplantısında yaptığı konuşmada, ana muhalefet partisine yüklendi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kendilerine iftira attığını yineleyen Erdoğan, milletin bu noktada aklıselimine inanarak yolllarına aynı şekilde devam edeceklerini belirterek, milletin sandıkta gerekeni söyleyeceklerini kaydetti.
'Hakaret, iftira ederek seçmenleri nezdinde prim toplayacaklarını zannediyorlar.' diyen Başbakan Erdoğan, AK Parti'ye hakaret ederek, AK Parti kadrolarına iftira atarak prim toplayacaklarını zannedenlerin çok büyük bir yanılgı içerisinde olduklarını savundu. Erdoğan, CHP, MHP ve BDP seçmenlerinin parti üst yönetimlerinin dil ve üslubundan memnun olmadıklarını öne sürdü.
'Biz onların seviyesine düşmeyeceğiz.' diyen Erdoğan, yolsuzluklar konusunda son derece hassas olacaklarını söyledi. Kılıçdaroğlu'nun iftirayı meslek edindiğini savunan Erdoğan, "Tek bir amacı var, iftira atayım, çamur atayım tutmazsa da izi kalır." dedi.
Yerel seçimlerde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'na iftira atıldığını ifade eden Erdoğan şöyle devam etti: "Bir tane yargıya gidip de dava açtılar mı? Hadi bizim dokunulmazlığımız var. Büyükşehir Belediye Başkanı'mızın dokunulmazlığı yok."
"GİDİP OY KULLANAMADIN ŞİMDİ KALKMIŞ BİZDEN BELGE İSTİYORSUN"
'Şahsımla alakalı söyledikleri lafı kendisinden önceki genel başkan da söyledi.' diyen Erdoğan, 'çeşitli gazetelere paralar aktardıklarını, bankalar arasında paraların gidip geldiğini' söylediklerini ifade etti. O zaman dokunulmazlığı olmadığını söyleyen Erdoğan şöyle devam etti: "Bunlar aynı zamanda Ergenekon avukatlığı da yaptı. Geçmişte Ergenekon'dan besleniyorlardı, Baktılar ki Wikileaks belgeleri, Ergenekon'la benzer bir işi yapıyor, aynı vazifeyi görüyor, sorgusuz, sualsiz Wikileaks belgelerine sarıldılar. İftirayı dahi kendileri üretemiyorlar, yabancı diplomatlardan ödünç alıyorlar. Yabancı internet sitelerinin iddialarını alıp bunun borazanlığını yapıyorlar. 12 Eylül halk oylamasında belgeni muhtardan alamadın, gidip oy kullanamadın şimdi kalkmış bizden belge istiyorsun. Belge kim sen kim."
"MALZEME TÜKENMİŞ DURUMDA, ELDE MALZEME KALMADI"
CHP'ye 'belgeleri ispat edin para sizin olsun' dediğini hatırlatan Başbakan, "Açıklama yapıyor 'biz haram para istemeyiz.' diyor. Anadolu'da bir laf vardır 'her boyayı boyadın, bir fıstık yeşili kaldı'. İsviçre'deki 8 hesabı tespit ettiler de haram mı helal mi, sıra buna mı geldi? Malzeme tükenmiş durumda, elde malzeme kalmadı." diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, dönemin 28 Şubat Valisi Erol Çakır'ın iddialarından yola çıkarak, eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın kendileri hakkındaki suçlamalarına şu anki CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun dört elle sarıldığını savundu. CHP'ye oy verenlerin bu siyasetten rahatsız olduğunu ileri süren Erdoğan, "Herkesi 'hayır' demeye çağırıyor, kendisi 'hayır' bile diyemiyor." dedi.
"İSPATLAYAMAYAN YA O KOLTUĞU BIRAKIR, YA DA SİYASİ HUKUKİ BEDELİNE KATLANIR"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Öyle bir genel başkan düşünün ki, 'Dersim'de analar ağlamadı mı?' diyen arkadaşına önce 'gereğini yapsın' diyor, sonra konuyu kapatalım diyor. Gömlek için parasını verdim de aldım diyor, faturası başkasının üzerine çıkıyor. 'Genel af' diyor çark ediyor, başörtüsü diyor 'u dönüşü' yapıyor. Bunlar kamera şakası yapmaya alışmışlar. Genel başkanlarının hükümete ve Başbakan'a yönelik iftiralarının asılsız olduğunu gören CHP seçmeni böyle bir başkana güvenebilir mi? Yolsuzluklar noktasında en sert şekilde demokratik yollardan hukuk yoluyla mücadelemizi vereceğiz. İspatlayamayan ya o koltuğu bırakır, ya da siyasi hukuki bedeline katlanır." şeklinde konuştu.
"BİRÇOK SORUNU ÇÖZDÜK, MUHALEFET SORUNUNU ÇÖZEMEDİK"
Türkiye'nin kronik birçok sorununu çözdüklerini dile getiren Başbakan Erdoğan, muhalefet sorununu çözemediklerinden yakındı.
Genel seçimlere kadar hırçınlık ve hırs nedeniyle gözü dönmüş olanların her yola başvuracağı konusunda partililerini uyaran Erdoğan, muhalefetin sokak ve öğrenci olaylarını kışkırttığını ileri sürdü.
Şiddet içeren sokak olaylarını medyanın yayınlamasını eleştiren Erdoğan, CHP'nin de bu eylemcileri gruplarına taşıdığını ifade etti.
"DAVETSİZ BİR TOPLANTIYA KATILIM SÖZ KONUSU OLABİLİR Mİ?"
Güvenlik güçlerinin görevlerini sıralayan Erdoğan, İstanbul'da rektörlerle yaptığı toplantının davetli bir toplantı yaptığını hatırlattı. Erdoğan şöyle devam etti: "Toplantılarda rektörlerin yanında YÖK var, bakanlar var. Davetsiz bir toplantıya katılım söz konusu olabilir mi? Ona baskın, saldırı derler. Bu gelenler 'biz gençliğiz, biz girmek durumundayız' diyorlar. Ne alakası var. Gençlikle de bir araya geleceğiz.
Orantısız güç kullanıldı diyorlar. Ne olacaktı? Gelsinler bassınlar. Arzu ettiğiniz tablo mu ortaya çıkacaktı? Her yerde bu tür toplantılarda, bir yere kadar müsaade edilir, bağırırlar, çağırırlar. Bunlar normal protesto haklarıdır. Neymiş taş atmamış, yumurta atmış. Fiil önemli, eylem önemli. Fırsat olsaydı tavsiye ederdim; 'Madem bol paranız var, omlet yapın' derdim. Bu nasıl bir özgürlüktür?"
'Ana muhalefetin temsilcisi, iktidarı faşistlikle damgalarken, oradaki öğrencilere de faşistliktir diyor.' diyen Erdoğan, "Arapların bir atasözü var: Men dakka dukka. Bugün bu eylemi tetikleyenler, o kitlenin hedefi oluyor. Ankara SBF'de bizim arkadaşımızla birlikte kendileri de eyleme maruz kaldı.' diye konuştu.
"KİŞİ BAŞINA MİLLİ GELİRİ 10 BİN DOLARA ÇIKARDIK"
Kendilerinin farklı olduklarının altını çizen Erdoğan, muhalefetin ise her yolu mubah göreceğini söyledi.
Dünyadaki küresel finans krizine rağmen, 2008'in tekrar ekonomik güzelliklerini yakaladıklarını kaydeden Erdoğan, kişi başına milli geliri 10 bin dolara çıkardıklarını belirtti.
Sivas'ta yaptıkları açılışları anlatan Erdoğan, hafta sonu Mardin ve Siirt'te açılış yapacaklarını söyledi. Erdoğan, "Önümüzdeki haftada açılışlara devam edeceğiz. Muş ve Bitlis'e gideceğiz. Birikmiş birçok açılış var, bunların hizmete girmesini istiyoruz."