İŞTE O YAZI:
Türkiye ile Arap komşuları gelecek yılın başında tarafların hepsinin siyasi olarak kazançlı gördüğü bir serbest ticaret bölgesi anlaşmasını (FTA) uygulamaya başlayacak. Ancak yakın ticari ilişkiler çoktan başladı bile ve bu da Suriye'nin ekonomisinde bozulmalara yol açtı. Diğer Arap ülkeleri de Türkiye’nin sanayi alanındaki ezici gücü piyasalarına serbest giriş hakkı kazandığında bu tehditle karşı karşıya gelecek.
İki tarafın ticaret sınırlarını kaldırmasının ardından komşusu Türkiye'nin ihracatı, Suriye'yi vurdu. Türkiye'den Suriye'ye yapılan ihracat son beş yıl içerisinde dörde katladı ve 2009 yılında Suriye 756 milyon dolar ticaret açığı verdi.
Beyrut'ta bulunan Amerikan Üniversitesi Ekonomi bölümünden Doçent Marcus Martanner, Media Line'a e-posta yoluyla ulaştırdığı açıklamalarında şöyle diyor: "Türkiye tekstil ve gıda işleme gibi hafif sanayi üretiminde rekabet üstünlüğüne sahip ve bu durum Suriye'nin rekabet gücünü azaltıyor."
Serbest Ticaret Bölgesi hamlesi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Partisi İslamcı Adalet ve Kalkınma Partisinin Batı'dan uzaklaşarak Orta Doğu ile daha yakın ilişkiler başlatmasıyla birlikte gerçekleşti.
Brookings Enstitüsünden Ömer Taşpınar ise, geçen ay katıldığı bir konferansta Türkiye'nin yeni stratejisinin, İslami dayanışmadan ziyade "merkantilist bir faktör" olarak nitelendirdiği ekonomiye dayandığını söyledi. Avrupa’nın Türkleri görmezden gelmesinin ardından Orta Doğu'ya yapılan ihracat, Türkiye'nin toplam ihracatını yüzde 20 oranında artırdı. Bunun devamında da Türkiye, fabrikaları için Irak ve İran'dan gelecek enerjiye sırtını yasladı.
Ancak serbest ticaret anlaşması şimdilik Suriye, Ürdün ve Lübnan gibi küçük ve daha az kritik ekonomileri kuşatıyor. Türkiye'nin 615 milyar dolar olan geçen yılki Gayri Safi Yurtiçi Hâsılası bu üç ortağın toplam ekonomik büyüklüklerinin neredeyse altı katı. Economist dergisinin "Avrupa'nın Çin'i" benzetmesini yaptığı ülke, küresel piyasa için kıyafetten otomobile kadar hemen herşeyi üretmeye başladı.
Dünya Ekonomik Forumu 2010-11 Küresel Rekabet Endeksinde Türkiye 61. sırada yer
alıyor. Sıralamada nispeten gerilerde yer almasına karşın yine de serbest ticaret anlaşması yaptığı ülkelerden üstte bulunuyor. Aynı endekste Ürdün 65, Lübnan 92 ve Suriye de 97. sırada yer alıyor.
Ankara merkezli Orta Doğu Stratejik Araştırmalar Merkezinden Harun Öztürkler, Suudi Arabistan ve Irak gibi bölgenin önemli enerji ihracatçılarını kapsayacak şekilde genişlemediği müddetçe hâlihazırdaki dört ülkeli serbest ticaret anlaşmasının, Türkiye açısından büyük bir ekonomik önem arz etmediğini söylüyor. Öztürkler, Türkiye'nin asıl amacının Avrupa Birliğine üyeliğin dışında da seçenekleri olduğunu gösterirken, aynı zamanda seçmenlere de AB'ye katılım için uzun bir süre gerekmesi konusunda endişe etmemeleri mesajını vermek olduğunu belirtiyor.
ARAB NEWS / BYEGM