İmga, BM Genel Kurulunun kabul ettiği beyannamenin, Türkiye tarafından da 6 Nisan 1949'da onaylandığını bildirdi. İmga, bu düzenlemenin, insan haklarının güvence altına alınması, geliştirilmesi, bu konuda tüm dünyada insanların bilgilendirilmesi ve insan hakları bilincinin yaygınlaştırılması açısından anlam ve öneminin dünya kamuoyunca paylaşılması amacıyla 10 Aralığın, Dünya İnsan Hakları Günü olarak kutlandığını kaydetti.
Bütün insanların özgür, onur ve hakları yönünden eşit doğduklarını belirten İmga şöyle devam etti: "Akıl ve vicdana sahiptirler ve birbirlerine karşı kardeşçe davranmalıdırlar. Herkes, ırk renk, cins, dil, din, siyasal ya da her hangi bir başka inanç, ulusal ya da toplumsal köken, varlıklılık, doğuş ya da herhangi bir başka ayrım gözetilmeksizin bu bildirge' de açıklanan bütün haklardan ve bütün özgürlüklerden yararlanabilir. Bundan başka, ister bağımsız ülke uyruğu olsun, ister bağımlı, özerk olmayan ya da başka bir egemenlik kısıtlamasına bağlı ülke uyruğu olsun, bir kişi hakkında, uyruğu bulunduğu devlet ya da ülkenin siyasal, adli ya da uluslar arası durumu bakımından hiçbir ayrım gözetilmeyecektir."
İmga, bu çerçevede, insan hakları bilincinin ve insan haklarının tam olarak benimsenerek uygulanması için gerekli sorumluluk duygusunun bireylerde özellikle sivil toplum kuruluşları ve medyada bulunmasının büyük önem taşıdığını bildirdi.
İnsan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğü ilkelerinin her ülkenin kabul etmesi ve uygulaması gereken evrensel değerler olduğu gerçeği, Türkiye ve Afyonkarahisar'da da tam anlamıyla benimsendiğini belirten İmga, bütün kamu, kurum ve kuruluşların bireyler ve özellikle medya tarafından insanların insan hakları konusunda bilgilendirilmesi gerektiğini kaydetti.