Hayrunnisa Gül, İstanbul Elite World Hotel'de düzenlenen Avrupa Konseyi 2006-2015 Özürlüler Eylem Planı Ara Değerlendirme Konferansı'nın açılış konuşmasını yaptı. Konuşma yapacağı salona giren Gül, programa katılan Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf ve AK Parti İstanbul Milletvekili Lokman Ayva ile bir süre sohbet etti.
Programın açılış konuşması için kürsüye çıkan Gül, insan haklarının hiçbir fark ve ayırım gözetmeksizin her insanın doğuştan gelen hakkı olduğunu hatırlatarak, bu konunun uluslararası sözleşmelerle de güvence altına alındığını vurguladı. Tüm iyi niyetli gelişmeler rağmen uygulamada birçok sorun yaşandığını hatırlatan Gül, "Özellikle kadın çocuk yaşlı ve engelliler gibi toplumun dezavantajlı kesiminin hakları konusunda yapılması gereken daha çok şey olduğunu biliyoruz. Engelliler konusu hepimiz için özel bir anlam taşıyor. Engelli olmayan insanların hayat şartları ne kadar olumsuz olursa olsun geliştirilebilir nitelikteyken, engellilerin içinde bulduğu durumu tamamen iyileştirmek mümkün değil. Onların hakları için verilen mücadeleye sadece aklımızla değil yüreğimizle katılmalıyız. Engelliler berey olarak sahip olduklar temel hak ve özgürlükler için önlerinde çıkan engellerle de baş etmek zorundalar. Toplumun bir normal insan modeli çizerek bu modelin dışındaki her türlü insan profilini dışlayan tutum geliyor." dedi.
'ENGELLİYİ TOPLUMA YÜK OLARAK GÖRMEK GERİDE KALDI'
Bugünün modern dünyasında engellilerin dört duvar arasında hapsedildiklerini söyleyen Hayrunnisa Gül, engellilerin korunmaya muhtaç, mağdur ve topluma yük olarak gören anlaşın geçmişte kaldığının altını çizdi. Engellilerin sorunlarının görmezden gelmenin ve onları toplumda soyutlayarak kendi kaderleriyle baş başa bırakmanın insan hakları ihlali olduğunu söyleyen Gül, "Engelli doğmak yada engelli olmak bireyin kedi seçimi değildir. Bizlere düşen herkesin bir engelli adayı olduğunu göz önünde bulundurarak kendimizi onların yerine koymak ve sorunlara bu hassasiyetle yaklaşmaktır. Ülkemizde son yıllarda engellilerin insan onuruna yakışır bir hayat sürmesi için önemli gelişmeler sağlandı. Engellilere sunulan imkanlar iyileştirildi. Engellilere sunulan imkanlar iyileştirildi. Sosyal güvence sistemi içinde engelliler için özel kaynaklar oluşturuldu. Yerel yönetimler ve Sivil Toplum Kuruluşları (STK) engelliler için sağladığı kolaylıklar artırıldı. Yasal düzenlemelerle tüm bu imkanlar kurumsallaştırıldı. Kanunların doğru şekilde uygulanabilmesi için yukarıdan aşağıya toplumun tüm kesimlerin bilgilendirilmesi gerekiyor. Bu noktada devletin yanında STK'lara da büyük görev düşüyor." diye konuştu.
'DEVLET VE STK, İŞ BİRLİĞİ İLE ENGELİLER İÇİN EN KAPSAMLI PROJEYİ HAYATA GEÇİRDİ'
Engellilerin eğitimi konusunda toplumu bilinçlendirme kapsamında eğitim her engeli aşar kampanyasını hayata geçirdiklerini aktaran Gül, projenin devlet ve STK iş birliği ile engeliler için uygulanan en kapsamlı proje olma özelliğini taşıdığına dikkat çekti. Proje ilk olarak engellilerin de engelli olmayanlar gibi eğitim görebileceği noktasında toplumsal farkındalık oluşturmayı amaçladığını söyleyen Gül sözlerini şöyle tamamladı: "İkinci olarak engelli çocukların diğer çocuklar gibi aynı ortamda aynı okullarda okuyabileceği konusunda başta engellilerin kendileri ve aileleri olmak üzere, öğretmenlerin, idarecilerin ve nihayetinde tüm toplumu bilinçlendirmeyi hedeflemektedir. Eğitim kurumlarımız başta olmak üzere tüm sosyal çevrenin onların ihtiyaçlarını karşılayacak fiziki şartları oluşturmaktır. Bu proje kapsamında Türkiye'nin 81 ilinde valiler aileleri ziyaret ederek onlara devletin sağladığı eğitim imkanları hakkında bilgi verdi. Bu şekilde 27 bin aile ziyaret edildi. Konuyla ilgili eğitimcilerimiz seminerlerde bilgilendirildi. Yapılan bu çalışmaların sonunda 1,5 yıllık bir süre içerisinde 45 okul ve bin 200 özel eğitim sınıfı yapıldı. Ülkemizde eğitim gören engelli sayısında yüzde 45 oranında bir artış sağlandı."
'İSTİHDAM EDİLEN ENGELLİ SAYISI 10 BİN'DEN 26 BİNE YÜKSELDİ'
Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf ise Türkiye'nin engelli vatandaşların hayat şartlarını kolaylaştırmak amacıyla 8 yılda önemli gelişmeler sağladığına dikkat çekti. Özürlülere evde bakım desteği verdiklerini aktaran Kavaf, özürlü çocukların eğitimle buluşturduklarını söyledi. Özürlüler kanunun çıkmasının hemen ardından başlatılan özürlü evde bakım desteği ailelerin ve çocukların hayatlarını kolaylaştırdıklarını vurgulayan Kavaf, "Şuanda Türkiye'de 275 bin 795 özürlü vatandaş evde bakım hizmetinde yararlanmaktadır. Evde bakım yapan aile yada yakınına 545 TL ile destek oluyoruz. Özürlülere ödenen maaşlar yüzde 200 ile 300 oranında artırıldı. 493 bin 970 vatandaşımıza da özürlü aylığı ödüyoruz. Özürlülerin sosyal hayata tam ve etkin katılımını sağlamanın ilk ve en önemli katılımını sağlamanın ilk ve öncelikli şartı eğitim ihtiyacını sağlamaktır. 2002 yılında resmi eğitim kurumlarından yararlanan özürlü sayısı 22 bin iken bugün 55 bin olmuştur. 8 yıl önce özel rehabilitasyon eğitiminden yararlanan 16 bin iken bugün 220 bine ulaşmıştır." şeklinde konuştu.
Son yıllarda engellilerin isdihdamı konusunda da önemli gelişmeler kaydedildiğini aktaran Kavaf, kamu ve özel sektörde istihdam edilen özürlü işçi sayısının 8 yılda 10 binden 26 bine yükseldiğini ifade etti.
