Alparslan Arslan'ın tahliye talebinde bulunduğu duruşmada sanık Erkut Ersoy da suçsuz olduğunu belirterek doğru söyleyip söylemediğinin anlaşılması için yalan makinesine bağlanmak istediğini söyledi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon davasının 169'uncu duruşmasına tutuklu sanıklardan Hayrettin Ertekin ile Ergun Poyraz katılmadı. İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ile emekli Tuğgeneral Veli Küçük'ün de aralarında bulunduğu 20 tutuklu sanık ile tutuksuz sanıklardan gazeteci Güler Kömürcü Öztürk ve PKK itirafçısı olduğu ileri sürülen Abdulmuttalip Tonçer ise duruşmada hazır bulundu.
Mahkeme Başkanı Köksal Şengün'ün, duruşmada bugün sanıklar ile avukatların taleplerinin alınacağını açıklamasından sonra sanıklar sırasıyla taleplerini sözlü olarak açıklamaya başladı. Tutuklu sanıklardan Alparslan Arslan'ın tahliye talebinde bulunması dikkat çekti.
Tutuklu sanıklardan Erkut Ersoy da sanık Alparslan Arslan'ın babası İdris Arslan'ın, 'Oğlum Alparslan üzerinde zihin kontrolü yapılmıştır. İlaç verilerek bazı işler yaptırılmıştır.' şeklinde iddiaları bulunduğunu belirterek "Zihin kontrolü konusunda çok sayıda yazı mevcuttur. Bu konuda yapılan çalışmalar olduğu da bu yazılardan anlaşılmaktadır. Hatta bir yazıda zihin kontrolü ile insanların ahlaki değer yargılarının bile değiştirilebildiği ifade edilmektedir. Bu işlerle uğraşan kişilerin işlerin ehli kişiler olduğu da ortadadır." diye konuştu. Daha sonra 'Yalan makinesi' konusuna değinen Ersoy, eğer işin ehli bir kişi tarafından kullanılıyorsa yalan makinelerini kandırmanın da mümkün olmadığını söyledi. Kendisi hakkında hukuk dışı delillerle suçlamalar yapıldığını ileri süren Ersoy, "Doğru söyleyip söylemediğimin anlaşılabilmesi için yalan makinesine bağlanmak istiyorum." dedi.
Tutuklu sanık Doğu Perinçek de bir ses kaydı dinleterek talebine başladı. Ses kaydında iki kişinin konuştuğunu belirten Perinçek, bu kişilerden birinin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olduğunu ve konuşmanın ticari bir pazarlık konusuyla alakalı olduğunu öne sürdü. Perinçek, Başbakan Erdoğan'ın bu ticari alışverişi yönlendiren ve talimat veren kişi konumunda olduğunu iddia etti. Savcılar ile yargıçların da hukümet tarafından kullanılmak istendiğini iddia eden Perinçek, "Tayyip Erdoğan'ı Silivri'den yıkacağız. Silivri, Tayyip Erdoğan'ın siyasi mezarı olacaktır.