Erdoğan, Polonya Başbakanı Donald Tusk ile birlikte başbaşa ve heyetlerarası toplantı sonrasında ortak basın toplantısı düzenledi. Başbakan Erdoğan, Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Prof.Dr. Burhan Kuzu'ya yönelik saldırıyı değerlendirdi. Erdoğan, Kuzu'ya yönelik saldırıyı aynı zihniyetin değişik yerlerdeki tezahürü olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu: "İki haftadır İstanbul'da planlanan oyun ne ise, iki haftadır İstanbul'daki tuzak, tezgah ne ise, Siyasal Bilgiler Fakültesi'ndeki olay da aynıdır. Kimse bunu özgürlükler adına ifade edemez. Eğer bugün Siyasal Bilgiler Fakültesi'ndeki olayda akademisyen özelliğiyle, milletvekili özelliğiyle, öğrenci konseyinin davetine icabetle fakülteye konferans vermeye giden sayın Kuzu'ya karşı yüze yakın belki daha da fazla yumurta atılmıştır. Özgürlüğün tanımında yumurta atmak varsa ayrı bir konudur, onu bilemem. Her halde öyle bir şey olmasa gerek. Ama ben burada üniversite yönetimini suçlu buluyorum. Bu benim yaklaşımımdır. Niçin? Bu yumurtalı olan öğrenciler üniversiteye nasıl sokulmuştur ve bunlar Siyasal Bilgiler Fakültesi'nin öğrencileri midir? Burada öğrenci olmayanlarında olduğunu gördüm. Bunlar da ön sırada olanlardı. Önümüzdeki günlerde bütün görüntülerden çıkacaktır ve onların yaklaşım tarzları da bu işin aynı zihniyetin orada hazırladıkları tuzağın değişik bir görüntüsüdür."
"DEMOKRASİYİ HAZMEDEMEYENLERİN TAVRI"
Erdoğan, Kuzu'ya yumurta atanların hangi yapının mensupları olduklarını kendilerini tahmin ettiklerine işaret ederek, konuşmasına şöyle devam etti: "Bunların hangi yapının mensupları olduklarını bizler tahmin ediyoruz. Fakat bütün bu gelişmeler, şunu çok açık net ifade edeyim ki ülkede daha ileri bir demokrasiyi hazmedemeyenlerin, daha ileri bir özgürlüğü standardını hazmedemeyenlerin tavrıdır. Gerçek manada özgürlük mücadelesi masada konuşarak olur. Entelektüel ortamda düşüncelerinizi ortaya koymakla olur. Yoksa elinize yumurtaları alıp orya gelip girmekle, Molotof kokteyleriyle değişik yerlerde veya meydanlara güya bayrak taşıyormuş gibi bayrak sopalarıyla polise saldırmakla böyle bir özgürlük mücadelesi olmaz. Bunların hepsi ortada."
BATUM'A: KURDUĞU TUZAĞA DÜŞTÜ
Bu tür adımlar atıldığı sürece polisin gerekli tavrı ortaya koyacağına işaret eden Erdoğan, "Böyle süreç başladığı zaman bazı farkındalıkların, tespitlerin dışında adımlar da atılıyor olabilir." dedi. CHP Genel Sekreteri Süheyl Batum'un da aynı salonda yaptığı konuşmayı da eleştiren Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: "Bugün benim milletvekilimden önce orada konuşan anamuhalefet partisi üyesi bizi eleştireyim derken, daha sonra kurduğu tuzağa kendisi düştü biliyorsunuz. O da yumurta yağmuruna tutuldu, o da kovalandı. Bize faşist bir yaklaşım diye tavır koyan zat, öğrencilere faşizan bir yaklaşımdır diye tavrını koyunca. Gerekli cevabı almış oldu. Kimseyi memnun edemedi. Oda oradan farklı şekilde kovuldu. O da yanlış, o da yanlış. Bunların doğrusun bulmamız gerekiyor. "
MEDYAYI ELEŞTİRDİ
Ben burada medyaya olan kınamamı tekrar yapıyorum. Medya lütfen bu konulardaki tavırlarında aynen terör örgütünün yaptığı olayları pişire pişire getirip döndüre döndüre ekranlarına taşıma gibi bunları da günlerce ekranlarda taşımak suretiyle ülkenin bir bölümünde olan olayla, sanki ülkenin bütününde oluyormuş gibi bir havanın içine girmesini doğru bulmuyorum. Bu yaklaşımlar yanlıştır ve yapılan yorumlar, değerlendirmeler belli ideolojilerin sipariş usulü oraya getirilmesiyle oluşan yaklaşımlardır.
