Saldırıyı üzüntüyle öğrendiklerini belirten Bağış, "Hiç kimsenin demokratik hak adı altında başkasına saldırmaya, yumurta atmaya, küfretmeye, rencide etmeye, hakaret etmeye hakkı olmamalı. Eğer farklı düşünüyorsak bu düşüncelerimizi mutlaka medeni bir şekilde paylaşabilmeliyiz" diye konuştu.
Bağış, kendisinin de aynı üniversitede yumurtalı saldırıya uğradığını, yumurtaların kendisine değil yanındakilere isabet ettiğini anımsatarak, bu olayın ardından gençler arasında bir iletişim yarışması açmaya karar verdiklerini, gençlerin AB süreci ile ilgili sıkıntıları, kızgınlıkları varsa ürettikleri eserler ile aktarabileceğini kaydetti.
Bağış, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Ben o gençlerin hepsini çok seviyorum, bazen keratalara kızsak bile onlar bizim kardeşlerimiz. Ama demokratik hak, AB standardı gibi bazı böyle klişe söylemlerle yaptıklarının doğru olduğunu da kimse zannetmesin. AB üyesi ülkelere lütfen bir girin bakın. Yunanistan da AB ülkesidir, orada öğrenci olayları olduğu zaman polis gül, karanfil dağıtmıyor. Oradaki polisin ortaya koyduğu bizimkinden çok daha serttir.''
Bakan Bağış, aynı şekilde İtalya, Fransa ve Almanya gibi ülkelerde de polisin göstericilere daha sert davrandığını söyleyerek, ''Bizim polisimiz birçok ülkenin polisinden çok daha vicdanlıdır, çok daha merhametlidir ama bizim polisimiz de sonuçta insandır. Ben hiçbir ülkede hiçbir güvenlik gücünün vatandaşa aşırı güç kullanmasına sıcak bakmıyorum ama hiçbir vatandaşın da durup dururken polis tarafından hırpalandığına da inanmakta zorlanıyorum'' diye konuştu.
Polisin ülkenin güvenliğini sağlama görevi bulunduğunu belirten Bağış, son olaylarda Beyoğlu İlçe Emniyet Müdürü'nün de yaralandığına ilişkin bilgi geldiğini anlattı. ''İş buraya kadar ilerledi ise orada bir sorun var, şu haklı bu haksız demektense bu konuları oturup medenice konuşabilmemiz lazım'' diyen Bağış, öğrencilere verilen cezalar için de şunları kaydetti:
"Verilen cezalar azdır, çoktur... Ankara Üniversitesinde bana yapılan saldırı sonrası bazı arkadaşlar gözaltına alındı, iki saat sonra serbest bırakıldılar. Ama başka bir durumda farklı bir durum vardır ona göre bir ceza almışlardır, belki onların ilk kez değildir, başka bazı suçları vardır bunu bilemem ancak yargının kararları her yerde bağımsızdır."
"Kopenhaglılardan daha iyi..."
Bakan Bağış, AB süreci ile ilgili olarak da geçmişte insan hakları dersi veren ülkelerin şimdi Türkiye'den dersler aldığını ifade ederek, bu çerçevede ayın 15'inde Roman seminerinin açılışını yapacaklarını ve Kuştepe bölgesinden Romanların oluşturduğu müzik grubunun da Avrupa marşını çalacağını söyledi.
Danimarka ziyaretini yapmaya Roj Tv'nin soruşturulması kararı verilmesi ile planladıklarını belirten Bağış, görüşmelerde, Türkiye'nin bu konudaki hassasiyet ve beklentilerini bir kez daha aktardıklarını bildirdi. Bağış, Danimarka'nın Türkiye'nin yıllardır terörle mücadelede ortaya koyduğu kararlı tutumu artık daha iyi algıladığına şahit olduklarını dile getirerek, şöyle devam etti:
''Kopenhag kriterlerini karşılamış olduğumuzu Kopenhag'da görmek ve Kopenhaglılardan daha iyi şartlarda yaşayan bir topluma sahip olduğumuzu burada bizzat gözlemlemek keyifli bir duygu. Bize soruluyor; (AB'ye iyi bir üye olur musunuz?) diye, buna yanıt olarak (Biz daniskasını bile yaparız) dedik."
Bakan Bağış, AB sürecinde Türkiye'nin eninde sonunda mutlu sona ulaşacağına inandığını söyleyerek, ''Güneşin balçıkla sıvanmayacağını, korkunun da ecele faydası olmadığını'' bildirdi.
Danimarka'nın İslamiyeti takıntı haline getirdiğinin belirtilerek, görüşmelerinde bu konunun gündeme gelip gelmediğinin sorulması üzerine de Bağış, bu takıntının giderilmeye başlandığını gözlemlediğini, görüşmelerde kendisine İslamiyet ile ilgili bir endişenin dile getirilmediğini kaydetti.