Söz konusu yargı kararı Halit Tüfekçi'nin başvurusu üzerine verildi. Tüfekçi, TOKİ tarafından Ankara Turkuaz Vadisi'nde yaptırılan konutlardan alabilmek amacıyla 25.05.2006'da müracaat ederek proje başvuru bedeli olan 15 bin lirayı ödedi. 9 Haziran 2006'da da Konut Seçim Tutanağı'nı imzaladı. 15 Haziran'da ise evin satış bedeli olan 111.171.00 lirayı peşin olarak bankaya yatırdı.
Sözleşmeye göre evini 2 yıl içerisinde teslim alması gereken Halit Tüfekçi, bunun gerçekleşmemesi üzerine konuyu yargıya taşıdı. Ankara 6. Tüketici Mahkemesi'nde dava açan Tüfekçi, sözleşmede belirtilen 2 yıllık sürenin dolduğu 15 Haziran 2008 tarihi ile evin teslim edildiği 28 Şubat 2009 tarihleri arasında geçen zamanda ödediği kiraların TOKİ tarafından karşılanmasını talep etti. İdare tarafından teslim edilmesi gereken evin kira bedelinin aylık 650 TL olduğuna dikkat çeken Tüfekçi, toplam 5.525 lira istedi. Davaya bakan mahkeme bilirkişi tarafından belirlenen 450 liralık aylık kira bedelini baz olarak TOKİ'nin icra masrafları dahil 5.190 TL ödemesine hükmetti. Duruşmada, suçlanan TOKİ ise hatasını kabul ederek icra takibine itiraz etmedi.
Ankara 6. Tüketici Mahkemesi'nin kararı düzenli ödeme yapmalarına rağmen evini zamanında teslim almayan vatandaşlar için emsal teşkil edecek. Taksitle ödeme yapanlar ara vermemeleri durumunda mahrum kaldıkları kira bedelini isteyebilecek. Ancak taksitlerine ara verilmesi yönünde idareyle mutabakat yapmış olanlar bu haktan yararlanamayacak.
Halit Tüfekçi'nin avukatı Mustafa Akıncı, TOKİ'den konut alan vatandaşların devlet güvencesi sebebiyle sözleşmedeki bu tür maddelere dikkat etmediğine işaret etti. Taliplilerin, sözleşmedeki 24 aylık teslim süresine güvenerek konut aldığına dikkat çeken Akıncı, şu bilgileri verdi:
"Teslimin süresinde gerçekleşmemesi halinde sözleşmede ceza-i şart ya da kira kaybı alacağı istenip istenemeyeceği yönünde sözleşmede kayıt olup olmadığına bakılmıyor. Çünkü sözleşmenin devlet ile yapılıyor olması sebebiyle devletin kendilerini mağdur etmeyeceği düşünülüyor. Oysa ki; dava sırasında TOKİ savunmasında sözleşmede özellikle bu yönde bir kayıt konulmadığını açıklamıştır. Yargıtay bozmasında ise devletin bu yönde bir kayıt koymayarak sorumluluktan kurtulamayacağı, geciken dönem için TOKİ'nin vatandaşlara kira tazminatı ödemek zorunda olduğu açıkça vurgulanmıştır."
Benzer durumdaki vatandaşların mahkemelerden gecikme nedeniyle aylık kira kaybının ne kadar olabileceği yönünde tespit yaptırabileceğine işaret eden Akıncı, "Ortaya çıkan aylık zararı dava açmaksızın ihtar yoluyla ya da icra takibi açarak isteyebilir. TOKİ'nin itirazı halinde dava açılabilir. Kaldi ki bizim açtığımız davada TOKİ davadan sonraki teslimde gecikilen dönemin icraya konulması karşısında hatasını kabul ederek davaya gerek olmaksızın icra takibine itiraz etmemiş derhal ödeme yapmıştır."
