Kemal Özer / TIMETURK
Metin Erkul, on yıldır çalıştığı Fransız ilaç firması Servier İlaç ve Araştırma A.Ş.’yi namaz kıldığı için manevi baskı uyguladığı iddiasıyla dava etti. Mahkeme ise Servier İlaç ve Araştırma A.Ş.’yi tazminata mahkûm etti.
Davacı metin Erkul, 10 yıl ilaç tanıtım elemanı olarak çalıştığı Fransız Servier firmasında 5 Mayıs 2006 günü Cuma Namazı’na gidince firma hakkında tutanak tuttu. İşveren temsilcisi tarafından aynı gün savunması alınan Erkul, dini inançları dolayısıyla baskıya maruz bırakıldığını ve istifaya zorlandığı ancak istifa etmeyince de işten atıldığını belirtiyor.
Savunmasında Cuma Namazına gitmenin suç olmadığını ayrıca bu saatte herkesin namazda olduğunu ve iş saati olmadığını belirttiğini belirten Erkul’a savunmasını değiştirilmesi için baskı uygulanır. Savunmasını değiştirmemesi üzerine ise bir ay sonra işten atılır.
İşe dönmek için ‘işe aide davası’ açan Erkul, iş yasasına göre 4 ayda bitmesi gereken dava 21 ay sürdüğünü söylüyor. Mahkeme iş iadesine karar vermesine rağmen işveren tarafından işe iadesi de reddedilen Metin Erkul bu kez fazla mesai ile madde ve manevi tazminat davası açtı. Yargı kararına rağmen işe dönüşü reddedildi. Bunun üzerine fazla mesai ve tazminat davası açtı.
Fazla mesai davasında işverenin ‘Yargıtay ictihatlarına göre tıbbı mümessillerin çalışma saatleri esnek çalışma kabul edilmeğinden mesai mefhumu yoktur ve mesai ücreti de ödenmez’ şeklinde savunduğunu ve mahkemenin bu işvereni haklı bularak fazla mesai ödenemeyeceğine hükmettiğini belirtiyor. Bu durumun kendisinin haklı olduğunu gösterdiğini dile getiren Erkul, “ilaç mümessilleri esnek çalışma mesaisine tabidir ve kendi iş planlarını yaparak çalışırlar” dedi.
Geçtiğimiz günlerde neticelenen tazminat davasında ise mahkeme Cuma Namazı’na gittiği için işinden atılan Metin Erkul’a tazminat ödenmesine hükmetti. Konya 3. İş Mahkemesi “dini inançlarından dolayı işyerinde baskı yapıldığı kanaati”ne vardığını belirttiği gerekçeli kararında şöyle denildi; “Yaklaşık 10 yıl kadar davalı işyerinde çalışmış ve bu güne kadar çalışma saatleri ve performansı konusunda ciddi hiçbir savunması alınmamış olmasına rağmen 5 Mayıs.2006 günü Cuma günü öğle molasında işyerine geç geldiği iddiası ile savunmasının alınmış olması ve aynı gün işine son verilmesi davacının dini inançlarından dolayı işyerinde baskı yapıldığı kanaatini oluşturmaktadır. Bu itibarla, davacının tanık beyanları ve dosyaya ibraz edilen doktor raporuna göre manevi tazminata hak kazandığı anlaşıldığından davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne.”
Dini inançlarının gereğini yerine getirdiği için işten atılan Metin Erkul, birçok ilaç firmasında inançları yerine getiren elemanların baskı altında olduğunu ve işten atılma korkusu yaşadığını belirtiyor. Timetürk’e özel açıklamalarda bulunan Erkul, “bir ilaç firmasının işten attığı bir çalışan diğer ilaç firmalarınca işe alınmıyor. Üstelik dindar iseniz bu hiç mümkün değil. Bu nedenle örtülü bir ibadet ve inanç baskısı var” dedi.
Konuyu uluslararası kurumlara ve gerektiğinde AHİM’e götüreceğini belirten Erkul, “firmanın yöneticilerinin toplantılarda din ve Cuma Namazı’yla nasıl alay ettiklerine dair görüntülerde var ve bu görüntüleri de ilgili makamlara ulaştıracağım” diyor.
Servier İlaç firmasının namaz kıldığı için elemanını işten atmanın sıradan bir hadise olmadığını belirten Mazlumder Ankara Şube Başkanı Üstün Bol ise İslamifobia’nın küresel firmalarca nasıl kullanıldığının açık bir göstergesidir. Kişilerin inanç ve dinin inançlarını gereği olarak ibadetlerine saygı duyulması vazgeçilemez haklardandır” dedi.
Kişilere inançları ve ibadetlerine göre çalıştığı işyerlerinde işverenler tarafından düzenleme yapılması gerektiğini dile getiren Bol, Çalışanların ibadetlerine yönelik yapılacak bir düzenleme çalışma performansını düşürmeyeceği gibi çalışanlarında motivasyonunu sağlayacaktır. Servier İlaç firmasının yabancı olması batıda son on yılda hızla artan İslamifobi’nin de açık bir göstergesidir. Bu İslamifobik tavır tesadüfî değildir. Bütün dünyada artırılmaya çalışıldığını ve küresel firmalarca kullanıldığının açık bir göstergesidir”