Baylan, yapılan tespitin hükümet tarafından değerlendirilmesini ve acilen rekabete dayalı bir kur politikası geliştirilmesi gerektiğini savundu.
Baylan, BUSİAD Evi'nde gerçekleştirilen basın toplantısında, MAKSİFED ve Uludağ Üniversitesi işbirliğiyle hazırlanan '2001-2010 Yılları Arası Türk Lirasında Yaşanan Değerlenmenin Ölçüm Raporu' başlıklı araştırmayı gazetecilerle paylaştı. Baylan, yaptığı değerlendirmede, "Kriz sonrası dünya ekonomileri halen daha toparlanma süreci yaşıyor. ABD'de işlerin iyi gitmediğini, Almanya dışında AB'de ise ekonominin düzelmesinin zaman alacağa benziyor." ifadesini kullandı.
Basın toplantısında konuşan Baylan, Türkiye'de kriz sonrası siyasal, ekonomik istikrar, bütçe disiplini ve risk priminin azalmasının, dışarıdan sıcak döviz girişini daha da hızlandırdığını vurguladı. Bunun sonucunda Türk Lirası'nın aşırı değerli hale geldiğini anlatan Baylan, "İthalat, ihracatı katlayarak artmakta ve cari açık, yıl sonu itibariyle 40 milyar dolar civarına oturacağı öngörülmektedir. Gerçek anlamda ülke parasının değerlenmesi, iş gücü ve sermaye ile birlikte teknolojik ilerlemenin tasarım ve marka gibi gelişmeler sonunda olur. Dünyada döviz savaşları devam ederken, ülkeler ulusal paralarının değerini artırmamak için çaba gösterirken gelişmekte olan ülkemizin, paramızı değerli tutma çabası ne denli doğrudur." dedi.
"YABANCI SERMAYE SICAK PARA İLE DEĞİL KALICI YATIRIM VE İSTİHDAMLA GELSİN"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Sıcak para akışını kontrol altına almak şart. Kontrol dışı tutarsanız ondan sonra siz kontrole girersiniz. Sizin durumunuz daha felaket olur." şeklindeki değerlendirmesini olumlu bulduklarını belirten Baylan, şöyle devam etti:
"Ülke ekonomisi, sadece rant ve hizmet sektörüyle değil, üretim ve ihracat ile büyümelidir. Önemli olan sıcak paradan ziyade, kalıcı yatırım yapan ve istihdam getiren yabancı sermayenin Türkiye'ye getirilmesidir. Bunun için mikro reformlar yapılarak yatırım iklimi oluşturulmalıdır."
Baylan, TİM tarafından her ay açıklanan ihracat rakamlarının, ihracatçıları motive ettiğini belirtirken, önemli olanın, ihracat rakamlarıyla birlikte karın artması olduğunu dile getirdi. Baylan, "Kar olacak ki yatırımlar yapılabilsin, istihdam olsun, arge ve inovasyona bütçe ayrılabilsin. Ekonomik sürdürülebilirliğin temel noktası budur." şeklinde konuştu.
Uludağ Üniversitesi ile birlikte hazırlanan rapor hakkında da bilgi veren Baylan, ekim ayı sonu itibariyle Türk Lirası'nın Dolar karşısında yüzde 24, Euro karşısında yüzde 11 aşırı değerli olduğunu belirtti.
Baylan, bu durumun, hükümet tarafından değerlendirilmesi gerektiğini ve rekabete dayalı bir kur politikası oluşturulması gerektiğini ifade etti.