İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon ana davasında Danıştay'a silahlı saldırı ve Cumhuriyet gazetesine el bombası atılması olaylarıyla ilgili olarak tutuksuz sanıklardan Süleyman Esen'in eniştesi Astsubay Başçavuş Tugay Gönen'in tanık sıfatıyla ifadesi alındı. 2008 yılından beri 1. Ordu Komutanının Emir Astsubayı olduğunu belirten Gönen, her iki suç konusunda da haberleri izlerken bilgi sahibi olduğunu söyledi. Esen'in arkadaş çevresinden kimseyi tanımadığını söyleyen Gönen, iddia edilen suçlamalarla ilgili olarak kayın biraderi Esen'den asla şüphe etmediklerini söyledi. Gönen, kayın biraderi Esen hakkında, "Tanıdığım kadarıyla efendi, içine kapanık, etrafındaki insanlara zarar vermeyen, yardım etmeyi seven birisidir." ifadesini kullandı.
Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, "Sanıklardan Alparslan Arslan, daha önce verdiği bir ifadesinde, el bombalarını Süleyman Esen'in asker olan eniştesinden aldığını söylemiş. Başka bir eniştesi var mı bilmiyoruz ama sizden bahsediyor gibi. Daha sonra da ifadesini değiştirerek el bombalarını Süleyman Esen'den aldığını, ona da bombaları eniştesinin verdiğini söylemiş. Bu konuya bir netlik kazandırır mısınız? Çünkü siz Alparslan Arslan'ı tanımadığınızı söylediniz." diye sordu.
Tanık Gönen, kesinlikle bu iddianın gerçekle alakası olmadığını söyledi. Gönen, kayın biraderi olan sanık Süleyman Esen ile ceza evinden çıktıktan sonra bu konu hakkında görüştüklerini belirterek, "Kendisinin bu olaylarla hiçbir alakasının olmadığını söyledi. Benim asker olmam nedeniyle benle bağlantı kurarak kendisi hakkında asılsız bir suçlama yaptıklarını söyledi. Zaten biz de ailece böyle bir şeyin olacağına ihtimal dahi vermedik." diye konuştu.
Savcı Nihat Taşkın, "Alparslan Arslan, isminizi vermeden Süleyman Esen'in eniştesi ile Büyük Birlik Partisi'nde görüştüğünü, o kişinin de derin devlet, Susurluk ve Abdullah Çatlı konularında konuştuklarını söylemiş. Siz ise tanımadığınızı söylüyorsunuz. Bir açıklama getirir misiniz?" diye sordu.
Tanık Tugay Gönen, bu soruya, "Onunla hayatımda hiç görüşmedim. Kendisini ilk defa haberlerde gördüm. Canlı olarak da ilk kez burada gördüm. Böyle bir şeyi neye dayanarak söylemiş, ben de merak ediyorum." cevabını verdi.
Ardından mahkeme başkanı Köksal Şengün'ün söz verdiği Alparslan Arslan ise, "Benim bu beyfendi ile görüşüp görüşmediğim konusunda net, kesin bir bilgim yok. " dedi.
Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın, davada çok sayıda asker kökenli sanık olduğunu belirterek, tanık Tugay Gönen'den sanıklar arasında tanıdığı kişi olup olmadığını sordu. Bunun üzerine 2. Ergenekon davasının tutuklu sanıklarından emekli Albay Levent Göktaş ile birlikte Özel Kuvvetler'de çalıştıklarını, ancak onun komutası altında görev almadığını söyledi. Gönen, kendisinin Tim'de çalıştığını Göktaş'ın ise MAK'ta çalıştığını, iki birimin birbirinden farklı olduğunu, ancak Özel Kuvvetler Komutanlığı'nın alt birimleri olduğunu söyledi. Savcı Taşkın'ın, görevinin ne olduğu ve özel bomba eğitimi alıp almadığı şeklindeki sorusuna da Gönen, bağlı bulunduğu birlikte ağır silah uzmanı olarak görev yaptığını söyledi. Savcı Taşkın, dava sanıklarından emekli binbaşı Fikret Emek'in de Özel Kuvvetler'de çalıştığını hatırlatarak, kendisini tanıyıp tanımadığını sordu. Tanık Gönen ise Emek'i tanımadığını, ismini basın yoluyla duyduğunu söyledi.
Bu arada, savcı Mehmet Ali Pekgüzel, İsmail Yıldız'a, düzensiz beslendiğinin söylendiğini, ilaç kullanıp kullanmadığını, sanıklardan Muzaffer Şenocak'ın kendisine ilaç verip vermediğini sordu. Beslenme sorunu olmadığını, herhangi bir ilaç almadığını ve sağlık sorunu yaşamadığını belirten Yıldız, sanıklardan Şenocak'ın kendisine nefes kokusunu giderici draje şekerlerden verdiğini söyledi.
