Ömür Kabak, AK Parti il binasında yardımcıları ve ilçe başkanlarıyla birlikte basın toplantısı düzenledi. CHP'li belediyeler yüzünden çile çeken İzmirliler adına sadece 12 öneriyi CHP GenelBaşkanı Kılıçdaroğlu'na sunduklarını anlatan Kabak, "İzmirli hemşehrilerimizin aynı yönde çok daha fazla önerisi ve şikayeti olduğunu da biliyoruz. Vatandaşlarımızdan, bu öneri ve şikayetlerini doğrudan Kılıçdaroğlu'na göndermelerini bekliyoruz. CHP Genel Başkanı'nın, bunları araştırdıktan sonra İzmirlilere ne cevap vereceğini de merakla bekliyoruz." şeklinde konuştu.
AK PARTİ İZMİR İL BAŞKANI ÖMÜR KABAK'IN, CHP GENEL BAŞKANI KEMAL KILIÇDAROĞLU'NA ÖNERİLERİ:
- Çiğli Harmandalı Çöp Depolama Alanı'nı mutlaka görsün. Kapasitesi dolmuş ve vahşi depolamayla her an patlamaya ya da kaymaya hazır çöp dağlarındaki güzellik karşısında nefesi tutulacaktır. Aynı şekilde çöplük etrafındaki onbinlerce Çiğlili ve Menemenlinin pis koku yüzünden neden nefes alamadığını, balkonlara çıkamadığını ve pencerelerini açamadığını anlayacaktır.
- İzmir Körfezi'nin kuzey tarafındaki balçık adaları ve gri-kahverengi köpükler, Kılıçdaroğlu'nu mest edecektir. Körfezin yeniden kanalizasyon çukuru haline getirildiğini, dere ve atık çamurlardaki kokuyu bastırmak için kullanılan binlerce ton kirecin doğal hayatı nasıl bozduğunu görecektir. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu tarafından devamlı sözü edilen ancak ne bitirilen ve hattâ ne de başlanan, körfezin temizliği ve akıntı yönünde açılacak körfez içi kanalların nerede olduklarını araştırmasını öneriyoruz.
- Körfezde gezerken şehiriçi ulaşım için en büyük nimet ve çözüm olan deniz ulaşımının neden kullanılmadığını, söz verilen iskele ve gemilerin nerede saklandığını soruşturmasını öneriyoruz.
- İzmir'in ülkenin en büyük gecekondu şehri olduğuna gözleriyle şahit olmasını öneriyoruz. İmar planlarının ne olduğunu, kentsel dönüşümünün neden yapılmadığını, birçok Anadolu şehrinde artık nostalji olan çarpık kentleşme ve gecekondunun neden hâlâ İzmir'in acı gerçeği olduğunu bizzat yaşasın istiyoruz.
- Halkçı olduğunu iddia eden Kılıçdaroğlu'na, halkımızla birlikte mutlaka belediye otobüsüne binmesini öneriyoruz. Balık istifi sıkışıklıkta 20 dakikalık mesafenin neden saatlerce sürdüğünü, kapatılmış yolları, delik deşik asfaltları, lastikleri parçalayan demir mazgalları, otopark sıkıntısını, velhasıl trafik ve ulaşım çilesini halkımızla birlikte çeksin istiyoruz.
- Hükümetle ortaklaşa yaptıkları Aliağa-Menderes Hafif Raylı Sistemi'ne ait yaya ve araç, alt ve üst geçitlerini hâlâ yapmamanın, insanımızı adeta ölüme gönderir gibi rayların üzerinde yürütmenin, halkçılığın hangi ilkesiyle ilgili olduğunu açıklamasını öneriyoruz.
- CHP'li belediyelerce haksız olarak işten atılan taşeron işçilerinin eylem çadırlarını mutlaka ziyaret etsin. Taşeron işçilerin sayısını öğrensin. Kendi sözüne rağmen bu insanların, kadrolu yapılmak yerine neden işten kovulduğunun hesabını sorsun. Söz verildiği halde işe geri alınmayan Karşıyaka Belediyesi Kent A.Ş. işçilerinin nasıl kandırıldığını soruşturmasını öneriyoruz.
- Belediye şirketlerinin neden şeffaf olmadığını ve denetimden kaçırıldığını sorsun. Her bir belediye şirketini ziyaret edip ne kadar zarar ettiklerini görsün. Bu zararların, sermaye arttırımı kılıfıyla ve İzmirlinin parasıyla kapatıldığını, belediye meclis tutanaklarından okusun istiyoruz.
- İzmir'in simgelerinden Balçova Teleferiği'ne binerek şehri yukarıdan seyretme önerisini ise maalesef yapamıyoruz. Bunun yerine teleferiğin tamiri gibi küçük bir işi bile üç yıldan bu yana başaramayan ve teleferiği kapatan CHP'li belediye zihniyetini tüm Türkiye'ye örnek göstermemesini Kılıçdaroğlu'na öneriyoruz.
- İzmir metropolüne gece bir tepeden bakmasını önerirken gündüz vakti bakmasını ise önermiyoruz, çünkü gecenin ışıkları İzmir'in beton ormanlarını gizlerken gün ışığı, yeşil alan ve kent içi ormanlarının yokluğunu ortaya çıkaracaktır.
- İzmir'e iş ve aş kapılarını açacak, ulusal ya da uluslararası yatırımcıları cezbedecek bir liderlik görevi olan Başkan Kocaoğlu'nun, bu liderliği yapmadığı gibi iş dünyasının önünü kapatan Basmane çukuru ya da Gaziemir Fuar Alanı gibi işleri bile tamamlamadığını, bu yerleri gezerek görmesini öneriyoruz. Yine Kocaoğlu'nun, İzmir'in iş ve esnaf dünyasıyla devamlı kavga ederek yatırımcıların enerjisini tükettiğini, mağdur olan iş ve esnaf kanaat önderlerini ziyaret ederek öğrenmesini öneriyoruz.
- Aziz Kocaoğlu sayesinde İzmir'in alamet-i fârikası, yani markası olan Üçyol-Üçkuyular metro çukurunu ve Bornova–Evka3 metro inşaatını ziyaret etmesini ise ısrarla öneriyoruz. Bölge insanının isyanına ve şikayetlerine kulak versin. Metro konuşmalarının sonunda ise Kocaoğlu'nun İzmir siyasetine kazandırdığı, 'Metro bitmediyse ne yapayım? Ağlayıp da gözümden mi olayım?' özdeyişini, Kılıçdaroğlu'nun da tekrarlamasını öneriyoruz. Bu sözden sonra alacağı cevapları da İzmir'le paylaşmasını öneriyoruz.