Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Dolmabahçe Çalışma Ofisi'nde Türkiye'nin dört bir yanındaki üniversitelerin rektörleriyle bir araya geldi. 70'e yakın rektörün katıldığı buluşmada Erdoğan kahvaltı öncesi davetlilere hitaben bir konuşma yaptı.
Türkiye'de uzun yıllardan beri kız çocuklarının okutulmaması sorunu yaşandığını belirten Erdoğan, ailelerin kız çocuklarını okula göndermemelerine cehalet kadar güvensizliğin de büyük bir etken olduğunu söyledi. Vatandaş ile devlet arasındaki güven eksikliğinin, devletin kurumlarına karış bir güven eksikliğine neden olduğunu anlatan Erdoğan, "Ama şu anda Batman Üniversitemizin yarıya yakını kız öğrencilerden oluşuyor. Bu kızlarımız ağırlıklı Batman dışından değil, Batman'da yaşayan ailelerimizin kızları olarak üniversiteye devam ediyor. On yıllardır kırılamayan direnç devlet-millet kaynaşmasıyla kırılıyor." dedi. Erdoğan, yeni kurulan üniversiteleri eleştirenlerin bu gerçeği görmek istemediklerini anlattı.
İstanbul'a ve büyük şehirlere göçü engellemenin bir yolunun da bu olduğunu anlatan Erdoğan, eğitim yüzünden kimi zaman aileleriyle birlikte İstanbul'a göç edenlerin artık kendi şehirlerindeki üniversiteleri tercih ettiğini söyledi. Anne-babaların huzur içinde, gönül rahatlığı içinde hiçbir bahane ve gerekçeye sığınmadan çocuklarını üniversitede okutma imkanına kavuştuğunu dile getiren Erdoğan, "Batman'ın kız çocukları üniversiteye akın ederken, İstanbul, Ankara, İzmir'deki kızlarımızı kılık kıyafetlerinden dolayı kapı dışı edenler bu ülkenin çocuklarına ne büyük bir haksızlık ettiğini umuyorum ki bu gelişmelerle görüp ve fark eder." dedi.
Üniversite kapısına gelmiş kız çocuklarının umutsuzluğa ve geleceksizliğe mahkum edenlerin, bir yandan çıkıp kız çocuklarının okutulmamasından şikayet etmesinin doğru olmayacağını belirten Erdoğan, "Kendi öğrencilerini yurt dışındaki üniversitelerinde okumak zorunda bırakanlar, takdir edersiniz ki Türkiye'nin eğitimde uluslararası bir cazibe merkezi olması gibi bir vizyonu taşıyamazlar." dedi.
Rektörlerin büyük çoğunluğunun Avrupa ve Amerika'daki üniversiteleri görme imkanına sahip olduğunu anlatan Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: "Buralardaki üniversitelerinde hiçbir öğrencinin kılık kıyafetiyle kimsenin uğraşmadığı çok açık net ortadayken, kendi ülkesinde bu tür engeller, bariyerler oluşturmanın, yani şairin ifade ettiği gibi 'Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya' haline yavrularımızı getirmenin hiçbir türlü izahı olamaz. Sormayan sorgulamayan, araştırmayan, eleştirmeyen, hele hele toplumla iletişim kuramayan bir kurumun sadece tabelasında üniversite yazar. İşte biz bunu kırmaya, bu zihniyeti değiştirmeye, üniversiteleri asli işlerine döndürmeye gayret ediyoruz. Baskıcı, otoriter, yasakçı üniversite anlayışından üniversitelerin ruhuna, özüne uygun, özgürlükçü demokratik bir arada yaşama kültürünü özümsemiş bir üniversiteyi inşa etmenin mücadelesini veriyoruz. Statüko-üniversite işbirliği değil, iş dünyası-üniversite işbirliği, toplum-üniversite işbirliğini oluşturmaya çalışıyoruz."
'YOL KESMEK, YUMURTA ATMAK BİR ÖZGÜRLÜK ANLAYIŞI DEĞİLDİR'
Geçtiğimiz Pazar günü rektörlerle yapılan ilk buluşma sırasında yapılan öğrenci eylemlerine değinen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, eylemci öğrencileri eleştirdi. Öğrencilerin yumurtalı eylemini hatırlatan Erdoğan, yol kesme ve yumurta atma gibi eylemlerin hiçbir zaman özgürlük arayışı olamayacağını ifade etti. Erdoğan, "Burada geçen hafta yine böyle bir toplantı yaparken baktık ki bazı gençlerimiz gelmişler, buradan bol bol, herhalde paraları da var alıp yumurtaları buraya doğru sallamışlar, atmışlar. Bu bir özgürlük arayışı değildir. Yol kesmek bir özgürlük arayışı değildir. Bunun platformları, merkezleri var. Buralardan bunların konuşmak suretiyle yapılır. Bir panele, sempozyuma gelip orada ayakkabı atmak bunlar hiçbir zaman özgürlük arayışı değildir. Orada konuşmacılara düşüncelerini ifade edenlere yumurtayla saldırmak özgürlük arayışı değildir." dedi.
