AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Dolmabahçe Ofisi'nde rektörlerle buluşmasından bir programı nedeniyle erken ayrıldı. Çıkışta basın mensuplarına açıklama yapan Çelik, Dolmabahçe Buluşmaları kapsamında 28 Kasım tarihinde üniversite rektörlerinin bir bölümüyle Başbakan Erdoğan'ın buluştuğunu, bu gün yapılan toplantıda üniversite rektörlerinin ikinci kısmının davet edildiğini söyledi. Toplantıya 74 rektör, YÖK Başkanı ve 10 YÖK üyesinin toplantıda hazır bulunduğunu aktaran Çelik, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, İç İşleri Bakanı Beşir Atalay, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek , Bilim Politikalarından ve TÜBİTAK'ten sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Aydın ve yatırımlardan sorumlu Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz'ın toplantıda hazır bulunduğunu aktardı.
Toplantının çok verimli geçtiğini belirten Çelik, "48 rektörümüzü toplantıda söz aldı. Soruları olan sorunları olan ve talepleri olan rektörlerimiz var. Hem Türkiye gündemi ile ilgili olarak çeşitli görüşler ifade edildi, dile getirildi. Hem de üniversitelerimizin genel sorunlarıyla ilgili rektörlerimiz söz aldılar." dedi. Çelik rektörlerin sorularına cevap vereceğini ve talepleriyle ilgili kişilere talimatlar vereceğini ve sorunların belli bir periyotta çözüleceğini ifade etti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Ocak ayı başında gençlik temsilcileriyle Dolmabahçe Buluşmaları çerçevesinde bir araya geleceğini anlatan Çelik, "Üniversite gençliğinin de dahil olduğu, gençlik temsilcileriyle burada bir toplantı yapacağız. Dolmabahçe buluşmaları Demokratik Açılım dolayısıyla başladı, ama gelenekselleşti. Daha önce de bir vesileyle ifade etmiştim. Bundan sonra Temmuz ve Ağustos ayları hariç yılda 10 ay yapılacaktır. Her toplantı bir başka kesimle, bir başka sektörle yapılmaktadır." şeklinde konuştu.
Çelik açıklamasının ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı. Gazetecilerin "Davet edilen öğrenciler arasında 'Öğrenci Kolektifleri' de olacak mı?" şeklindeki sorusuna Çelik şöyle cevap verdi: "Ulusal Öğrenci Konseyi Başkanı'ndan tutun da her üniversitenin öğrenci başkanını davet edemeyiz. Çünkü şu anda Türkiye'de 156 üniversite var. Buradaki toplantıların formatı bir müzakereye dayalıdır. Sadece Sayın Başbakan ile aynı ortamı paylaşmak değil, oradaki insanların kendilerini ifade etmeleri gerekiyor." dedi.
Gençlik temsilcileriyle yapılacak toplantıda kalfa gençlerden tutun, çeşitli sektörlerde çalışan hayatını sürdüren gençlere ve üniversite gençliğe varıncaya kadar geniş katılımlı 81 ili kapsayan bir toplantı yapacağız.
Basın mensupların, protesto için şehir içi ve dışından gelen bazı öğrenci gruplarının polis tarafından engellendiğinin hatırlatarak, "gençlik buluşmasında bu öğrencilerden de temsilciler olacak mı?" sorulması üzerine Çelik, "Biz öğrencileri davet ederken muvafık ve muhalif diye ayırmıyoruz. Hatırlarsanız medya genel yayın yönetmenlerini, medya grup başkanlarını davet ederken, en muhalifinden bazı meslektaşlarınızın yandaş diye tanımladıkları medyaya varıncaya kadar bütün televizyonlarımızın ve gazetelerimizin genel yayın yönetmenlerini ve varsa medya grup başkanlarını davet ettik. Burada da böyle bir sıkıntı yok. Mühim olan Türkiye neyse o örneklemenin yapılabilmesidir. Bu manada bizim bir sıkıntımız yok." dedi.
Hükümet olarak en aykırı düşünen, en uç platformlarda bir şekilde kendisini ifade etmeye çalışan gençleri de dinlemeye hazır olduklarını anlatan Çelik, "Burada takdir edersiniz, nihayet 65-70 davetli bu toplantılara katılabiliyor. Bütün Türkiye'ye buraya davet etmek mümkün değil, ama öğrencileri özellikle gençleri davet ederken de Türkiye'ye temsil edecek elbette bir örnekleme yapacağız." ifadesini kullandı.
"REKTÖRLERİN TÜRBANLA İLGİLİ TALEBİ OLMADI"
Gazetecilerin "Rektörlerin ne gibi talepleri oldu, Türban konusunda bir talepleri oldu mu?" şeklindeki sorusu üzerine Çelik, "Türbanla ilgili rektörler hiçbir konuyu dile getirmediler. Tabi üniversitelerin bilim politikaları, personel ihtiyaçları, yatırımlarla ilgili, uluslararasılaşmasıyla ilgili, yurt dışından gelen öğrencilerin gelişinin kolaylaştırılması, yurt dışından öğretim görevlisi getirilmesine varıncaya kadrar bir çok meseleleri var. Onların hepsi bu toplantıda dile geldi. Ayrıca yeni fakülteler kurmak isteyen, bu manada çeşitli bürokratik formalite ile karşılaşan rektörlerimiz sorunlarını dile getirdiler. Türban hiçbir şekilde dile getirilmedi." dedi.
Başbakan Erdoğan'ın rektörlerle buluşması sırasında öğrencilerin eylemlerine değinen AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çelik, "Toplantı ve yürüyüş bunlar bir demokratik haktır. Bunlar belli bir düzen içinde belli izinler alınarak, legal çerçevede yapılması gerekiyor. Demokrasi her isteyenin istediği zeminde ve istediği zamanda canı ne istiyorsa onu söylediği bir rejim ve sistem değildir. 'Bir toplantı var, panel var ben bunu sabote edeceğim. Ben insanların bunu dinlemesine mani olacağım. Kürsüdeki konuşmacıya yumurtayla, domatesle, ayakkabıyla saldıracağım. Bunun adı da demokratik tepki olacak" Böyle demokratik tepkisi falan olmaz." şeklinde konuştu. Her ülkede kamu düzeni diye bir şey olduğunu anlatan Çelik, yapılan eylemlerin bu düzene zarar vermemesi gerektiğini belirtti.