Demirbaş, BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile birlikte Mersin'de partisinin yerel yönetimler istişare toplantısına katıldı. Burada gazetecilere Kürtçe broşür nedeniyle Danıştay'ın görevden almasına karşı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) yaptıkları başvurunun reddedilmesi ile ilgili soruları cevaplandırdı. AİHM'nin reddinin usul açısından olduğunu iddia eden Demirbaş, reddin aldıkları kararın içeriği açısından olmadığını kaydetti.
AİHM'nin çok dilli belediyeciliği veyahut farklı dillerde hizmet etmeyi yasakladı yada engelledi şeklinde yanlış bir algılama oluştuğuna işaret eden Demirbaş, "Bu doğru değil. Çünkü AİHM'nin kararı bizim aldığımız kararın esasına ilişkin değil. Usul açısında başvuruyu reddetti. Ama usul açısından başvuruda da politik bir karar verdi bizi göre. Çünkü alınan kararda bir yerel yönetimin AİHM'ye başvuramayacağı ifade ediliyor. Oysa biz bir yerel yönetim olarak başvurmadık. Bireysel bu uygulamadan mağdur edilen kişi olarak başvurduk. Çünkü bizim görevden alındığımız süreçte biz zaten biz Sur Belediye başkanlığı görevini yürütmüyorduk." diye konuştu.
Yerel yönetimi temsil yetkileri yokken nasıl yerel yönetim olarak başvuru yaptıklarını anlayamadıklarını ifade eden Demirbaş, şöyle devam etti: "Eğer çok dilli belediyecilikle ilgili kararı yasaklamış olsa o zaman Avrupa'da bütün belediyelerin bu hizmeti yasaklaması gerekir. Böyle anlaşılmamalı. AİHM kararında şunu da söylüyor. Türk hükumetine diyor ki bu sorun iki kurum arasındadır. Devletle bir belediye arasındadır. Öyleyse ulusal mahkemeler bu konuda karar verebilir diyor. Bence şu anda top hükumettedir. Hükumet bir an önce bu yasal düzenlemeyi yapması gerekir. Bizde Sur belediyesi olarak çok dilli hizmetleri yapmaya devam edeceğiz. Bu tekrar görevden alınma pahasına olursa olsun."
AİHM'NİN KARARI
AİHM, Türkçe dışında farklı dillerde belediye hizmeti vermek istedikleri gerekçesiyle Danıştay tarafından görevlerinden alınan Diyarbakır Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş ve 18 belediye meclis üyesinin, bu karara itiraz amacıyla Strasbourg'da dava açmak için yaptıkları başvuruyu reddetmişti. Mahkeme, başvurunun Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) 34'üncü maddesi temelinde yerel yönetimlerin AİHM'ye başvuru hakkına sahip olmadıkları gerekçesiyle reddedildiğini açıkladı.
