Dinçer, tasarının çalışma hayatı ve istihdam, işsizliğin önlenmesi, sosyal güvenlik sisteminin etkinliğini artırılması, bürokrasinin azaltılması ve genel sağlık sigortasının uygulamasındaki etkinliğin artırılmasına yönelik düzenlemeler içerdiğini belirtti.
2009 yılında kısa çalışma ödeneğinden 192 bin işçinin yararlandığını hatırlatan Dinçer, 2010 yılı da dahil edildiğinde 217 bin işçinin bundan yararlandığını ifade etti. Bugüne kadarki uygulamada kısa çalışma ödeneğinin, ulusal bir kriz olması halinde işletmelerin bundan etkilenmeleri halinde uyguladıkları bir tedbir olduğuna işaret eden Dinçer, getirilen düzenlemede ise bölgesel veya sektörel bir kriz olması halinde de kısa çalışma ödeneğinin uygulanabilmesinin öngörüldüğünü söyledi.
İsteğe bağlı sigorta
İsteğe bağlı sigortalılıkta ciddi sorunlar bulunduğuna değinen Dinçer, isteğe bağlı sigortalılığın 30 gün üzerinden olduğunu hatırlattı. Taksi ve kamyon şoförleri, el sanatları ile uğraşan kadınlar, müzisyenler, şarkıcılar, dizi film oyuncuları ve sporcuların 30 gün üzerinden prim ödeyerek emeklilik sistemine dahil olabildiklerine işaret eden Dinçer, bunların 17 gün üzerinden prim ödeyerek sosyal güvenlik sistemine dahil olabilecekleri bir kolaylaştırma sağladıklarını açıkladı. Silikozis hastalarının hastalıklarını belgelemeleri halinde emekli olabileceklerini kaydeden Dinçer, bu hastalara malulen emekli olma hakkı tanınacağını bildirdi. Bu düzenlemelerin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na, Sosyal Güvenlik Kurumu ve istihdamla ilgili teşvikler dahil olmak üzere yıllık maliyetinin 1.5 milyar TL civarında olduğunu açıklayan Dinçer, "Düzenlemeler çerçevesinde yaklaşık 200 bin yeni insanın istihdam edileceğini varsayıyoruz ama bu sistemin tamamından 400 bin kişinin yararlanacağına dair tahminlerimiz bulunuyor" şeklinde konuştu.
Ana paradan tasarruf
Devlet Bakanı Hayati Yazıcı ise bu tasarının işçisinden öğrencisine, esnafından tüccarına, memurundan özel kesime kadar Türkiye Cumhuriyeti'nin bütün vatandaşlarını ilgilendiren konuları içeren ve bu kesimlerin devletle olan birikmiş sorunlarını tasfiye etmeyi amaçlayan bir tasarı olduğunu açıkladı.
Bu tasarıyla kesinlikle bireylere, kurumlara, kuruluşlara vergi, harç ya da benzeri isimler altında hiçbir yükümlülük getirilmesinin sözkonusu olmadığını vurgulayan Yazıcı, "Tam aksine birikmiş sorunları, onların maliyetini gözetmek suretiyle, tasfiyeyi hedefleyen bir tasarı" diye konuştu. Özellikle vergi borçları açısından ana para üzerinde bir tasarrufun sözkonusu olmadığını dile getiren Yazıcı, hukuk devleti ölçütlerine aykırı bir düzenlemenin de tasarı içinde bulunmadığını belirtti. Bakanların sunumunun ardından tasarının kurulacak bir alt komisyona havale edilmesine karar verildi.
