Nilüfer'de tarımsal ve hayvancılık konusunda bir yandan envanter çalışması yürüten Nilüfer Belediyesi, bir yandan da Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi işbirliğiyle çiftçilere yönelik eğitimlere devam ediyor. Çalışmalar kapsamında Gölyazı'daki balıkçılara eğitim veriliyor. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Naime Arslan ve öğretim görevlisi Dr. Özgür Emiroğlu, geçimini balıkçılıkla sağlayan Gölyazı'daki balıkçılara Uluabat gölü kirliliği ve bu kirliliğin balıkçılığı nasıl etkilediğini anlattı. Özgür Emiroğlu, yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan turna balığının tükenmesi, gölün çevresinde yer alan sanayi kuruluşlarının göle olan negatif etkileri ve alınması gereken önlemler hakkında bilgiler verdi.
Dr. Özgür Emiroğlu, Uluabat Gölü'nün Türkiye'nin en önemli iç su balık üretim merkezi olduğuna dikkat çekerek, "Gölde halen Gölyazı Balıkçılık Kooperatifi'ne ait 165 balıkçı faaliyet göstermekte. Aileleriyle birlikte 660 kişi bu gölden kazanç elde ediyor. Uluabat Gölü Ötrifikasyona giden besin tuzlarının çok bol olduğu bir göl. Bir gölden de besin tuzlarını almanın en kolay ve en akılcı yolu balıkçılıktır. Bu gölde sürdürülebilir balıkçılık yok edilirse emin olun ki Uluabat gölü de yok olacaktır." dedi.
"ULUABAT GÖLÜ GİDEREK KİRLENİYOR"
Uluabat Gölü'nün son yıllarda giderek kirlendiğini söyleyen Doç. Dr. Naime Arslan da kirliliğin gölde yaşayan balıklar gibi, geçimini balıkla sağlayan yöre insanını olumsuz etkilediğini kaydetti. Naime Arslan "Kirliğin başlıca nedenleri endüstriyel ve tarımsal atıkların, yani kimyasalların göle ulaşmasıdır. Uluabat çevresindeki sanayi kuruluşlarını, tarımsal atıkları ve evsel atıkların göle ulaşımını engellemediğimiz sürece kirlilik artarak devam edecektir." dedi.
Uluabat Gölü'nün doğu kısmının IV. sınıf (çok kirlenmiş su) olduğuna dikkat çeken Arslan, "Kirliliği engellemek için göl kıyısındaki fosseptik ve ahırlar uzaklaştırılmalı, göle kirlilik getiren akarsulara atık su deşarjı önlenmelidir. Uluabat Gölü Havzası'nda bulunan ve göle su getiren çaylara kanalizasyonlarını deşarj eden, belli büyüklüğü aşan yerleşim birimlerine mutlaka toplu arıtma tesisleri kurulmalıdır." şeklinde konuştu.
