Kılıçdaroğlu, "Bu iddia kime aittir, Amerika'ya değil mi? Amerikan büyükelçiliğine. İddia sahiplerine niye bunları sormuyor da bize soruyor." diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, Bursa'daki programı çerçevesinde Nilüfer Organize Sanayi Bölgesi'nde (NOSAB) faaliyet gösteren bir fabrikayı ziyaret ederek, işçilerle öğle yemeği yedi. Kılıçdaroğlu, çıkışta gazetecilerin sorularını cevapladı.
Gazetecilerin, "Başbakan Erdoğan, İsviçre bankalarında bir kuruş param yok, ispatlarsanız bu makamı bırakacağım, ispatlayamazsanız o makamlarda duracak mısınız? şeklinde bir açıklama yaptı. Siz bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna muhatap olan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Bu iddia kime aittir, Amerika'ya değil mi? Amerikan büyükelçiliğine. İddia sahiplerine niye bunları sormuyor da bize soruyor. Benim dediğim neydi? Sayın Başbakan'la ilgili iddia çok vahim, çok ciddi ve bu ciddi iddia nedeniyle sayın Başbakan'ın kamuoyuna tatmin edici bir açıklama yapması gerekir. Sayın Başbakan'ın tepki göstereceği yer, bu iddia yalansa bu iddianın hesabını soracağı yer ABD'dir. Oraya hesap soracak gücü yoksa, o ayrı şey. 'Ben ABD'ye hesap soramam, dolayısıyla kızacaksam muhalefet partisine kızayım' diyorsa bu doğru değil. Bizim söylediğimiz çok açıktır. Ciddi bir iddiadır, yenilir yutulur değildir, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'na karşı bu iddia yapılmıştır. Onun İsviçre bankalarında 8 ayrı hesabı olduğu söylenmektedir. Bu iddiayı birilerinin yanıtlaması lazım. 'Hayır böyle bir şey yoktur' der."
Wikileaks belgelerinde isimleri geçen AK Partili 2 bakanın yazılı açıklama ile iddialarını yalanladığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Başbakan'ın da bu işin arkasını bırakmaması lazım. Bugün bu iddia olur, yarın başka iddia olur. O nedenle başbakanın daha tutarlı, daha aklı başında, daha saldırgan olmadan, daha mütevazi, daha alçak gönüllü ama hesap soracağı yeri de daha iyi bilerek, gücü varsa o güce inanıyorsa sorarak yola çıkması lazım." diye konuştu.