İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sağlık ve Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı'na bağlı olarak çalışan Hıfzıssıhha Müdürlüğü, 1952 yılında kuruldu. Her türlü gıda, su ve kozmetik, temizlik ürünlerinin analizlerinin yapıldığı müdürlük, uluslararası yeterlilik testlerinden başarıyla geçerek 30 Haziran 2009 tarihinde 17 parametrede akredite oldu. Özellikle son 10 yılda büyük yatırımlar yapılarak teknolojik altyapısı yenilen laboratuvarlarda yüksek düzeyde güvenlik ve hijyen uygulanıyor. Özel hava filtreleriyle sürekli ortam havası temizlenen laboratuvarlarda, personel güveliği de en üst düzeyde tutuluyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sağlık ve Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı Sağlık ve Hıfzıssıhha Müdürlüğü bünyesinde faaliyet gösterdiğini belirten merkezin müdür yardımcısı Zeki Aşkın, müşteri portföylerinde vatandaşlar, kamu kurumu ve kuruluşları ile özel kurum ve kuruluşlar bulunduğunu anlattı. Aşkın, müşterilerin getirdiği su, gıda, temizlik malzemesi gibi ürünleri ulusal ve uluslararası standart ve metotlara göre 44 personelin çalıştığı laboratuvarda analizden geçirdiklerini aktardı.
Hıfzıssıhha labratuarının iki ana birimden oluştuğunu belirten Aşkın, bunların kimya ve mikrobiyoloji laboratuvarı olduğunu söyledi. Türk Akreditasyon Kurumu'ndan belgeleri olduğunu ve analiz sonuçlarının tüm dünyada itibar gördüğünü anlatan Aşkın, "17 farklı parametrede akreditasyonumuzu yapmış bulunmaktayız. Müşterilerimizin bizden aldığı sonuçlar tüm dünyada geçerli ve güvenli olmaktadır." dedi.
KREDİ KARTI YA DA NAKİT ÖDEME İMKANI
Numunenin vatandaştan alındıktan sonra ön kaydı yapıldığını, müşterinin yapılacak işlemler ve ücret konusunda bilgilendirildiğini anlatan Aşkın, ödemenin nakit ya da kredi kartı ile yapılacağını ifade etti. Aşkın, müşterinin güvenliğini ve objektifliği sağlamak için orijinal ürünlerde marka yada isim bilgisinin laboratuvar çalışanları tarafından görülmesine izin verilmediğini belirtti. Gelen numunelerin ulusal ve uluslararası standartlara uygun metotlarla analiz edildiğini anlatan Aşkın, elde edilen bilgilerin ardından ön rapora işlendiğini kaydetti. Aşkın numunenin cinsi ve istenen analizlere göre sonuç süresinin değişebileceğini söyledi.
Akredite bir kuruluş olarak yaşanan değişimleri sürekli takip etmek zorunda olduklarını anlatan Aşkın, iki teknik personelin sürekli resmi gazete, genelge ve dış kaynaklı belgeleri takip ettiğini belirtti. "Bunlar resmi gazete, yönetmelikler, genelgeler, Tarım Bakanlığı yada Sağlık Bakanlığı İnternet siteleri olabilir. Bu arkadaşlar düzenli olarak bu siteleri takip ederler, olası bir değişikliği öncelikle laboratuvar şeflerine sonra bana iletirler. Biz de gerekli değişiklikleri tespit ederek teknik personelin bilgisine sunarız." şeklinde konuştu.
Son yıllarda internetin de yaygınlaşmasıyla tüketicinin bir çok bilgiye rahatlıkla ulaşabildiğinin altını çizen Aşkın, "Türk tüketicisi bilinçsiz" klişesinin kesinlikle artık doğru olmadığını söyledi. Aşkın, "Bence son yıllarda internetin yayılmasının ardından ben tüketicinin çok bilinçli olduğuna inanıyorum. Bazen o kadar güzel yorumlar yapıyorlar ki. Buna biz de şaşırıyoruz. Gerçekten çok doğru tespitleri var vatandaşlarımızın. Vatandaşlarımız tükettikleri şeyleri bilerek tüketiyorlar. Ben buna kesinlikle inanıyorum." dedi.
2010 yılı ilk 9 ayı analiz rakamlarının da bunu ortaya koyduğunu belirten Aşkın, bu tarihe kadar laboratuvara yapılan bin 663 başvurunun 999'unun vatandaşlar tarafından yapıldığına dikkat çekti. Genelde insanların su ve gıda ürünlerini analiz için getirdiklerini belirten Aşkın, "Müşterimiz alıp kullanmakta olduğu bir kaynak suyunu da analize getirebilir. Ya da evinin bodrum katından bahçesinden çıkan herhangi bir sızıntı suyu. Bahçesinden çıkan bir kuyu suyunu da bize analiz için getirebilmektedir." ifadesini kullandı.
Bu analizlerin belli bir ücretle yapıldığını anlatan Aşkın, "Örneğin içme ve kullanma suyunun analiz ücreti 125 liradır. Bunun 75 lirası kimya laboratuvarı analizleri, 45 lirası mikrobiyoloji laboratuvarı işlemleri için alınmaktadır. 5 lirası da işlemlerde kullanılan 2 adet numune şişesinin bedelidir." dedi.
'ŞEHİR DIŞINDAN KARGOYLA NUMUNE GELİYOR'
Vatandaşların şehir dışından da kendilerine başvurduğunu belirten Aşkın, bunun en büyük sebebinin kendilerine duyulan güven olduğunu belirtti. Hıfsıssıha Müdürlüğü'ne şehir dışından kargo ile bile numune geldiğini anlatan Aşkın, "Bal üretiyordur üretici mesela o civarda güvenebileceği bir laboratuvar yoktur odan bize gönderir. Yada vatandaş yazlığındadır orada bir kuyu suyu vardır onu bize gönderir. Bizi bilirler tanırlar, güvenirler ve bize kargo ile bile numune gönderirler. Eğer numune gerekli şartlara haizse biz onu numune analize alırız. Vatandaşımıza ister posta, ister e-mail, ister faks yoluyla, kendisi nasıl isterse gönderebiliriz." diye konuştu.
