AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çelik, parti genel merkezinde gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Çelik, Wikileaks'de yayınlanan belgelerle ilgili ilk saatlerden itibaren Dışişleri Bakanı'nın ABD ile görüştüğünü belirterek şunları söyledi: "ABD özür diledi. Diplomatik ilişkilerin süreceğini bildirdi. Siyasi irade sahipleri politikaları oluştururlar. ABD ile ilişkilerimiz eskiden olduğu gibi devam edecek. Diplomasi, bohçaçı dedikoduları ile yapılmaz. Bir diplomat herhangi bir şekilde görüşünü bildirebilir."
Belgelerin niceliğine bakıldığında Türkiye'nin en çok gündemdeki ülke olduğunun altını çizen Çelik, Türkiye'nin aktif dış politikası ile birilerinin nasırına bastığını belirtti. Çelik, "Eğer korkarak diplomasi yürütüyorsanız kimse sizden bahsetmez." ifadesini kullandı.
Bu belgelerin var olduğunu ifade eden Çelik, bunu kimsenin inkar etmediğini, bu belgelerin ispatının bizzat ABD'nin yükümlülüğünde olduğunu söyledi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, sadece Türkiye içerisinde etkili bir lider olmadığını ifade eden Çelik, Başbakan'ın dünya çapında da sözü geçen, etkinliği olan bir lider olmasından birilerini rahatsız ettiğini söyledi. Çelik, "Bu belgelerin yayınlanmasından sonra hoşnut olan ülke sizce hangisidir? Günler öncesinden belgeler yayınlanmadan İsrail açıklamalar yapıyor. İsrail bundan son derece memnun." diye konuştu.
Başbakan'ın İsviçre bankalarında 8 ayrı hesabının olduğu iddialarıyla ilgili Çelik, şu açıklamayı yaptı: "Bunu yabancı bir diplomat sokakta duyduğu bir dedikoduyla böyle bir bilgi almış, yazmış olabilir. Bu bir iftiradır. Sayın Bahçeli dün grup toplantısında 'biz bunu iç politika malzemesi yapmayacağız' derken, bir taraftan da 'Sayın Erdoğan'ın kaçacağı yer vardır, oradaki bankalarda da 7 sülalesine yetecek kadar parası vardır' diyor. Bu söylem arasında bir fark var mı? Bu iftirayı değerlendirdiğinizde ikisi arasında bir farklılık var mı? Bir iddia atıyorsunuz, nasıl ispatlayacaksınız bunu? Afife bir hanımefendiye iffetsiz yakıştırması yaparsanız, iffetsiz olmadığını nasıl ispat edecek? Siz ne zamandan beri Sayın Başbakan'ın muhasebeciliğini yapıyorsunuz Sayın Bahçeli? Başbakan ile ilgili İsrail ne diyorsa muhalefette üç aşağı beş yukarı aynı şeyi söylüyor."
İletişim çağında hiçbir şeyin hasır altında kalmadığına işaret eden Çelik, AK Parti'yi iktidara ABD'nin değil halkın getirdiğini söyledi. Diplomatların bilgileri toplarken belli kaynaklar kullandığını ifade eden Çelik, ABD'li veya başka bir ülkeden Türkiye'ye gelen diplomatların siyasilerle, basın yayın çevreleriyle, üniversite hocalarıyla görüştüklerini, kendi kanaatleriyle birleştirerek kendi ülkelerine gönderdiklerini söyledi. Sürecin takip edileceğini kaydeden Çelik, ortaya çıkan durumlara göre gerekli girişimlerde bulunulacağını belirtti.
"ORDUMUZLA DİDİŞMEMİZ SÖZ KONUSU DEĞİLDİR"
Çelik, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun 3 generalin görevden alınmasıyla ilgili farklı bir kulvara girdiğini söyleyerek, "Biz bir şey mi dedik diyor. Sizin grup başkanvekilleriniz sivil darbe dedi. Ordumuz hepimizin ordusudur. Ordumuzla itişmemiz, didişmemiz söz konusu değildir. Türk ordusu içerisinde yanlış yapanlar olabilir. Türk ordusu bir milyon kişilik bir camiadır." ifadesini kullandı.
Balyoz darbe planında adı geçen diğer generallerin görevlerinin başında olduğunu dile getiren Çelik, şahıslardan yola çıkarak kurumlar arası çatışma varmış gibi bir izlenim oluşturmanın ve kurumların yıpratıldığını iddia etmenin kışkırtıcılık olduğunu söyledi.
"CAMİLERLE İLGİLİ EN SON KONUŞACAK PARTİ CHP'DİR"
Çelik, Kılıçdaroğlu'nun camilerle ilgili iddiaları olduğunu söyleyerek, bu konuda en son konuşacak olan partinin CHP olduğunu savundu.
Çelik şunları söyledi: "Camileri kapatan, yıkan, depoya dönüştüren, kışla yapan, kışlaya dönüştüren CHP'dir. Kılıçdaroğlu'nun en büyük marifeti bir dizi yalanı, doğru formatında anlatmaya çalışmasıdır."
AK PARTİ GENEL BAŞKANI KİMSENİN ŞAMAR OĞLANI DEĞİL
Hüseyin Çelik, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 28 Kasım'da Antalya'da Başbakan Erdoğan ile ilgili sözlerini hatırlatarak: "Sayın Bahçeli siz şeref, namus, vatan, millet, haysiyet kavramlarını maalesef ayağa düşürdünüz. Ne kadar kem söz varsa size paketleyip iade ediyoruz. Sayın Başbakan sahip olduğu şerefin zekâtını verse size bu ömür boyu yeter. Biz sizin seviyenize inmeyeceğiz, size şerefsiz demeyeceğiz." şeklinde konuştu. 'AK Parti Genel Başkanı kimsenin şamar oğlanı değil' diyen Çelik, kimsenin kimseye kötü söz söylemeye hakkının olmadığını söyledi.
Açıklamalarının ardından soruları cevaplayan Çelik, yayınlanan belgelerde birkaç bakanın adının geçtiğini belirterek, adı geçen bakanların iddiaları yalanladığını kaydetti. Çelik, "Bu çevreler Türkiye'deki olayları rapor ederken geniş bir çevreyle görüşüyorlar. AK Parti'nin içine yönelik fitne sokma çabası olabilir. Daha önce de iddialar oldu, bunları savdık." şeklinde konuştu.
'Wikileaks'de yayınlanan belgelerinin içeriğiyle ilgili ABD'de Türkiye'nin nükleer silahları mı diye sorular soruluyor.' sorusu üzerine Çelik, "Benim bu konuyla ilgili bir bilgim yok. Birisi böyle bir şey demiş, biz bunun üzerinde pek durmayız. Biz neye sahibiz, değiliz bunu çok iyi biliyoruz. Biz ne yaptığımızı çok iyi biliyoruz." cevabını verdi.
'Konuyla ilgili hukuki bir çalışma başlatıldı mı?' sorusu üzerine de Çelik, "Burada iç hukuk, enstrümanlarına başvurarak yapılacak şeyler var, uluslar arası hukuka başvurarak yapılacak şeyler var. Belgelerin hepsi ortaya çıktıktan sonra elbette ülkemizi küçük düşürecek şeyler varsa gerekli takibatlar ve davalar açılacaktır." dedi.
'İsrailli bazı yetkililerin Türkiye'de askerlerin yönetime müdahale etmesini istedikleri yönünde belgeler de yer alıyor. Olaya sızdırma değil de bir operasyon olarak mı bakıyorsunuz?' sorusuna karşılık Çelik, ordunun darbe yapmasından medet uman içeride ve dışarıda birçok unsur olduğunu ifade etti. Çelik, 'Bu belgelerden anlaşılıyor ki İsrailli bazı devlet adamları da Amerikalılara bu beklentilerini ve özlemlerini ifade etmişler. Burada bir ayıp varsa sahiplerine aittir. Bunun üzerinde çok fazla durmayız.' diye kaydetti.