Resim öğretmeni Tuğrul Cankurt, 2004 yılında Ankara'nın Polatlı ilçesinde geçirdiği trafik kazası sonucu boynu kırılarak omurilik felci oldu. Kaza sonrası vücudunun yüzde 97'sini kullanamayan Cankurt, vücudunun kullanabildiği yüzde 3'lük kısmıyla hayata tutunmaya çalışıyor.
Eşinden başka destekçisi olmayan Cankurt, devletten hiçbir şekilde maddi ve manevi destek görmediği için çektiği sıkıntılara dayanamayarak, İsviçre'de bulunan özel bir klinikten ötenazi talebinde bulundu.
Çeyrek asırdan fazla resim öğretmenliği yaptığını ifade eden Cankurt, kaza sonrası uzun yıllar emek verdiği devletin kendisini unuttuğunu dile getirdi. Kaza sonrası yaşamını çok zor sürdürdüğünü vurgulayan emektar öğretmen, vücudunun kullanabildiği yüzde 3'lük kısmıyla resim yapıyor ve yaşama tutunmaya çalışıyor.
Resim öğretmeni Tuğrul Cankurt, 2004 yılında geçirdiği trafik kazası sonucu boyundan aşağısını kullanamadığını belirterek, "Yalnızca sağ omzumu sağa sola ve yukarı aşağı hareket ettirebiliyorum. Koluma bağladığım fırça ile 2008 yılında resim yapmaya başladım. Ellinin üzerinde tablo yaptım. Ancak bunların 40 tanesini Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanat Merkezi'nde sanatseverlerle buluşturacağım. Kendimi ifade edebildiğim her türlü resmi yapıyorum. Resim sergisinden elde edeceğim gelir ile devletin bana vermediği medikal malzemeleri alacağım." dedi.
Devletten yeterince destek görememesi ve fiziki şartları nedeniyle büyük zorluklar geçiren emektar öğretmen, ötenaziyi düşündüğünü ifade ederek, şunları dile getirdi: "Ötenazi talebim elbette devam ediyor. Bir insan hakkı olarak düşünüyorum. Artık bunu kabul eden ülke sayısı artıyor. Bu, insan hakkıdır. Türkiye'de de uygulanmalı. Zaten Türkiye'de devlet eliyle uygulanıyor."
Cankurt, 4 Mart 2009 tarihinde İsviçre'de özel bir klinik tarafından ötenazi talebinin kabul edildiğini söyledi. Cankurt, neden gidemediğini ise şöyle açıkladı: "Bu kabul edilince hadi gel yapalım noktasında olmuyor. Bir sürü araştırma ve incelemeler gerekiyor. Hemen gel, hadi bugün öldürelim demiyorlar."