Bunun 771'nin AIDS basamağına ulaştığını belirten Şirin Elmi, 3 bin 127'sinin ise HIV pozitif olduğunu kaydetti. 1 Aralık Dünya AIDS Günü'yle ilgili açıklama yapan Elmi, Türkiye'nin sinsi hastalık AIDS ile 1985 yılının kasım ayında tanıştığını belirtti. Yapılan araştırmalar sonucunda virüs ilk olarak yurtdışında çalışan işçilerde çıktığına dikkat çeken Elmi, işçilerin ülkeye geldiğinde virüsü eşlerine bulaştırdı ve böylece AIDS Türkler arasında da yayılmaya başladığını ifade etti. Hastalığın tehlike boyutlarının1990'lı yıllarda yurt dışından fuhuş için gelen hayat kadınlarıyla geniş bir alana yayıldığı bilgisini veren Elmi, ülkede AIDS'lilerin en çok bulunduğu illerin başında İstanbul geldiğini, bunu Ankara, İzmir, Adana ve Bursa takip ettiğini kaydetti. Elmi, "Dünyada 2008 yılından itibaren AIDS hastalığına neden olan HIV virüsüne bulaşmış kişi sayısında dünyada azalma olurken, ülkemizde ise maalesef arttmaya devam ediyor. Dünya Sağlık Örgütü(DSÖ) verilerine göre 1981 yılından bu yana dünyada 33,9 milyon kişi hayatını bu hastaklıktan kaybetti. Ülkemizde 2000'li yılların başından itibaren yılda 150 ile 200 vaka bildirilirken, 2009 yılı içinde tanı konmuş vaka sayısı ise 528'e yükselmiştir." diye konuştu.
AIDS'ın Edinilmiş Bağışıklık Yetmezlik Sendromu adıyla tanımlandığını belirten Elmi, hastalığın genel olarak kan ve cinsel yolla bulaştığını kaydetti. Öteyandan Manavgat Sağlık Grup Başkanı Dr. Aşur Eker, yaptığı açıklamada HIV enfeksiyonun ülkede yüzde 70'i 20-49 yaş erkeklerde, yüzde 30'u ise aynı yaş grubu kadınlarda görüldüdüğünü söyledi. HIV enfeksiyonu bulaştıktan 2 veya 4 hafta sonta gribal enfeksiyon gibi başladığını belirten Eker, daha sonra ise yıllar süren sessiz bir döneme girdiğini ifade etti. Eker, bu uzun dönemde virüs bağışıklı sisteminin vücudu mikroplardan koruyan CD4 hücrelerinde çoğalarak varlığını sürdürdüğüne kaydetti.