Patlamanın meydana geldiği şantiyenin taşeron firması Öztaş adına proje müdürü olarak görev yapan Gültekin Orhun, taşeron olarak Avrasya firmasıyla çalıştıklarını, patlayan tankın eski müteahhit firmadan kaldığını kazadan sonra öğrendiklerini söyledi. O tankın kullanılmaması gerektiğini olaydan sonra öğrendiklerini öne süren Orhun, "Sözleşmeye göre kullanılan alet, edevat ve gereçlerin çalıştırılması, taşeron firmanın sorumluluğundaydı.' dedi. Sanık Yeniay ise Hürcan isimli firmada iş güvenliği uzmanı olduğunu, projedeki fiziki eksiklikleri tespit etmek ve bildirmekle görevlendirildiğini belirtti. Aylık iş güvenliği toplantısında, kullanılan tank ve kaldırma araçlarıyla ilgili periyodik bakım yapılması gerektiğini Öztaş firması yetkililerine ilettiklerini söyleyen Yeniay, araçların Makine Mühendisleri Odası veya diğer yetkili kurumlardan alınacak raporun ardından kullanılması gerektiğini ifade etti. Patlayan tankın daha önceki müteahhit firmaya ait olduğunu belirten sanık Himmet Yeniay, "Aslında malın sahibi kimse, raporu da o almalı. Bildiğim kadarıyla bu rapor alınmamış. Benim olayda bir ihmalim ve suçum yok.' şeklinde konuştu.
Sanık Hakan Bayram da Avrasya firmasının başka bir şantiyesinde görevli olduğunu, metro projesindeki aksaklıkları belirlemek için geçici olarak görevlendirildiğini kaydederek, tankın kullanılmasının uygun olmadığını kazadan sonra öğrendiğini söyledi. Mahkeme Başkanı Erhan Atlı'nın, Öztaş firmasının haberi olmadan kompresörle hava tankının birbirine bağlanmasının mümkün olup olmadığı yönündeki sorusuna ise mümkün olmadığı cevabını verdi.
Sanık ifadelerini dinleyen Mahkeme Başkanı Atlı, 'Pekiyi kim suçlu? Hiçbir şey bilmeyen iki işçi mi olanların sorumlusu?' diyerek tepki gösterdi.
Duruşmada, olayda yaralanan işçilerden Hakan Topal, müşteki olarak ifade verdi. Patlamanın meydana geldiği günün sabahı malzeme aldıklarını, öğleden sonra malzemeleri inşaat alanına götürdüğünü anlatan Topal, 'Tekin bey, 'Raşit Topal'la gidin, bağlantıları yapın.' dedi. Raşit Topal, işe o gün başlamıştı. Hava tesisatını çekmek için olay yerine gittik. Kompresörü çalıştırıp kontrol ettim. Daha sonra su tesisatına yöneldim, o sırada patlama meydana geldi.' diye konuştu. Mahkeme Başkanı, 'Bağlantısı yapılmayan tank nasıl patladı?' diye sorunca Topal, 'Onu ben de bilmiyorum.' cevabını verdi.
Şahit olarak dinlenen Hürcan Danışmanlık şirketinin sahibi Hakan Sucu da projenin başladığı günden itibaren Öztaş ve Avrasya firmalarını da kapsayan iş güvenliği anlaşması yaptıklarını açıkladı. İşlerinin tavsiye ve görüş bildirmekle sınırlı olduğunu, eksikliği giderme görevininse firmaya ait bulunduğunu kaydeden Sucu, bu talebin yerine getirilmediğini öğrendiklerini söyledi.
İfadelerin tamamlanmasından sonra söz alan sanık avukatları, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İzmir Bölge Müdürlüğü uzmanlarının, kazanın ardından aldıkları ifadeler ve İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Öztaş firması arasında imzalanan projeye ilişkin anlaşma metninin aslının istenmesini talep etti. Mahkeme heyeti, istenen belgeler geldikten sonra dosyanın, İstanbul Teknik Üniversitesi'nde görevli uzmanlardan oluşturulacak beş kişilik bilirkişi heyetine gönderilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.
Sanıklar hakkında, taksirle ölüme ve yaralanmaya sebep olma suçundan 5 yıla kadar hapis cezası isteniyor.