Parti grup toplantısında gündemin en sıcak konusu Wikileaks konusuna da değinen Bahçeli, 'Özellikle Başbakan Erdoğan ile birlikte bazı bakan ve yöneticilere yönelik teşhisler dikkat çekicidir. Milletimiz tarafından sızan bilgilerin ne kadar doğru olduğu konusu önemli bir husus olmuştur. Kaldı ki biz ne Başbakan'ı ne de bakanlarını yabancıların bilgileriyle eleştirecek değiliz. Biz yabancıların söz ve iddialarıyla eleştirmeyiz' diye konuştu.
Bahçeli, 'ABD'ye gidip 'Deliğe süpürmeyin, kullanın' diyen yaklaşımı eleştirmiştik. Dünyanın fellik fellik dolaşmakla güçlü olunmaz. Başka başkentlerin sözcüsü olmakla dış politika uygulanmaz dediğimizde ne yazık ki duyan da olmamıştı.' şeklinde konuştu.
İşte Bahçeli'nin açıklamalarının satır başları:
Geçtiğimiz hafta sonu Antalya'nın Manavgat ilçesinde partimizin belediye başkanlarıyla bir toplantı gerçekleştirdik. Mahalli sorunları kapsamlı bir şekilde değerlendirme imkanı bulduk. Partili belediye başkanlarımızın vatandaşlarımızın sorunlarına samimi bir şekilde eğildiklerini ve yoğun bir çaba içerisinde olduklarını biliyoruz. Çıkarılan güçlüklere rağmen Başkanlarımızın çalışmaları taktire şayandır.
Nerede çaresiz umutsuz bir kardeşimiz varsa orada mutlaka MHP'li Belediye Başkanlarımız olacaktır.
Parti olarak bundan sonra vatanımızdaki her şehirde milletimizle birlikte olmaya devam edeceğiz. Gezdiğimiz gördüğümüz yerdeki feryatların ve endişelerin takipçisi olacağız. AKP nasıl geldiyse öyle gidecektir. Gittiği yerde mutlaka hesaba çekilecektir.
AKP'YLE İLGİLİ GEÇEN HER GÜN ZEHİR OLUYOR
Biraz sonra bahsedeceğim iç ve dış politikalarda gösteriyor ki AKP'yle geçen her gün zehir olacaktır.
Partimizin umut oluşu ve hızla ivme kazanması AKP ve beslemelerini tedirgin etmiştir. Ne Başbakanın tezgahları mukadder olan iktidarımızı asla engelleyemeyecektir. MHP 'nin milletle bütünleşmesine hiç bir oluşum engel olamayacaktır.
AKP sonunun yaklaştığını gördükçe çirkefleşmeye devam edecek. Milletimizi geren ve kutuplaştıran hükümetin önümüzdeki süreçte bunları yoğunlaştırarak sürdürmesi beklenmektedir.
NORMALLEŞMEDİR DİYENLER DENSİZLİK YAPIYORLAR
TSK'ya yapılan bilinçli operasyonları normalleşme olarak görenler densizlik ve haysiyetsizlik yapmaktadırlar.
NATO karşısında çaresiz kalan hükümet tekrar dikkatleri başka yöne çevirerek farklı amaçlar peşinde olduğunu ortaya koymuştur.
AKP hükümeti haklarında yakalama kararı bulunan ancak daha sonra bu kararın kaldırılmasıyla bu 3 TSK personeliyle ilgili terfi kararını uygulamamıştır. Hükümet bu karara uymamış ve açığa almaya gitmişlerdir. Eğer hukuk devletiysek idarenin her türlü kararına açık olmak gereklidir. İşin ilginç yanı ise Balyoz davasında sanık olanların bir kısmının yargılanmalarına görevde olmalarına rağmen devam edilmektedir. Bunların da açığa alınmaması ilkesel olarak yanlıştır. Hükümetin bu şaibeli adımları karşısında sesimizi de yükselteceğiz. AKP'Den yolsuzluklara karışan belediyelere de aynı uygulamaya tabi tutulmasıdır.
YARGI KARARLARI ETKİSİZLEŞTİRİLMEYE ÇALIŞILIYOR
Yargının beğenmediği kararlar karşısında yeni yasalar çıkararak yargı kararlarını etkisizleştirme çabasını manidar buluyoruz.
Yapılan anayasa değişikliklerinde bir askeri yargıtay diğeri askeri yüksek idari mahkemeyi neden düzenlenmemiştir.
Ve nihayetinde YAŞ kararlarına karşı yargı yolunu Başbakan'ın başında bulunduğu hükümet açmamış mıdır? AKPÜ mantığına göre beğenmediği ve ya onay vermediği kişi o göreve gelememektedir. Sivil bürokraside de bu gibi olaylar yaşanmıştır.
MİLLET SANDIKTA HESAP SORMALI
Milletimiz bu gerçeği görmelidir. Bu hükümetin çirkinliklerinin hesabını milletimiz mutlaka sandıkta sormalıdır. AKP'nin ahlaktan idealden insanlıktan uzak tavırları sabırları taşırma noktasına gelmiştir.
İmralı canavarı yattığı yerden milletimizi tehdit etmekte, AKP'ye mühlet vermeye dahi cüret etmektedir. Bölücü mihraklar şehirlerimizde arabaları yakan molotofkokteyl atılırken hükümet sessiz kalmıştır. İlhamını hükümetten alan bölücüler Türk Hükümeti'ne meydan okumaktan çekinmemişlerdir. Bu süreçte de AKP TSK'yla uğraşmakta ve bu noktada tavizsiz duruş sergilemektedir.
Nasıl olsa Başbakan'ın gidecek nice yeri ve 7 göbeğine yetecek kadar parası ve hesabı bulunmaktadır.
TSK'YA SAHİP ÇIKACAĞIZ
AKP ve işbirlikçileri milli kimliğimize zarar vermeye kalksa da kararlılıkla onların karşısında duracağız ve TSK'ya sahip çıkacağız. Ve sabahları çocuklarımızın haykırdıkları sesleri susturmayı hedefleyenlere gereken cevabı vermek için sabırla bekleyeceğiz.
İktidar partisi yenilgileri zafer, alçalmayı başarı olarak gören zavallı ve aciz bir duruma düşmüştür.
NATO Lizbon toplantısında 'kazandık, tezlerimiz kabul edildi' sözlerinin ne kadar boş ve safsatadan olduğu ortaya çıkmıştır. AKP'nin hayallerle süslenen dış politikası çatırdamak üzeredir.
FÜZE KALKANI İSRAİL'İ KORUMAK İÇİN
Başbakan ERdoğan laf ve Ortadoğu'nun geçici desteklerine aldanmıştır. Bir defa sayın başbakan bu füze kalkanının kime karşı kurulduğunu açıkça söylemelidir. Füzeyle silahla barışın nasıl duracağı ve yaşayacağıdır. Hem sıfır sorun politikası izleyeceksin hem de İran'a saldırmak için hava savunma sistemi kuracaksınız. Bu milletimizi faciaların içine sürüklemektir.
İran tarafından yapılan açıklamalarda kendisinin hedefte olduğunun farkındadır. Kim ne derse desin bize göre AKP genelden doğudan özelde de doğudan gelen saldırılardan İsraili koruma çabasındadır.
Lizbon'da kediye kedi diyemeyen bu zihniyet Lübnan'da katile katil diyerek kuru sıkı atmıştır. Bu doğru ve insaflı bir yaklaşım olmamıştır. Kendisine çağrımız şudur; Vicdanın da gözlerin kadar kızarıyorsa İsrail'e hesap sor da görelim. Yeni bir Nasır olmak için çaba harcıyorsan pişman olacaksın.
Çocuklar yanlızca buralarda ölmemektedir. Kendileri Hocaali katliamlarını ağzına alamazlar. Bölücü hainlerin kundakları katletmesini gündeme getirmez. Başbakan Kabil demiştir 1 milyon kişiyi öldüren insanlara ses çıkarmamıştır.. Biz MHP olarak81 ilin sesi olacağız. Türk İslam dünyasını kucaklayacağız. O zaman allahın izniyle ışık sönmüş ampul patlamış ve AKP karanlıklar içinde kalacaktır.
Gizli bilgiler son günlerde dünya ve Türkiye kamuoyunu etkilemektedir.
İÇ POLİTİKA MALZEMESİ YAPMAYACAĞIZ
Özellikle Başbakan Erdoğan ile birlikte bazı bakan ve yöneticilere yönelik teşhisler dikkat çekicidir. Milletimiz tarafından sızan bilgilerin ne kadar doğru olduğu konusu önemli bir husus olmuştur. Kaldı ki biz ne Başbakan'ı ne de bakanlarını yabancıların bilgileriyle eleştirecek değiliz. Biz yabancıların söz ve iddialarıyla eleştirmeyiz.
ABD'ye gidip 'Deliğe süpürmeyin, kullanın' diyen yaklaşımı eleştirmiştik. Dünyanın fellik fellik dolaşmakla güçlü olunmaz. Başka başkentlerin sözcüsü olmakla dış politika uygulanmaz dediğimizde ne yazık ki duyan da olmamıştı.
AKP'nin başarısızlıkların yanı sıra küresel düzeyde aldığı yardımların da sona erdiği görülen bir gerçektir. Geçmişte çadır önünde bekletilenlerden ödül almaktadır.
Wikileaks belgelerini dikkatle takip edeceğiz. İç ve dış politika alanında iflas noktasına gelen AKP bu süreçten sürratle kurtulmalıdır.
