S Haber'e konuşan Gerçeker, yargıdaki iş yükünü gerekli yerlere, ilgili kişilere yazılı ve sözlü olarak ilettiklerini ifade etti. İki yıl önce 6 daire talepleri olduğunu, ancak bugüne kadar bir adım atılmadığını dile getiren Gerçeker, alt yapı sorunlarının çok olduğunu vurguladı. 2005 yılında İstinaf Mahkemeleri yasasının çıktığını hatırlatan Gerçeker, "Hala faaliyete geçirilemedi. Bunun biran önce yapılması gerekiyor. Yoksa iş yükü artarak devam edecek, önüne geçilemeyecek. Şu an başka çare yok ki. Yüksek mahkemelerin hemen hemen hepsinde, Avrupa'daki, dünyadaki bütün ülkelerde iş yükünü, İstinaf Mahkemelerinin olması ancak azaltıyor. Bizde de şu aşamada yapacak başka bir şey yok. İstinaf Mahkemlerinin biran önce yürürlüğe geçmesi gerekiyor." dedi.
İstinaf Mahkemeleri kurulmayacaksa daire sayısının artırılmasını alternatif çözüm olarak gördüklerini anlatan Gerçeker, bunun da geçici bir çözüm olacağını söyledi. İş yükünün daire artırımıyla çözülmesinin mümkün olmadığının altını çizen Gerçeker, şöyle devam etti: "Geçmişte de bu yapıldı. Daire sayısı arta arta 32 daireye yükseldi. Üye sayısı 250'ye yükseldi. Dünyanın hiçbir yerinde de bu kadar geniş kapsamlı yüksek mahkeme de yok aslında. Bunların çok iyi oturulup konuşulması, görüşülmesi lazım. Bizim söylediğimiz hep şuydu; yargı reformuna, önce alt yapı sorunları çözümlenerek başlanması gerekir. Eğer tabandan başlamazsanız, tavanda yapacağınız iyileştirmeler hiçbir anlam ifade etmiyor."
DOSYALAR KONULACAK YER OLMADIĞI İÇİN KABUL EDİLMİYOR
Dosya sayısının 1.5 milyonu geçtiğini ve koyacak yerleri bulunmadığını dile getiren Gerçeker, dairelerin dosyaları bitirdiğini, ancak savcılığın 'yerim yok' diyerek dosyaları almadığını söyledi. Savcılıktan gelen dosyaları ise dairelerin, yer yokluğundan almak istemediğini anlatan Gerçeker, "Bugün bazı dairelerde dosyaların bekleme süresi 2 yıl, 3 yıl, 4 yılı bulan daireler var. Bu, artık insan gücünün çok üstünde olan bir şey. Arkadaşlarımız canla başla çalışıyorlar. İkişer, üçer heyet halinde çalışıyorlar, bu dosyaları bitirebilmek için. Bu fedakarca çalışmaya karşılık ancak bu kadar yapılabiliyor. Bizim elimizden bunun ötesinde başka bir şey gelmiyor." diye konuştu.
Yargının iyi işlemesi için, adaletin güvenli ve seri bir şekilde sağlanması için ne gerekiyorsa biran önce yapılması gerektiğine inandıklarını vurgulayan Gerçeker, maalesef bugüne kadar olumlu adımların atıldığını da söylemenin mümkün olmadığını kaydetti.
Her yıl en az yüzde 20 oranında iş sayısının arttığını dile getiren Gerçeker, daire sayısının artırılmasının sorunu kökünden çözecek bir tedbir olmadığını belirterek, "İstinaf Mahkemelerinin biran önce yürürlüğe sokulması, Avrupada olduğu gibi alternatif çözüm yollarının biran önce yürürlüğe girmesi, ombudsmanlık, ara buluculuk müessesesi, uzlaşma, tahkim, hakem gibi Avrupa'da çok yoğun uygulanan uyuşmazlık alternatifi çözüm müesseselerinin faaliyete geçirilmesi gerektiğini söyledi.
Sorunların büyüyüp dağ gibi olduğunu, bunu eritmenin zaman alacağını ifade eden Gerçeker, "Ama zararın neresinden dönerseniz kardır misali, biran önce bu adımların atılması gerekiyor." şeklinde konuştu. Bu yıl sonuna kadar İstinaf Mahkemelerinin faaliyete geçirilmesi gerektiğini, Avrupa Birliği'ne yapılan taahhüdün de böyle olduğunu kaydeden Gerçeker, iki yıl önce yaptıkları, daire sayısının artırılmasına ilişkin taleplerinin ise Başbakanlık ve Adalet Bakanlığı'nda durduğunu belirtti. Vatandaşların devletten, yargıdan adaletin sağlanmasını istediğini vurgulayan Gerçeker, yargıdaki sorunların devlet, hükümet politikası olarak ele alınıp değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti.