Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Flaş flaş... Wikileaks tüm belgeleri açıkladı

Wikileaks 2004 yılından bu yılın Mart ayına kadar yapılan 250 bin adet diplomatik gizli yazışmaları açıkladı.

15 Yıl Önce Güncellendi

2010-11-29 00:05:58

Flaş flaş... Wikileaks tüm belgeleri açıkladı
Tüm dünya siyasileri, bürokratları ve gazetecilerinin tedirginlikle beklediği açıklama nihayet geldi.

Wikileaks, 2004 yılından bu yılın Mart ayına kadar yapılan 250 bin adet diplomatik gizli yazışmaları açıklamadı tüm dünyada tedirginlik yarattı.

ABD'nin tüm dünya nazarında ciddi krizler yaşayacağı belirtiliyor. Gelişmelerin ciddi boyutlara varabileceği savaşlara neden olabileceği ve ABD için yolu sonu bile olabileceği yorumları yapılıyor.

En çok metnin Türkiye ile ilişkilerle ilgili olduğu anlaşılan Wikileaks'ın yayınladığı belgelere göre ABD'nin eski Ankara Büyükelçisi Eric Edelman bir yazışmasında Erdoğan'ı yerden yere vurduktan sonra "Erdoğandan başka çaremiz yok...!" diyor.

Twitter'da tek konuşulan konu ise Wikileas'ın ifşaatları. Twitter'da "Bu sabaha kadar kaç kişi intihar edecek çok merak ediyorum. Bekleyip göreceğiz. Bu dünyaya bir Wikileaks gerekmiş!"

Yeni atasözü: 'Dinsizin hakkından Wikileaks gelirmiş...' türünden ilginç mesajlar yayınlanıyor.

ABD'Lİ DİPLOMATLAR CASUS GİBİ

New York Times'ın konuyla ilgili haberine göre belgelerde Dışişleri Bakanlığı çalışanlarına belli ülkelerde "Ulusal İnsani İstihbarat Koleksiyonu Direktifleri"ni nasıl yerine getirebilecekleri anlatılıyor. Diplomatlardan kişilerin işleri, unvanları, mevkileri, telefon numaraları, kredi kart numaraları, uçuş detayları gibi noktalarda bilgi sahibi olmaları isteniyor.

ABD'nin Ortadoğu, Doğu Avrupa, Latin Amerika ve BM'deki misyonlarına gönderilen bu belgede, Amerikalı diplomatların aktif olarak yabancı ülkelerin sırlarını çalıp çalmadıklarına dair bir kanıt yok. Dışişleri Bakanlığı çalışanları uzun bir süredir biyografik profiller çıkarmak için CIA'e bilgi sunuyordu ancak bu belgede talep edilen detaylar bilgi toplama ve izleme operasyonları için de kullanılabilir.   Belgelerde ayrıca diplomatlardan yabancı ülkelerin ordularını ve istihbarat ajanslarını destekleyen telekomünikasyon ağları hakkında da detay talebinde bulunuluyor.   BİZZAT RICE VE CLINTON İMZALAMIŞ

Belgelerin binlercesi dışarıdaki büyükelçiliklerden bakanlığa gönderilmiş ancak 2008 ve 2009 yıllarından beş-altı belge Dışişleri Bakanları Condoleezza Rice ve Hillary Clinton'ın imzasını taşıyor. Örneğin Clinton imzalı bir belgede New York'ta bulunan BM merkezindeki ABD temsilcilerinin öncelikleri sıralanırken "Kuzey Koreli üst düzey diplomatların biyografik ve biyometrik özellikleri" hakkında bilgi toplanması isteniyor.   BM'de ajanlık yapmak uluslararası anlaşmalarca yasaklanmış bir durum ancak birçok ülkenin böyle çabaları olduğu herkesçe bilinen bir "sır".   New York Times'ın verdiği örneklerde Paraguay'daki büyükelçilikten Paraguay-Brezilya-Arjantin sınırında El Kaide, Hizbullah ve Hamas varlığıyla iligli bilgi toplanması, Ruanda ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti'ndeki temsilcilerden HIV rakamları ve Çin'in Afrika'dan kobalt, bakır ve petrol talebi gibi konularda bilgi isteniyor.   Sofya büyükelçiliğinden, Bulgar hükümetinin yolsuzlukla mücadele adımları ve Rus işadamlarıyla bağlantıları sorulurken, İsrail, Ürdün, Mısır ve bölge ülkelerden "Filistin meseleleri" konusunda istihbarat isteniyor.

BM’de ABD casusluğu

ABD Dışişleri bakanı Hillary Clinton’ın emrinde çalışan diplomatlara kesin bir talimat verildi. “Birleşmiş Milletler’de kilit görevlerdeki isimlerin biyografik ve biometrik bilgilerini (bunların arasında iris görüntüsü, DNA’sı ve parmak izi) toplayın. Aynı zamanda kredi kartı detayları, e-posta adresleri (şifreleriyle birlikte) ve bilgisayar, internet bağlantısı ve resmi yazışmalarının şifreleri ve bunların çözümleri de elde edilmesi istenen belgeler arasında. Resmi yazışmalarda “genel sekreterler, özel birimlerin başkanları, danışman şefleri, barış harekatlarının başındakiler, siyasi görevliler, askeri kumandanlar”ın da bilgileri isteniyor. En az dokuz kez yapılan bu çağrının altında Hillary Clinton ve Condolezza Rice’ın ismi geçiyor.

Guantanamo rüşvetleri

Yazışmalarda Guantanamo’daki esirlerin hangi ülkelere gönderileceği de tartışılıyor. Slovenya’ya bir mahkum alması karşılında Başkan Barack Obama ile tanışma önerilirken Güney Pasifik’teki Kiribati’ye milyonlarca dolar teklif edildi. Brüksel’e de mahkumları almasını “Belçika’nın Avrupa’daki ününün ucuz yoldan yükselmesi” olarak tanımladı.

Kurye başkan yardımcısı

Amerikan Uyuşturucu Ajansı Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai’nin yardımcısı Ahmet Zia Massoud’u 52 milyon dolarlık nakit taşırken yakaladı. Amerikan konsolosluğu bu rakamın “önemli bir miktar” olduğunu belirtse de bir açıklama istemedi.


Pakistan’ın nükleer silahları endişesi

Belgelerde ABD’nin Pakistan’daki nükleer santrallerdeki radyoaktif materyellerin terörist saldırılarda kullanılmasından korktuğu görülüyor. ABD, 2007 yılından beri Pakistan’daki bir araştırma reaktöründen yüksek derecede zenginleştirilmiş uranyumu kaldırmak için girişimde bulunduğu açıklanırken, Büyükelçi Anne W Patterson, Amerikalı uzmanların reaktörü görme talebinin Pakistan tarafından reddettiğini belirtiyor.

İran’ın nükleer programına Kuzey Kore destek verdi

İRAN Kuzey Kore’den R-27 adında 19 adet Rus tasarımı nükleer başlık takılabilen füze aldı. 1200 mil (1931 km) menzilli füzelerle İran’ın Avrupa’yı ve Moskova’yı vurabilecek kapasiteye ulaştığı ve bu füzeler üzerinde çalışarak daha gelişmiş füze üretme teknolojisini yakalayabileceği belirtilmiş.

K.Kore’yi yıkıp tek Kore planı

Güney Kore’nin Kuzey’deki Komünist rejimin devrilerek 1954’ten bu yana savaş halinde oldukları Kuzey Kore ile birlişme karşılığında K.Kore’nin hamisi Çin’e “diplomatik rüşvet önerdiği” ortaya çıktı. Amerikalı ve Güney Koreli yetkililer Kuzey Kore‘nin yıkılmasını ve tek bir Kore oluşturulmasının planlarını tartıştı. Amerika’nın Seul elçisi birleşmiş Kore ile yaşamaktan çekinen “Pekin’e merhem sürmek” adına Çin’e ticari imtiyazlar verebileceğini söyledi.

Google’ı Çinli korsanlar vurdu

Güney Kore’nin Kuzey’deki Komünist rejimin devrilerek 1954’ten bu yana savaş halinde oldukları Kuzey Kore ile birlişme karşılığında K.Kore’nin hamisi Çin’e “diplomatik rüşvet önerdiği” ortaya çıktı. Amerikalı ve Güney Koreli yetkililer Kuzey Kore‘nin yıkılmasını ve tek bir Kore oluşturulmasının planlarını tartıştı. Amerika’nın Seul elçisi birleşmiş Kore ile yaşamaktan çekinen “Pekin’e merhem sürmek” adına Çin’e ticari imtiyazlar verebileceğini söyledi.



'Dünya liderlerine arkalarından hakaret ediliyor'
 

Independent gazetesinin bugünkü manşeti "Amerika'nın çirkin diplomasisi". Gazete, WikiLeaks'in yayımladığı belgelerin, dünya liderlerine, arkalarından hakaret edildiğini ortaya çıkardığını vurguluyor.

Independent'ın ilk sayfasında, bazı liderlerin fotoğrafları ve Amerikan belgelerinde onlar hakkında ne yazıldığı var. Birkaçını aktaralım:

Angela Merkel: Almanya lideri nadiren yaratıcı.

Dimitri Medvedev: Rusya lideri sönük ve kuruntulu.

Hamid Karzai: Afganistan liderini paranoyak içgüdüleri yönlendiriyor.

Nicolas Sarkozy: Fransa lideri giysileri olmayan bir imparator.

Mısır'ın başkenti Kahire'deki Amerikan Büyükelçiliği'nden gönderilen bir raporda ise İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında şu ifadeler yer alıyor: "Zarif ve hoş bir adam ancak asla verdiği sözü tutmuyor".

Teflon Merkel’in kabinesinde Amerika casusu var!

Der Spiegel’in sızan 2 sayfasında yer alan bilgilere göre: ABD’nin Alman hükümetinin içinde bir köstebeği bulunuyor. Merkel koalisyonunun küçük ortağı FDP üyeleri Almanya’nın tüm sırlarını Washington’a aktarıyor. Belgelerde, “Amerika, Almanya’nın tüm sırlarını Alman politikacılardan daha iyi biliyor” ifadesi yer alıyor. Almanya Başkanı Angela Merkel için değişikliğe cesareti olmayan, risk almayan, “teflon” bir lider tabiri kullanılması Alman basınını şoke etti. (Teflon tabiri daha önce Tony Blair için kullanılmıştı. Üzerine birçok suçlama yönlendirilmesine rağmen bundan hiç etkilenmeden sıyrılabilen liderler için bu benzetme yapılıyor) Merkel’in koalisyon ortağı için de “agresif” benzetmesi yapıldı. Alman Maliye Bakanı Schauble içinse “nevrotik yaşlı adam” deniyor. Hillary Clinton belgelerin yayınlanmasının hemen öncesinde Alman Dışişleri Bakanı Westerwelle’yi arayarak “Şimdiden özür dilediğini” belirtmişti. 

Karzai'nin kardeşi yolsuzlukların başını çekiyor

Financial Times ayrıca Amerikan belgelerinde Afganistan Cumhurbaşkanı Hamid Karzai'nin üvey kardeşi Ahmed Veli Karzai hakkında da, "yolsuzluklara karıştığı ve uyuşturucu kaçakçılığı yaptığı yönünde yaygın bir kanı var" ifadesinin yer aldığını aktarıyor.


 

Haber Ara