Dolar

34,8957

Euro

36,7264

Altın

3.010,52

Bist

10.058,63

Osman Can: Türkiye Anayasası bir karargah anayasasıdır

Anayasa Mahkemesi raportörü Doç. Dr. Osman Can, Türkiye'nin mevcut anayasalarının karargâhta hazırlandığını ve bu hazırlıkların, ekonomide

15 Yıl Önce Güncellendi

2010-11-26 12:38:00

Osman Can: Türkiye Anayasası bir karargah anayasasıdır
Anayasa Mahkemesi raportörü Doç. Dr. Osman Can, Türkiye'nin mevcut anayasalarının karargâhta hazırlandığını ve bu hazırlıkların, ekonomiden siyasete, özel yaşamdan kamusal alana kadar her yeri etkisi altına aldığını söyledi. Can, bir çobanın oyunun kendi oyundan daha etkili olması gerektiğini belirtti.

Fatih Üniversitesi Hukuk Kulübü tarafından düzenlenen 'Referandum Sonrası ve Nasıl Bir Anayasa Olmalı?' konulu konferansa katılan Doç. Dr. Osman Can, referandum sonrasında Türkiye'de yaşanan anayasal süreci değerlendirdi. Osman Can, Türkiye'nin mevcut anayasalarının karargâhta hazırlandığını ve bu hazırlıkların, ekonomiden siyasete, özel yaşamdan kamusal alana kadar her yeri etkisi altına aldığını söyledi. Can, "Türkiye Anayasası bir karargâh anayasasıdır. Bu Türkiye için içler acısı bir durumdan daha ziyade başka bir şey değildir. Bu anayasanın dışına çıkmanız da mümkün değildir. Bu anayasa bize uymaz, başka bir yoldan gidelim dediğiniz zaman "Yargı" ile karşı karşıya kalırsınız. Hükümetlerin aldığı kararlar işlerine gelmediği zaman, durum yargıya intikal ettirilir ve kamu yararı yoktur kararı verilir. Sizde öylece bakakalırsınız." dedi.

Türkiye'de hukukçuların mevcut statükolarını korumakla uğraştıklarını ve bu zihniyete sahip hukukçuların 'mümtaz hukukçular' olarak gösterildiğini ifade eden Can, "Hukukçularımız muhafazakârdır. Otuz yıl önce hazırlanmış bir metne bakarak, 'bakın anayasa böyle diyor' şeklinde yaklaşabiliyorlar olaya. Biz de, bu anayasayı muhafaza etmek istediklerini anlıyoruz." diye konuştu.

'ANAYASALAR PARLAMENTOCULUK OYNAMAMIZA İZİN VERDİ SADECE'

Osman Can, mevcut anayasaların hükümetlere manevra alanı tanımadığını, gücün devlette olduğunu söyledi. "1920'li yıllarda üretilen anayasamız oldukça moderndi (!) Dünyada faşizanlığın yükselişe geçtiği dönemlerde üretilen bir anayasaydı. 1961 anayasası demokratik ve özgürlük anayasası diye öğretilir. İnsan hakları, özgürlükler gibi sözler çokça kullanılır ama hiçbir ilgisi yoktur kullanılan ifadelerle. Bu anayasalar ile bürokratik kurumlar anayasal düzene kavuşturuldu. Yapılan anayasalar parlamentoculuk oynamamıza izin verdi sadece. Devlet yine bildiğini okudu." dedi.

Osman Can, Türkiye anayasasının temellerini hazırlayanlar hakkında oldukça sert ve önemli açıklamalarda bulundu. 1924'te kabul edilen Teşkilat-ı Esasiye Anayasası hazırlayanlar arasında yer alan Mahmut Esat Bozkurt'un bunlardan birisi olduğunu ifade etti. Ancak bu kişinin faşist bir zihniyete sahip olduğunu, bu ismin hukuk ve adalet kavramlarıyla yan yana gelmesinin bir trajedi olduğunu şu sözlerle açıkladı: "Her sene bu şahsın adına hukuk ile alakalı ödüller verilir. Hukuk kavramının bu isimle yan yana anılması bile bir trajedidir."

10. yıl marşı ile millete faşizanlığın dayatıldığını söyleyen Osman Can, "Türküz, bütün başlardan üstün olan başlarız; Tarihten önce vardık, tarihten sonra varız. İmtiyazsız, sınıfsız kaynaşmış bir kütleyiz" sözleri tam bir ırk ayrımı değil de nedir?" ifadelerine yer verdi.

'ÇOBANIN OYU BENİMKİNDEN DAHA ETKİLİ OLMALI'

Bir dönemim gündem konusu haline gelen ve "Dağdaki çobanın oyu ile burjuvanın oyu eşit olamaz" örneğine gönderme yapan Can, tam tersi bir görüşü savundu. "Biz teorilerin içindeyiz. Gerçeklikten kopabiliriz. Ama çoban gerçekliliğin tam içindedir. Dolayısıyla dağdaki çobanın oyu gerçeği yansıtıyor. Bu yüzden onun oyu benimkinden daha etkili olabilmeli. Hatta iki kat daha fazla sayılmalıdır." dedi.

TOBB, Barolar Birliği, Diş Hekimleri odası gibi sivil toplum kuruluşlarından yeni anayasaya destek aramanın çelişkili olduğunu söyleyen Can, "Yahu bunlar zaten darbe anayasalarının ürünü olan kurumlar. Toplumu ve gerçeği yansıtmaları mümkün mü?" ifadelerini kullandı.

SON VİDEO HABER

İHH'dan Suriye'deki fırınlar için un desteği çağrısı

Haber Ara