İstanbul'da medeniyetler ittifakı konferansı
Medeniyetler İttifakı İstanbul Konferansının Kasım ayı konuğu Katar Emiresi ve Medeniyetler İttifakı Yüksek Düzeyli Grup Üyesi Şeyha Mozah oldu.
15 Yıl Önce Güncellendi
2010-11-26 23:48:49
Dolmabahçe'deki Başbakanlık Çalışma Ofisinde düzenlenen Medeniyetler İttifakı İstanbul Konferansının Kasım ayı konuğu Katar Emiresi ve Medeniyetler İttifakı Yüksek Düzeyli Grup Üyesi Şeyha Mozah oldu.
Konferansa, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan ile kızları Esra Erdoğan Albayrak ve Sümeyye Erdoğan da katıldı.
Emine Erdoğan ve kızları, Mozah'ı konferans salonunun girişinde karşıladı.Konferansın açılışında konuşan Bakan Aydın, Medeniyetler İttifakı raporunun hazırlanmasının kolay olmadığını, 20 kişinin bu iş için çalıştığını, kendisinin de gruptaki iki yöneticiden biri olduğunu hatırlatarak, konunun medeniyet ve kültür olmasının işlerini zorlaştırdığını söyledi.
Aydın, pek çok ülkenin uluslararası bir raporda kendi görüşlerinin yer almasını istediğini vurgulayarak, raporun çok şeffaf olması için çok çaba sarf ettiklerini, 20 kişilik ekibin her üyesinin tarafsız kalarak, raporu bütün insanlığa sunduğunu dile getirdi.
Projeye başlarken, ''projenin bir geleceği olmayacak'' şeklinde yorumlara muhatap kaldıklarını anlatan Aydın, içleri rahat bir şekilde raporu İstanbul'da sunduklarını, proje kapsamında epeyce bir yol almanın mutluluğunu yaşadıklarını kaydetti.
Bakan Aydın, projenin orijinal bir çalışma olduğunu belirterek, ''Medya, göç, eğitim ve göçmenlik alanlarında önemli çalışmalar yapıldı. Mesela karikatür krizini hatırlayın. Yine Hollanda da bir 'Fitne' filmi vardı. Eğer o film yayınlansaydı gerçekten fitne olacaktı. Ama biz inisiyatifi ele alarak, böyle bir sıkıntıyı önledik'' diye konuştu.
''PROJE HER KESİMDEN İLGİ GÖRÜYOR''
Büyük uluslararası kuruluşların Medeniyetler İttifakı projesini desteklediğini ifade eden Aydın, projenin her kesimden büyük ilgi gördüğünü, Türkiye'nin son bir yılda konuyla ilgili 70 civarında projeye imza attığını söyledi.
Mehmet Aydın, girişimin bütüncül bir bakış açısıyla olaylara yaklaştığı vurgulayarak, şöyle konuştu:
''Kültür artık eskisinden daha önemli. Kültür olmadan ekonomik büyümenin adı kalkınma olamaz. Zira kalkınma, bizde tekamül anlamına gelmektedir. Ekonominin insani olabilmesi için medeniyet ve kültür değerleriyle birlikte yürümesi gerekir. Bu politik bir projedir de aynı zamanda. Medeniyetler çatışması bir kader değildir. Eğer çatışma varsa bunu baş sebebi cehalettir. Sağlam bilgi olmadan diyalog boş konuşmadan ibaret kalır. İslam medeniyeti hakkında sağlam bilgi üretmediğimizden bugün bu büyük medeniyet töhmet altındadır. Medeniyet ve kültür konuları bazen siyasi bir perde olarak da kullanılıyor. Mesela ülkenizi demokratikleştireceğiz diye geliyorlar. Aslında amaç sömürmektir. Medeniyetler İttifakını başka büyük projelerin başlangıcı olarak görenler var. Bu Projenin bahsedildiği gibi 'Büyük Ortadoğu Projesi ' ile alakası yoktur. Söz konusu projenin bir parçası değildir. Bunun gerçekle bir ilgisi yoktur. ''
Mehmet Aydın, projenin kavgaların gürültülerin içine girmek gibi bir misyonunun olmadığını ancak gidip konuşabileceklerini, sorunları diyalogla çözebileceklerini belirterek, amaçlarının politikacılara yardım etmek ve medeniyetin politik olarak kötü kullanılmasını da önlemek olduğunu sözlerine ekledi.
BATI'NIN DEMOKRASİ KONUSUNDA CİDDİ OLMASI GEREKİR
Katar Emiresi ve Medeniyetler İttifakı Yüksek Düzeyli Grup Üyesi Şeyha Mozah, sürekli bir demokrasiden bahsedildiğini ama bu konuda herkesin üstüne düşeni yapmadığını belirterek, ''Batı'nın da bu konuda ciddi olması gerekir. Bizden nasıl bir şeyler istiyorlarsa onlar da üzerlerine düşeni yapmalıdır'' dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın İspanya Başbakanı Jose Luis Rodriguez Zapatero ile birlikte eşbaşkanlığını yaptığı Medeniyetler İttifakı projesi kapsamında düzenlenen Medeniyetler İttifakı İstanbul Konferansı'nda konuşan Katar Emiresi Mozah, Türkiye'nin jeopolitik olarak büyük öneme sahip olduğunu vurguladı.
Mozah, projede yer alması için kendisine öneride bulunulduğunda, Başbakan Erdoğan projeye öncülük ettiği için memnuniyetle kabul ettiğini dile getirdi.
Bu yüzyılın ''barış, hoşgörü ve adalet yüzyılı'' olarak lanse edildiğini ama bu kavramların neredeyse ortadan kaybolduğunu dile getiren kaydeden Mozah, Filistin ve Afganistan başta olmak üzere dünyanın bir çok yerinde bunun açıkça görüldüğünü belirtti.
Proje kapsamında tüm savaşların çözülmesi için çalışması gerektiğini ifade den Mozah, bunun için pratik çözümler üretilmesinin büyük anlam taşıdığını kaydetti.
Mozah, kendi ülkesinde gençler için başlattığı çalışmalara da değinerek şöyle devam etti:
''Katar'daki gençleri eğitirken gençlere fırsat verildiğinde çok başarılı olabileceklerini gördüm. Eğer insanlara ortak bir hedef belirlenirse gelişme de kendiliğinden sağlanır. Eğitim birçok sorun çözer, insanların gelişmesini sağlar. UNESCO'nun Ortadoğu'daki çalışmalarına katıldığımda gördüm ki bilginin elde edilmesine çok büyük ihtiyaç var. Herkes için eşit eğitim fırsatı sağlanmalıdır. Irak ve Gazze'de eğitim sisteminin düzeltilmesi için çok çalıştım. Birçok çocuk dünyadaki çatışmaların kurbanı haline geliyor ve bu çatışmaların bedelini çocuklar ödüyor. Şiddeti acilen ortadan kaldırmak için kafa yormalıyız. Bunun için de savaşları ve kadına yönelik şiddeti ortadan kaldırmalıyız.''
Katar Emiresi Mozah, Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da 25 yaş altı gençlerin çoğunun işsiz olduğunu, bu gençlerin çok acil iş gücüne katılması gerektiğini, 25 yaşın insanların en verimli dönemi olduğunu kaydetti.
Kızların eğitim fırsatından yararlanma oranlarının daha da düşük olduğunu anlatan Mozah, Arap dünyasında işsizliğin önemli bir sorun teşkil ettiğini, çok acil gençlere yönelik yeni iş alanları yaratılması gerektiğini vurguladı.
Üniversiteli gençlerde de işsizliğin önemli bir sorun teşkil ettiğine dikkati çeken Mozah, ''Önümüzde sadece ekonomik bir sorun yok. İşsiz gençlerin psikolojileri bozuluyor, bu da onları daha içine kapanık yapıyor ya da tutucu gruplara yönlendiriyor. Bunun için hükümetin ve sivil toplum kuruluşlarının birlikte çalışması ve projeler üretmesi gerekmektedir. Bu arada, dünyada 72 milyon çocuk daha ilkokul eğitimi bile alamıyor. Bu çocuklar savaşların olduğu ülkelerde yaşıyor. Özellikle Ortadoğu en büyük sıkıntıların çekildiği bir coğrafyada bulunuyor'' şeklinde konuştu.
''GAZZE VE IRAK'TA ÇOCUKLAR ZOR DURUMDA''
Mozah, eskiden eğitimin merkezi olan Irak'ta bugün 2 milyon çocuğun eğitim alamadığını, Gazze'de de durumun farklı olmadığını belirterek, ambargolarla Gazze'de halka toplu bir ceza verildiğini dile getirdi.
Gazze'de özellikle çocukların fakru zaruret içinde yaşadığını vurgulayan, bu konuda uluslararası kuruluşların bir an evvel harekete geçmesini beklediklerini belirten Mozah, ''Hürriyet Konvoyu'' olarak ifade ettiği Mavi Marmara gemisinin yer aldığı filoya İsrail'in yaptığı insanlık dışı davranışların cezalandırılması gerektiğini kaydetti.
Medeniyetler İttifakı'nın insani temelleri ön plana çıkaran bir proje olması gerektiğine dikkati çeken Nasr, sözlerini şöyle sürdürdü:
''İttifak, görevlerini yerine getirebilmek için uluslararası bir alan oluşturmak zorundadır. Sorunların çözümü yapıcı bir diyalogda, hikmetli ve güzel davranışta yatmaktadır. Çözüm için küçük siyasi menfaatleri göz ardı etmeliyiz. Eğitim, medya, gençlik ve göç gibi sorunlar üzerinde yoğunlaşmalıyız. Medyanın bu anlamda çok büyük bir güç olduğuna inanıyorum. Özelikle gazeteciler bu anlamda önemli bir misyon üstleniyor. Dünyanın geleceği için tarafsız davranıp sorunları bütün açıklığıyla ortaya koymalıdırlar. Bu gerçekleri yazan 171 gazeteci Irak'ta öldürüldü. Sorunların çözümünde diyalog da çok önemli ve aşırılıktan da uzak kalınmalıdır. Sorumluluklarımız ve çıkarlarımız ortaktır. başarıya ulaşmak için ortak hareket büyük önem taşımaktadır.''
Katar Emiresi Nasr, savaşların toplumların enerjisini boşa harcadığını, kimyasal silahların sadece bugünkü nesillere değil, gelecek nesillere de zarar verdiğini kaydetti.
Medeniyetler İttifakı Projesine önümüzdeki süreçte dünyanın çok daha fazla ihtiyacı olduğunu vurgulayan Nasr, ''Sürekli bir 'demokrasi' den bahsediliyor ama bu konuda herkes üstüne düşeni yapmıyor. Batı'nın da bu konuda ciddi olması gerekir. Bizden nasıl bir şeyler istiyorlarsa onlar da üzerlerine düşeni yapmalıdır. Eleştirel ve bilinçli bir bakış açısına ihtiyacımız var'' diye konuştu.
Konuşmaların ardından, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan Katar Emiresi Nasr'a porselen biblo hediye etti.
Konferansa Medeniyetler İttifakı Türkiye Eşgüdüm Komitesi Başkanı Prof. Dr. Bekir Karlığa, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı Yürütme Kurulu Başkanı Şekip Avdagiç ve çok sayıda davetli katıldı.
AA
SON VİDEO HABER
Haber Ara