Sezon başından bu yana Fenerbahçe Sportif Direktörü ve Teknik Sorumlusu Aykut Kocaman'ın kendileriyle yakından ilgilendiğini belirten Okan Alkan, "Hocamız, gerekli gelişimi gösterdiğimiz, iyi çalıştığımız ve hak ettiğimiz zaman formayı alabileceğimizi söylemişti. Belçika kampından itibaren; 'oynayalım da başka bir şey önemli değil' diye düşünüyorduk. Oynamadığımız zaman moralimizin bozulması gibi bir şey söz konusu hiç olmadı. Takımımızda sayısız yıldız isim var ve bizim önceliğimiz onlardan bir şeyler öğrenebilmek. Hocamız da; 'siz yeter ki çalışın' dedi. Biz de çalıştık hocamız şans verdi. Takımdaki büyüklerimiz bize sürekli yardımcı oldular ve bizimle her zaman yakından ilgilenerek hem gelişimimize katkıda bulundular hem güven verdiler. Biz de bu kadar büyük ilgi ve oluşturulan güzel ortamın kıymetini bilerek elimizden gelenin en iyisini yapmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Biliyoruz ki daha yolun çok başındayız ve çok ama çok çalışmamız gerekiyor. Fenerbahçe Camiası'nın bize olan sevgisine ve güvenine layık olmaya çalışacağız" dedi
Takım içinde herkesin kendilerine büyük ilgi gösterdiğini ve destek olduğunu ifade eden Gökay Iravul ise "Takımdaki bütün futbolcuların bize yaklaşımı çok iyi. Mesela Okan Manisa maçında oynadı, o maçtan önce herkes Okan'la konuştu, ilgilendi. Ona sakin olması gerektiğini söylediler. Buca maçından önce Alex benimle konuştu, kendime güvenmemi, sakin olmamı ve yeteneklerimi ortaya koymamı söyledi. Emre ağabey ise hem antrenmanlarda hem de antrenman dışında sürekli olarak bizimle yakından ilgileniyor. Bir ihtiyacımız , kafamıza takılan bir şey olduğunda bizimle uzun uzun konuşur. Tecrübelerini anlatır. Bizim futbol anlamındaki gelişimimiz kadar kişisel gelişimimizle de yakından ilgilenir ve bu konuda tavsiyelerde bulunur. Buca maçı öncesi de gelip benimle yakından ilgilendi ve beni yüreklendirdi. Gökhan ağabey gelip yapmam gerekenleri anlattı. Hep yanımda olduklarını söylerdiler. Burada çok büyük ustalar var. Onlarla antrenman yapmak onlardan bir şeyler kapmak bizim için çok büyük bir avantaj. Takımımızdaki isimler, sadece Türk futbolunda değil dünya futbolunda da söz sahibi olmuş, yer almış isimler. Emre ağabey, Alex, Niang gerçekten çok özel futbolcular. Onlardan hep bir şeyler öğrenmeye çalışıyoruz. Topa vuruşlarını, final paslarını, zamanlamalarını, zor anlarda neler düşündüklerini anlamaya çalışıyoruz. Bize her zaman yapılması gerekenleri söyleyip bizi doğru yönlendirmeye çalışıyorlar" şeklinde konuştu.
Maçlarda taraftarın kendilerine destek olmasının ve yapılan tezahüratların özgüven olarak kendilerine çok şey kattığını ifade eden Gökay, sözlerini şöyle tamamladı:
"Taraftarın bize sevgi göstermesi ve onlarım yanımızda olduklarını hissetmek çok güzel. Bazen maça dalıp tribünleri duymuyorum ancak maç içinde yaptığım bir hareketten sonra taraftarın alkışlaması tezahürat yapması beni ateşliyor; beni 2. 3. müdahaleye teşvik ediyor; daha hızlı koşmak istiyorum. Her maçta stadımız doluyor, 40-50 bin kişi bizi destekliyor ve onların önünde oynamak çok güzel bir duygu"